Sebastian Stan..💖
.
..
...
....
...
..
.
..
...
....
...
..
.Alarm çalmadan uyanıyorsun. Berbat bir bulantı ile mideni tutuyorsun ve kanepeden kalkıp hızlıca tuvalete koşuyorsun. Salona geri döndüğünde kendini tekrar kanepeye atıyorsun. Sonra aklına geliyor, dün gece kanepede yatmıştın. İçeriye giren güneş seni rahatsız ediyor. Kalkamıyorsun. Baş ağrısından gözlerini kapatıp derin bir iç geçirerek içinde kalan son gerginliği atmaya, sükunetini korumaya çalışıyorsun.
Birazdan buraya gelecek olan takım arkadaşlarının çıkartacağı sesleri düşünerek inliyorsun. Sonra hepsinin senin gibi dün gece körkütük sarhoş olduğu aklına geliyor ve bu düşünceden kurtuluyorsun.
Yogaya başlasam mı diye düşünüyorsun, o komik pozisyonlarda içimdeki tüm negatif enerjiyi atardım diye içinden geçiriyorsun. O kadar negatif enerjin var ki son zamanlarda.
"S/A ?" diye sesleniyor Natasha oturma odasının giriş kısmındaki eşikte, yepyeni bir sen oluşturmakla ilgili planlarını bölüyor. "Mmm..." diye derin bir iç çekerek karşılık veriyorsun. "Gelebilir miyim?" diye soruyor, yanına ilişmiş bile.
Onun rahatlığını biraz da olsa kıskanıyorsun, sonuçta içki içmemişti ve beyni, şu anda sana olduğu, gibi zonklamıyordu.
Bol pijamalarının içinde hala uykulu görünüyor. Kanepenin ucuna oturup uykulu halde yastığı alıp sarılıyor. "İyi misin?" diyor sadece. Çok fazla sormadan bu kelimeyle her şeyi soruyor aslında.
İstersen paylaşabilme özgürlüğü veriyor sana. Gözlerini kapatarak evet anlamında başını sallıyorsun. Ama yalan olduğunu sende biliyorsun. Gülümsüyorsun bile. Bu önce ki gülümsemelerinden farklı çünkü gerçek. Zorlama veya rahatlatma amaçlı değil. Doğal bir gülümseme, senin için endişe duyan birinin varlığından dolayı yüzünde beliren.
Böyle ince ruhlu arkadaşın olduğu için kendini şanslı hissediyorsun.
Dostunun karnında oluşan küçük bir Steve şaheseri bebek var ve seni merak ediyordu. Başını yastığa geri koyup gözlerini kapatıp tekrar uykuya dönmeye çalışıyorsun. Dün gece olanları hatırlamaya yoruyorsun kendini.
Aslında dün sabah yavaş yavaş başlamıştı her şey...
Dün Sabah
Stark kulesinde, bir torba çılgın kahraman birlikte yaşıyordunuz.
Her sabah olduğu gibi, havanın aydınlanmasıyla gözlerini güneşe açan ilk sen olmuştun. Yatakta uykunun açılması için biraz gerindikten sonra banyoya doğru ilerledin. Suyun sıcaklığını kendi istediğin gibi ayarlayınca hızlı bir duş alıp üzerine koşu yapmak için eşofmanlarını giydin.
Kimsenin olmadığı saatler dingindi, sessizdi. Rahatça kulaklığını takıp koşabileceğin tek zamandı.
Asansöre binerek giriş katına indin ve yakınlardaki parka doğru yola koyuldun.
Her gün burada koşu yapıyordun. Her ne kadar takım arkadaşlarınla zaman geçirmeyi ve görevden göreve atılmayı sevsen de yalnız başına olmayı özlüyordun. Bu yüzden tek yalnız kalabildiğin zamanlar parkta koşu yaptığın zamanlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙈𝙖𝙧𝙫𝙚𝙡×𝙍𝙚𝙖𝙙𝙚𝙧 ~𝙄𝙢𝙖𝙜𝙞𝙣𝙚~
FanfictionMarvel Evrenindeki karakterlerin özel hayatlarına dahil olmak, onlarla beraber suikast düzenlemek, görevlere çıkmak, gezegenleri hatta evreni kurtarmak, arkadaşlıklar geliştirmek, ilişkiler kurmak istiyorsanız; doğru adrese vardınız. Marvel Characte...