Sacred Moon ○ Loki Laufeyson Part 2

5.6K 251 339
                                    

Oradaki kedi olmak isteyenler?
(BEN, BEN, BEN)

Tom Hiddleston sen nasıl mükemmel birisin Allahım ölüyorum galiba

💖💖💖

Uyarı: Kaygı ve üzüntü


Aklından Loki ile ilgili düşüncelerini uzaklaştırıyorsun ve gerçek hayata geri dönüyorsun. Bugün yeterince şeyle uğraşmıştın ve daha fazlasını beyninin kaldıramayacağını biliyorsun.

Davetiyeyi çantana koyuyorsun ve eşyalarını toplamaya başlıyorsun. S.H.I.E.L.D her ay yaptığı sıkıcı toplantılarından birini düzenlemişti ve bir an önce oradan gitmeyi umuyordun.

Üstüne üstlük, öğleden sonrasının çoğunu Clint ile antrenman yaparak geçirmiştin. Hem bedenen hem de ruhen kendini yorgunu hissediyordun.

Dosyaların içinde zamanın nasıl geçtiğini bile anlamadan saat 8 oluvermiş ve çoğu kişi dağılmıştı bile.

"Vay, o kadar geç mi olmuş?" diyorsun kendi kendine, telefonuna bakarak.

"Fury sizi fazla yormuş anlaşılan." diyor Loki sırıtarak, bir anda yanında bitiveriyor nereden geldiğini anlayamadan. İçinden 'Lanet olsun ışınlanma' diye geçiriyorsun.

"Emin ol dosyaları okumak beni gözetlemekten daha zevkli." diyorsun. Loki senin onunla bu şekilde konuşmandan hoşlanıyordu. Flörtöz oyunlarına karşılık vermen onu sevindiriyordu. Yine de o sert görüntüsünün arkasından bunu fark ettirmemek için bozuntuya vermedi.

"Artık bırakmazsam bütün geceyi burada geçireceğim." diyorsun.

"Hiç fena fikir değil." diyor sana o aldatıcı bir o kadar da kalbini hızlandıran gülümsemesiyle.

"Hangisi fena fikir değil? Bütün gece burada kalmamız mı yoksa gitmemiz mi?" bunları derken yüzünün alev alev yanmasını hissediyordun. 'Umarım bunun etkisi yüzüme yansımamıştır.' diye içinden diliyordun.

"İkimizi kast ettiğini bilmiyordum." diyor gülümsemesini sürdürürken, bir yandan da toplanmana yardım edip, dosyaları kapatıp üst üste yığarak arkandaki rafa yerleştiriyor.

Bu oyunda onu asla yenemezdin. Hadi ama kurnazlıklar tanrısını kim yenebilirdi ki?

"Haydi o zaman," diyorsun Loki'nin önüne geçerek yürümeye başlıyorsun. Birlikte toplantı odasından çıkıp koridorda yürüyorsunuz.

"Ne yapıyorsun bu akşam?" diye soruyorsun Loki'ye, çıkış kapısındaki güvenliğe bıraktığın kalın mantonu giyip düğmelerini ilikliyorsun.

Bu soruyu onu kışkırtmak için soruyorsun. Çünkü biliyorsun ki onun 'gözetmeni' olarak senden izinsiz bir şey yapamaz ve bir yere gidemezdi. Tabi, dediğim gibi kurnazlıklar tanrısına belli mi olur?

"Pek bir şey yok. Peki, sen?" diye soruyor. Kendi siyah ceketini giyerken ve kareli atkısını takarken.

"Bende de bir şey yok," diyorsun omuz silkerek, aynı zamanda bir eşyanı bırakmadın diye çantanı kontrol ediyorsun.

"Hım. Plan yok." diyor, dudak bükerek bakıyor sana bir şey demeni bekler gibi.

"Ne?" diye soruyorsun gülerek.

"Evet, yine bana öyle bak ve kendimi aptal gibi hissettir olur mu?" diye dile getiriyor bir anda içindekileri. Bu fevri tavrına normalde şaşırmaman lazım ama bu sefer ciddi olduğu yüzünden anlaşılıyor. Sert çene kemiği hatları normalde olduğundan daha belirgin görünüyordu.

𝙈𝙖𝙧𝙫𝙚𝙡×𝙍𝙚𝙖𝙙𝙚𝙧 ~𝙄𝙢𝙖𝙜𝙞𝙣𝙚~ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin