Kostüm Partisi~Bölüm 20

517 34 6
                                    

Ebrar'ın Görüşünden

Dıpstık dıpstık dıpstık...Vuhuu!Ulan burası resmen kaybolmuş cennet.Elimde punch'ım başımda tacım geçerken gözüme kestirdiğim kızdan makas almayı da ihmal etmedim.Takmadı bile.Türkiye'de olsak,üstelik bir de Antalya'da,makas aldığım kız kara kuşak çıkıp beni keserdi.'Kesmek' gönül istemese de gerçek anlamda.

Anya'nın yanına ulaştığımda ona birinin eşlik ettiğini gördüm.Bu kız bile birini buluyor be.Benim peşimde kızlardan bir kuyruk olması gerekirken...Ya aslında kuyruk var olmasına var da,ucu biraz kaçmış sanırım ondan çok şey değil.Neysem.Konumuz bu değil.

Bir yerden başlamak lazım değil mi?Etrafa bakınırken iki defa bakmama neden olacak bir kız gördüm.Hay maşallah!Kaybolmuş cennet demiştim ya...Şu an bulduk,dur.Melek kostümü giymiş kıza yaklaştım.Müziğin sesini de biraz bastırmaya çalışaraktan:

"Pişt,may biuğtiful! It iz siiming gut,veri gut!Vat dı hel iz your neym?" *

İlk defa bir şey deniyorum şu anda.'Hell ve fuck' kelimesini filmlerdeki cool tipli adamlardan duyuyordum da kullanmayı hep istediydim.Zaten filmin sonunda esas kadın o adamla birlikte oluyor değil mi?Haticeye değil neticeye bakmak lazım her zaman.

Kız bana 'eğilsene brz' işareti yapınca saçımı düzelttim.Bak bak bak,kesin öpecek.İçimde bangır bangır "We Got The World" çalarken kaşlarımı beklentiyle kaldırarak eğildim.Ben eğilince kız geri çekildi ve ben daha ne olduğunu anlamadan,kızın neresinden çıkardığını anlamadığım punch kasesini daha iyi görebilmem adına başıma soktu.Etraftan 'Uuu" sesleri çıkarken fırsat bu fırsat bir daha yüzümüzü kim punch kasesine sokacak deyip o halde punch içebiliyor muyum diye ağzımı açtım ama ağzımdan girmesi gereken punch burnumdan girince akşam yediğim yemekler punch kasesiyle birleşmesin diye çabucak başımı çektim ve saçımdaki jölenin yarısının zaten punch kasesinde ebru çalışması yaptığını gördüm.

Hayırlısı ya.

Yağmur'un Görüşünden

Parti derken herkesin başında cücük gibi şapka,ağızda yılan dili tipli düdükler,dvd çalardan oynatılan Serdar Ortaç eşliğinde "Binlerce dansöz var" yapacağız zannederken rüyalarımda bile göremediğim,ıssız bir adaya düşseniz alacağınız 3 eşyanın ilk ve tek cevabı olabilecek,evlenme programlarında gelen talipte tapusu aranan bu evle gözlerim yere düşmüştü.Biraz fazla yerinden fırladı da.

Burası resmen,kaybolmuş cennet...

...

Aradan 5 dakika geçmedi ve ben pucnh denen şeyi Anya'ya "Kesin bu dimi?Bak beyninin pekmezini çıkartıp punch diye içiririm sana,kesin bunu içiyoruz dimi?" eşliğinde tadarken aldığım ilk yudumla kafam hoş beş oldu.Anya'nın sesiyse yalıtım yapmak istediğim bir eko halinde kafamda yankılandı:

"Yalnız içkiyle karıştırmış olabilirler.(ler ler ler.)"

Gözlerimi kapattım ve 3'e kadar saydım.O 3 bitince bir 3 daha saydım,sonra bir tane daha...Bir insan Internet Explorer'ın hızını bu kadar içselleştirebilir mi ya?Bir insan TTNET'i bu kadar mı örnek alabilir ya?Bu kız olmamış,yaşatmayın bunu ya."

Yanından 'sürtük' gülüşümle geçtim ve kendime daha samimi uğraşlar bulmaya çalıştım.Ebrar'ı gördüğümde bulduğum ilk koltuğa yerleşiyordum.Henüz kalkmış olan birinin -5 derecelik havaya nispet yapar gibi bıraktığı sıcaklığı hissedip mutlu oluyordum ki kalabalığa bakmamın birkaç saniye sonrasında kardeşimi fark etmem zor olmamıştı.'Kardeş' demem çok zor oldu ama...

Punch kasesinin yanında duran kepçeliği görmeyip bardağı sallama çay misali daldırıp çıkartarak punch katmak üzere olan birini gördüğünüzde es geçemiyordunuz tabii.Hadi Ebrar'a ben alıştım ama Ebrar'ın yaklaşık 4 cm yarıçapındaki çemberde bulunan insanlar ne yapsın?Öyle bakıyorlardı ki hepsi aralarında para toplayıp Ebrar'a bir beyin satın alabilirlerdi.Belki aralarından beyin fazlalığı yaşayan birisi Ebrar'a bağışta da bulunurdu.

Görevimiz:VinogradovaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin