GİZEM

Bölüm - 4 Mesaj

Gözlerimi ovuşturarak tekrardan habeleri izlemeye başladım. Herzamanki gibi spiker yüzüne yerleştirdiği sahte surat ifadesiyle çok güzel haberler anlatıyorlarmış gibi cinayet, tecavüz, ölüm, gasp vb. haberleri sunmaya başlamışlardı. Spiker kamera önünde bekler haber metinleri önlerindedir ve saymaya başlarlar 5-4-3-2-1 KAYIT...

Mark Vinley bu sabah evinde ölü bulundu!
Cinayetin kesin olduğu bu olayda, katilin ne denli bir kin içerisinde olduğu merak konusu uyandırdı. Mark Vinler yatağında çıplak bir şekilde elleri ve ayaklar bağlı cenin pozisyonunda bulundu. Cinsel organının kesildiği ve sırtına jilet ile yazılan not dikkat çekti. 'Sana yaptıklarım için özür dilerim'

İnanmakta zorlanıyordum. Ağzım açık bir şekilde yarım saattir bu haberi izliyorum. Daha dün akşam yanımda saçma sapan cümleler sarfeden bu adam bugün evinde ölü bulunuyordu! Neden ölmeden önce ben görmüştüm. Anlam veremiyordum. Bir anda gözümün önüne yağmurda sokak lambasının altında beni izleyen geldi aklıma! Acaba omu yapmıştı ? Neden peki? Ama daha güçlü bir ihtimal Lora'nın ailesiydi. İntikam almak için yapmıştı büyük ihtimalle. Çünkü iş hayatı mahkemeden sonra bozulmuş ve kardeşine bakamaz duruma gelmişti. Acaba omu yaptı. Bu olayı bildiğine göre kesin Lora yaptı. Evet! İyi olmuş mark'a hakettiğini buldu diyerek televizyonu kapattım.

Her pazar sabahı Mary ile kahvaltı geleneğimiz var.
En son yanımdan kırgın ayrılmıştı acaba gelecekmidir diye düşünüp hazırlanmaya başladım. Mary'nin bana aldığı bluzu giyidüm gönlünü almam lazımdı benden onbeş yaş büyük olmasına rağmen ve iki senedir hayatımda olmasına rağmen benim tek kişilik ailemdi. Hasta olduğu için hastaneden çok uzaklaşamıyordu. Hastanenin Hemen karşısında bir kafe var her pazar orada buluşuruz. Ben yanımda sandviç getiririm çayları o ısmarlardı. Torunu her hafta getirip belli bir para bırakırmış. Oda onunla bana birşeyler alıyor. Bunları düşünürken kafeye gelmiştim bile. Herzamanki yerimize oturup beklemeye başladım. Halbuki benden önce gelirdi hep. Onbeş dakika sonra kapıdan içeriye mary girdi elinde bir çiçek buketiyle. Masaya gelip çiçekleri uzattı,
Baharda ne güzel olur papatyalar, aynı senin gibi... diyerek sarıldı. Bana kırılmamıştı. Çok mutlu olmuştum. Hemen ellerini tutarak sen hiç gitme olurmu? dedim. Tebessüm etti. Çayları söyleyerek biryandanda sandviçleri yemeğe başladık. Kahvaltımız bittiğinde , bahçede yürüyelimmi biraz? Dedi. Sanki aklımı okuyormuş gibi.

Yürümeye başladığımızda Mary'nin hastalığı hakkında çok konuşmadığını bilsemde dayanamayıp sordum,

Mary hastalığın nasıl düzelme varmı ?

Hala aynı şekilde bir düzelme yok. Ama bu konu hakkında çok konuşmak istemediğimi biliyorsun. Bence biraz senden bahsedelim tekrardan gördünmü onu ? diyerek kaşlarını çattı.

Hayır görmedim. Çünkü görüşme dedin. Diyerek üstü kapalı ufak bir yalan söyledim. Ama sadece görmüştüm. Uzaktan. Görüşmemiştim.

Anlıyorum reachal. Görüşmemen en iyisi senin için. Beni dinlediğin için mutluyum. Başka neler yapıyorsun? Hastane ortamı dışından bahset biraz burası gerçekten çok boğucu...

Evet evet ! Bu sabah hemde...
Dün akşam herzamanki bara gittim birkaç kadeh şarap içmek için yanıma eski iş arkadşım pislik mark geldi ve bana uygunduz tekliflerde bulundu...

Peki sen ne dedin ?

Tabikide reddettim. Ama işim garip yanı sabah haberlerde mark'ın ölüm haberini gördüm. Şok oldum hemde kendi evinde işkence edilerek. Gerçi bir yandan iyi oldu tam bir pislikti çünkü..

Neden pislikti sana birşeymi yaptı?

Bana değil ama eskiden Lora isimli bir kıza yaptı oda galiba intikamını aldı ondan.

Bir insanın işkence ile ölmesi güzel sevindirici birşeymi?

Hayır ama hakettiğini bulması en güzeli !

Ben olsam bunu adaletin karar vermesini isterdim bir insanın ölümüne sevinmek birde işkence edilmesi bana göre cânice. Bence sende bu şekilde düşünmelisin. Diğer düşünceleri aklından çıkart lütfen!

Sen nasıl istersen...

Hastanenin kapısa geldiğimizde tedavisi başlamak üzereydi ve bugünlük mary ile ayrılmıştık. Ama hala aklımda olan Mark'ın yaşanılanları tamamen halettiğini düşünüyordum...