Yadigâr Radyo ~Bölüm 8

815 62 2
                                    

O günün akşamı kapım vuruldu.Ya alacaklıydı ya da...

"Ne var Ebrar?"

"Housekeeping!Oda temilziğim nerede benim?!"

"Cehennemin dibinde."

Kapıyı açıp başını içeri uzattı:

"Hiç şaşırmadım."

Dil çıkarmakla yetindim.Ebrar kaşlarını kaldırdı:

"Ee orada dikilip aval aval seksi yüzüme mi bakacaksın yoksa odamı temizlemeyi düşünüyor musun?Hadi haribo ayıcığım yaparsın sen.Hem fena mı olur biraz kilo verirsin."

Ona testere maskesi gülüşümden gönderip omuz atarak odadan çıktım.Ebrar'ın kapalı olan kapısının önünde durmam bile durumun ne kadar vahim olduğunu anlamama yetti.Çok fazla temas etmemeye özen göstererek parmaklarımın ucuyla kapıyı yarım açtım.Allah'ım sana geliyorum!Bu koku nedir ya?!Ayının ini bile Ebrar'ın odasından daha temiz şu odanın tipine bak ya!İçeri bir adım atınca aslında Ebrar'ın odasında değil Küflü Çorabistan ülkesine geldiğimi anladım.Her yeri anlarım da...bilgisayarın üstüne yağa yatırılmış zeytin gibi çorap sermek neden?!

"Ebraaar?!Koş yetiş Ebrar!"

Koştura koştura geldi.Far tutulmuş tavşan gibi yüzüme bakıyordu:

"Ne oldu ya ne var?!"

"Çabuk arama kurtarma ekibini çağır...ya da bunun için çok geç olmuş bile olabilir.Alt komşu kesin sizlere ömür.Hadi ya,ben seviyordum alt komşuyu!Biliyor musun sen bir katilsin.Bu işkence neden?"

"Ne diyorsun ya adam gibi konuşsana."

"Bu oda yörüngelerden çıkmış diyorum Ebrar.Türkiye'ye saldırı yaparlarsa onları senin odaya koyalım diyorum,en fazla 2 dakika...The Walking Dead senin yüzünden var.Ölüler işkence çekiyor Ebrar."

"Saçmala ya gece gece." Kapıyı kapatıp beni sonsuz zulme terk ediyordu ki kapı birden tekrar açıldı.Beyaz ışık falan mı acaba?Öldüm dimi?Vücudunda soluma sistemi taşıyan hiçbir canlı dayanamaz ki buna!Ebrar'ın kapıdan uzanan kafasını tekrar görünce somurttum:

"Ne var?"

"Unuttum sanma.Harçlıkları aldık.Onu bir ara şey edicem senden."

Arkamı döndüm,yastıklarını düzeltmeye başladım.Rahat durur mu hiç?Adam gibi gitsene işte.

"Şş,sana diyorum!"

Tek bir hamleyle ayağımı yukarı sallayıp terliği elime aldım ve...fırlattım!Hadi be!Tam zamanında kapattı kapıyı.Ben hırsımı alamamanın bozuntusuyla işe geri koyulurken anneme bağırdı:

"Annee?!Bu kız sana benzemeye başladı bak birini daha kaybettik...Ah,anne!Niye atıyorsun ya onun altı süngerli bile değil!Ne terlik sevdasıdır arkadaş."

Zafer sırıtışı yaparken gözüme kaybettiğimi sandığım radyo ilişti.Biraz daha derinlere bakınca Filiz'in aldığını zannettiğim film cdlerini de buldum.Lan?!Küçükken barbie evimi de kaybetmiştim acaba onu da mı bu pikaçu aldı ki?Valla yapar mı yapar.Odadan bana ait ne bulduysam temizledikten sonra çıkarmaya başladım.Yalnız bir iki gidiş değil...Tamı tamına dolu dolu 5 gidiş yaptım be!Halimi görseler kavimler göçü başlattım sanırlar.

Odama girdikten sonra eski eşyalarımı yerlerine yerleştirdim,olacakları bildiğimden kapımı da kilitleyerek savaşa hazırlandım.

Ojeler?Tamam.

Herhangi bir suikast olursa diye..maşa?Tamam.

Saç fırçası?Tamam.

Saç fırçasıyla saçımı topladıktan sonra maşayı eşofmanımın beline sıkıştırdım ve ojelerimin kapağını açıp beklemeye başladım.Hayat beni bekletmeyi sevmez.2 dakikadan daha az bir süre sonra Tartarus Dinazoru haykırmaya başladı ve ayak sesleri yaklaşıp her adımda beni yerimden zıplatırken koridorda turuncu alevler gördüğüme parmak basabilirim.

Görevimiz:VinogradovaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin