3

9.4K 703 190
                                    

Not: Bu kitap Epsilon yayınevi aracılığıyla basılmış olup, yalnızca 20 Bölümü Wattpad'te bulunmaktadır. İlk defa okuyanlar ya da yeniden okumak isteyenler, kitaptaki haliyle buradan okuyabilir. Sevgiler <3

***

3

Çoğu insan kendini ifade etmekte zorlanırdı. Bazen düşündüklerini aynen dile getiremez, daha doğrusu bunu istese de beceremez, bazen de söyledikleri, aslında ifade etmek istediği şeyi anlatmazdı. Elbette bunun bazı fiziksel tepkileri de vardı; kişinin boynunu ateş basması, kalp atışının hızlanması, ellerinin terlemesi ve bunun gibi daha pek çok iğrenç his... Uzun zamandır bu tepkileri aynı anda hissetmediğimi hatırladım. Ama az önce okuduğum satırlar... İşte onlar, tüm bu hisleri bir kez daha aynı anda hissetmeme yol açmıştı.

Parmaklarımı klavyeye götürüp düşüncelerimi aynen yazıya dökebilmeyi temenni ettim. Umarım dün gece yaptığım o saçmalığı en iyi şekilde bertaraf etmeyi başarabilirdim. Yoksa hayatım boyunca kendimden nefret edip duracağımı adım gibi biliyordum. Keşke, diye düşündüm, keşke dün hiç bu işe girişmeseydim. Ama işte ne yazık ki keşke demek zamanı geri almaya yetmiyordu.

Konu: Asıl Bilgi

Mesaj: Çağrı Bey, öncelikle size attığım ilk E-posta için ne kadar pişman olduğumu bilmenizi isterim. Yaptığım şey tam anlamıyla bir saçmalıktı, hiç yapmamalıydım. Ama işte insan bazen arkadaşlarına uyup mantıksız şeyler yapabiliyor, üstelik bir de sarhoşsa buna dur demek ne yazık ki pek mümkün olmuyor.

Size bu açıklamayı yapıyorum çünkü ben dün geceki mesaj dışında size başka bir mesaj atmadım. Bugün saat 11:00 civarında atılan mesaj arkadaşım tarafından yazılmış ve onu fark ettiğimde size bu gerçeği açıklamayı kendime bir borç olarak gördüm. Mesela şu an bu e-postayı yazdığım hesap sahte. Yani güncel kullandığım hesabım değil ve gerçekte kim olduğumu asla bulamazsınız. Ama buna rağmen size kendimi ifade etmek istedim çünkü bir kadına karşı yazdığınız o gurur kırıcı mesajlara artık dur demem lazımdı. Her ne kadar zengin koca avcısı bir kadın gibi görünmüş olsam da sizi biraz daha saygılı olmaya davet ediyorum. Hani şu e-postalarınızın sonuna yazdığınız saygıya... İyi günler dilerim.

Omuzlarımdaki yük bir anda kalkmıştı sanki. Kendimi öylesine hafiflemiş hissediyordum ki... Yazı yazmak işte böylesine mucizevi bir şeydi. Az önce yazdığım satırlar sanki bir merhem olup ruhumdaki minik yarayı tedavi etmişti. Oysa ortada ne gerçek bir yara vardı ne de elle tutulur bir merhem. Var olan tek şey sözcüklerdi ve onlar da görevini gayet başarıyla yerine getirmişti.

Yazdığım satırlara son bir kez daha gururla baktıktan sonra yeniden kitabıma dönüp, kaldığım yerden yazmaya devam ettim. Az önce eksik bulduğum yerler üzerine kafa yorarak vakit harcamayacaktım. Kim bilir belki de yazdıklarım aslında eksik değildi, sadece ben öyle hissediyordum. Yarın sabah yeniden o satırları okuduğumda tatmin olabilmeyi umut ettim ve dikkatimi yeni yazacaklarıma verdim. Yazar olmak sahiden meşakkatli bir işti ama yazarlık yapmaya çalışmak çok daha meşakkatli ve de yorucu bir işti.

Bir bildirim sesi, sessiz evimde yankılanınca parmaklarım klavyenin üzerinde hareket etmeyi kesti. Bu kadar çabuk mu cevap yazdı, diye düşünüp şaşırdım. Henüz beş dakika bile olmamıştı çünkü. Derin bir nefes alıp, ekrandaki bildirime tıkladım. Evet, mesaj yine ondan gelmişti. Adı ve soyadının ekrandan bana öyle bir bakışı vardı ki... Adamın otoritesini hemen dibimde hissediyordum sanki.

Kimden: Çağrı Akarslan

Konu: Açık Olalım

Mesaj: Sayın Bayan Güzel, dürüstlük gerçekten büyük bir erdemdir ama bırakın bunu kendine yakışan insanlar yapsın. Siz niyetinizi en başta belli ettiniz. Şimdi böyle şeyler yazarak olduğunuz kişiyi değiştirmeyin lütfen. Sizi anlıyorum, benimle irtibatta kalarak çok daha fazla şey elde etmek istiyor olabilirsiniz. Ama üzülerek bir kez daha söylüyorum ki size yardımcı olamam.

Bir Rüyanın PeşindenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin