4•affetmek mi gerek?

1K 51 98
                                    

Sahildeki konuşmamızdan sonra bir şey olmamış, otele geri dönmüştük.O gece son konuşmamızdan sonra tek kelime dahi etmemiştik ve uyumuştuk.

Bu akşam Hilmi otelin sahnesinde dans edecekti.Onun için heyecanlıydım çünkü ilk kez dans edişini görecektim.

Banyodan çıkmasını bekliyordum.Çıktıktan sonra aşağı inecektik ve asla çıkacak gibi durmuyordu.

Banyonun kapısına üç kez tıklayıp seslendim. "Hadi Hilmi, geç kalacağız! Çabuk ol."

Birkaç dakika sonra sadece belinde sarılı havluyla çıktığında gözlerimi bedeninden çekememiştim.Karın kasları Hilmi sıkmasa bile kendini belli ediyordu.Gözlerimi acilen çekmeliydim.Denize giderken de bu şekildeydi ama o zaman incelememiştim.

Hilmi her zamanki gibi sırıtarak "Bu aralar spor yapmıyorum ama vücudum fena değildir."dedi.

Ağzımdan sadece "Hm.." diye bir mırıltı çıkabilmişti.

Yanıma yaklaşmaya başladığında nefesim düzensizleşmeye başlamıştı.Hipnotize olmuş bir şekilde Hilmi'nin yüzüne bakıyordum.Ne yapmaya çalışıyordu?

Aramızdaki az mesafeyi de kapattığında onun çıplak göğsü benim bedenime yapıştı.Nefesimi tutuyordum çünkü o bu kadar yakınımdayken nefes almak mümkün değildi.Gözlerim gözlerindeyken başını biraz öne uzatıp elini kaldırdığında gözlerim istemsizce kapanmıştı.

Az bir zaman olmuştu ki sıcak teninin yerini soğuk bir boşluk doldurunca usulca gözümü açtım.Hilmi elindeki beyaz gömleği giyeceği pantolonun yanına bırakıyordu.Tabi ya, Hilmi arkamdaki dolaptan gömlek almaya gelmişti.Ben de salak gibi yanlış anlamıştım.

İçimden kendime söverken kısık bir sesle "Ben balkondayım, giyindikten sonra haber ver çıkalım." deyip balkona kaçtım.

Yanlış anladığımı gördüğünü biliyordum ve sessiz kalmıştı.Utançla gözlerimi kapattım.Kim bilir benim hakkımda ne düşünecekti? Peki ya yüzüme karşı söylese savunmam ne olacaktı? "Sen bana yaklaşınca yanlış anladım." diyemezdim.Sanki her yaklaşanı yanlış anlıyordum.

Hilmi içeriden "Murat, hazırım.Çıkabiliriz." diye bağırmıştı.Onun duymayacağı bir sesle "Ben daha yerin dibinden çıkamadım ki.." diye mırıldandım.

Hilmi kapıdan "Efendim?" deyince bugün şansın benden yana olmadığına emin olmuştum.Kibar bir şekilde gülümseyerek "Geliyorum."demiştim.

Hilmi'nin dans edeceği yere gittiğimizde şaşırmıştım.Bu kadar insan olmasını beklemiyordum.Demek ki Hilmi gerçekten profosyonel bir dansçıydı ve bu sayede adı tüm Bodrum'a yayılmıştı.

"Ben hazırlanmaya gidiyorum, sen de bir masa bulup oturabilirsin.Bak şurası boş." Hilmi eliyle bir masayı işaret ettiğinde kafamla onu onayladım.

"Tamam başarılar Hilmi." deyip gösterdiği masaya ilerlemeye başladım.

Düşüncelerim karmakarışıktı.Aklım bir pranga misali beynimin her yerini işgal eden soruları bırakmıyordu.Düşündükçe her şey daha da zorlaşıyordu.Hiçbir şey düşünmemeye çalışacaktım.En azından bu gece sadece Hilmi'yi izleyecektim.

Hilmi sahneye çıktığında seyircilerden bir alkış tufanı koptu.Hilmi dans etmeye başladığında hayranlıkla ona baktım.Bu çocuk gerçekten yetenekliydi.Dans figürlerini hiç zorlanmadan yapıyor ve seyircilerin hayranlık dolu nidalalarına sebep oluyordu.

Hilmi'yi seyretmeye devam ederken yanımda oluşan hareketlilikle başımı yana çevirdim.Lera yanıma oturmuştu.Hiçbir şey demeden başımı tekrar sahneye çevirdim.Hilmi Lera'dan daha önemliydi.

"Aşkım, biraz konuşabilir miyiz?" Bozuk Türkçesiyle söylediği kelimelerin geçerliliği benim için geçen yıllarda bitmişti.

"Hayır, gider misin?" Mesafeli tutmaya çalıştığım sesim beklediğimden daha sert çıkmıştı.Ama haklıydım.

"Murat lütfen.Geçmişin hatrına.." demesi sinirimi bozmuştu.Hangi geçmişten bahsediyordu? Beni aldattığı geçmişten mi?

"Tamam." dediğim an içimden kendime bir küfür savurmuştum.Kadınlara karşı ne olursa olsun nazik olduğumu biliyordu.

"Daha sessiz bir ortamda konuşalım." deyip ayağa kalktığında onu durdurdum.

"Hayır, Hilmi'yi izliyorum.Ne söyleyeceksen burada söyle." Sözlerimin ardından yüzünün düşüşünü izledim.Gerçekten artık her istediğini yapacağımı düşünüyor muydu?

"Çok özür dilerim bebeğim.Yaşadığımız ve ayrı kaldığımız şeyler için özür dilerim.Bir hataydı gördüklerin Murat.Ben her zaman seni sevdim ve bu hiç değişmedi.N'olur bize bir şans tanı.Söz veriyorum, güvenini tekrar kazanacağım."

Gözlerimi sahnede son figürünü yapıp selam veren Hilmi'den çekip Lera'ya döndürdüm.Ağlamaya yakın bir ifadeyle bana bakıyordu.Yaptıklarını unutamazdım ama bir şansı daha hak ediyor muydu? Bunu bilmiyordum.Uzunca bir süre sessiz kaldık.

"Lera bilm-" Sözlerimi tamamlayamadan yanımıza Hilmi gelmişti.Sinirli görünüyordu ve ateş saçan gözleri Lera'ya meydan okurcasına bakıyordu.

"Senin burada ne işin var?" dediğinde sesi gözlerinin aksine çok sakindi.Bu sakinlik tehlikeli ve korkutucuydu.Ne yapmaya çalıştığını anlam verememiştim.

"Murat'la konuşmaya geldim." Lera'nın ürktüğünü hareketlerinden anlayabiliyordum.

"Sakın ona yaklaşma!" Sakinliği ortamı daha çok geriyordu.Hilmi'yi kolundan tutup kenara çektim.

"Ne yapıyorsun sen?" diye tısladığımda ben de sinirlenmiştim. Aramızda her ne geçerse geçsin eski kız arkadaşıma böyle davranmamalıydı, davranamazdı.

"Onu mu koruyacaksın cidden? Seni aldatan kızı mı?" deyip alayla güldüğünde sakinleşmek için gözlerimi birkaç saniye kapalı tuttum.

"Yeni tanıdığım kişiye karşı tabiki de onu koruyacağım.Hem sen kim oluyorsun da bizim aramızdaki ilişkiye karışabiliyorsun?" Söylediklerim sinirle söylenmiş şeylerdi.Gerçeklik payının olmadığını bilerek söylemiştim.Onu kırmak için ileri gitmem gerekiyordu, tıpkı onun yaptığı gibi.

Gözlerine baktığımda saf bir hayal kırıklığı görmek canımı acıtmıştı.

Ve gitti..Arkasına bile bakmadan gitti.

Selam yeni bölüm karşınızda. Gelen fotoğrafın etkisinden hâlâ çıkamadım. Galiba tüm gün etrafta sırıtarak dolaştım ve herkese ;) gönderip durdum wknxhsöğzx neyse umarım bölümü beğenmişsinizdir. Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.🙌

hata sanılan | hilmurHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin