Sacred Moon ○ Loki Laufeyson Part 8

3.7K 170 190
                                    

Fotoğraf tam bölüme uygun olmuş. Bitkin yüz hafif dağılmış saçlar...

Eveeeeett yazarınız uyumayıp -sabah 8 de kalkacağım ağlamak serbest mi?- bölüm yazdı. Ama yazmasam olmazdı benim de içimde kalırdı.

Hadi hadi merak ettiğinizi biliyorum gidin okuyun zaten bir süre daha yazamayacağım tadını çıkarın..
.
..
...
....
...
..
.
..
...
....
...
..
.
..
...
....
...
..
.

Adam duyduklarını anlamaya ve yavaşça sindirmeye çalışıyordu.

"Ne?"

Ağzından çıkan tek kelime, sesi o kadar kısık çıkmıştı ki neredeyse kendisi bile duyamayacaktı.

Yanlış duymuş olmalıydı, en azından böyle umuyordu. Belki duydukları, delirmiş zihninin karışıklığı yüzündendi. Kadının gözlerine baktığında ki gördüğü yaşlı ve kırgın ifade, bu duyduklarının gerçek olduğunu bariz bir şekilde kanıtlamıştı.

"Hamile olduğunu öğrendim," diye tekrarladı (S/A). "Evinden hızla koşarak çıktığımda..Tony beni alarak kuleye geri döndü. Yaklaşık bir hafta sonra da belirtiler kendini göstermeye başladı,"

Eli, bir zamanlar küçük bir kız çocuğuyla dolu olan karnına gitti. Hafifçe okşadı ve kendi kendine gülümsemeden edemedi. Ne olursa olsun onu sevmekten vazgeçmemişti, kızını doğurmakta tereddütte bile kalmamıştı. Sadece hatırlattığı anılara alışamıyordu. Her gün onunla geçirdiği zamanlar, gülüşü, bakışları, saçları, küçük kurnazlıkları...

Kzı her haliyle babasını hatırlatıyordu ve ondan vazgeçmemişti. Hala içinde sevdiği adamla ilgili umut taşıdığı gibi vazgeçmemişti...

"Hamile olduğunu öğrendin." diye tekrarladı Loki, yere bakarak. (S/A) adamın sessiz ve soğuk halinden çekinmiş gibi o da oturduğu yerden doğrulmuş ve ayağa kalkmıştı ama geri çekilmemişti.

"Evet."

"Hamile olduğunu sandın." dedi genç adam ve bakışlarını (S/A)'ya çevirdi. Bakışları o kadar sertti ki kadın yutkunmak zorunda kaldı. Ne yapacağını bilemez halde elleri terlemeye ve düzgün düşünmemeye başlamıştı.

Loki bir adım geri çekilip odada volta atmaya başladı. Elini siyah saçlarının arasından geçiriyor ve kendi kendine konuşuyordu. Kendi kendini ikna etmeye çalışıyordu. Bunların hiçbirinin zihninin yorgunluktan uydurduğu hayal olarak görmediğine inanmak, daha doğrusu inanmamak istiyordu.

"Bu yüzden mi gittin?" diye sordu, sesini kontrol etmeye uğraşmıyordu bile.
(S/A)'da bir yanda ne yapacağını bilemez halde düşüncelerini toparlamaya çalışıyordu.

𝙈𝙖𝙧𝙫𝙚𝙡×𝙍𝙚𝙖𝙙𝙚𝙧 ~𝙄𝙢𝙖𝙜𝙞𝙣𝙚~ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin