"Ne Slytherin mi?"OMG
O kadar Slytherin istiyordum sonunda oldum hele şükür.
Burdan şunu anlıyoruz arkadaşlar Pottermore testi doğru değil.Gülümseyerek Slytherin masasına doğru yürüdüm. Tabi beni alkışlıyorlar falan. Dumbledore yüzüne baktım baya şaşırmış gibi duruyordu. Tabi şaşırır. Benim için o kadar götünü kaldırdı yerinde dikleşti ama ben Slytherin çıktım. Snape ise kendini beğenmiş gibi gülümsedi sana noluyor kardeşim.
Sonra masaya baktım.Bilin bakın kimin yanı boş tabiki Draco Malfoy'un. Gidip yanına oturdum. "Sen bir türksün değil mi?" Diye sordu Draco. Olumlu anlamda başımı salladım.
Elimi uzatarak "Ben Merve, Merve Öztürk" dedim. Draco bir elime bakıp birde bana baktı sonra uzattığım elimi sıkarken "ben de Draco,Draco Malfoy."Biz böyle tanışırken 2 kişi felan açıklanmıştı. Töreni kaçırmamak için önüme döndüm. Mcgonnagall
"Barnes,Owen" dedi. Bir tane çocuk çıkıp sandalyeye oturdu.
Şapka bir süre sonra "Slytherin" diye bağırdı. Masadaki herkes alkışlamaya başladı. E bende alkışladım tabi.Çocuk gelip benim yanıma oturdu. Ben onu kafama takmazken aklıma birşey geldi. Ben sadece burda Draco,Pansy Blaise'i tanıyordum. Onlarında pek iyi arkadaş olduğu söylenemezdi. Hep dışardakiler ile de arkadaş olamazdım ya. Ani kararımla yanımdaki çocuğa döndüm. Elimi uzatıp
"Merhaba ben Merve Öztürk. Sen kimsin ?" Diye sordum neşeli sesimle. İlk önce hiç kusura bakmayın orangutan gibi bana baktı sonra gülumseyip elimi sıktı "Bende Owen Barnes" dedi. Gülümsedim.
Sonra bir isim soyledi Mcgonagall siz biliyorsunuz tabi ki. Herkes bir anda"Harry mi?"
"Potter olan mı?" Diye sormaya başladılar birbirlerine. Owen ise diğerleri gibi büyük bir tepki vermesede meraklandığı belli oluyordu. Draconun Harry'i kafasına taktığını pek sanmıyorum. Harry yavaşça sandalyeye oturdu. Herkes pür dikkat Harry izliyordu. Ben zaten olacakları bildigimden pek taktığım söylenemezdi.
Kafamı Gryffindor masına doğru çevirdim. O kadar kafanın arasından Selini göremedim.
Bende mecbur birşey bulamadığımdan herkes gibi Harry'e bakmaya başladım.Arkadaşlar ben filmde ve kitapta şapkanın sözlerini diğer insanlar duydu mu duymadı mı anlayamadım. Ama ben duymadığını varsayarak sözleri buraya eklemiyorum.
Şapka birden "Gryffindor" diye bağırdı. Gryffindor masası coşuyor. Fred ve George "Potter bizde Potter bizde" diye bağırıyorlardı.
Harry sakince Gryffindor masasına doğru yürüdü. Kafasını kaldırıp bizim masaya baktı gözleri beni bulunca gülümsedi.
Bende ona gülümsedim.Sonra Turpin Lisa çıktı. Ravenclaw'a seçildi. En son Blaise kalmıştı o da Slytherin seçilince
Mcgonagall kağıdı ve tabureyi alıp çıktı.Sonunda bitti. Şimdi yaşasın yemek yemek.
Dumbledore ayağa kalktı. Ellerini açtı bir yemek duası okudu demek isterdim ama bunlar gavur oldugu için diyemiyorum.
Kollarını iki yana açtı. "Hoşgeldiniz" dedi. "Hogwarts'ta yeni bir yıla hoşgeldiniz. Şölen başlamadan önce size birkaç şey söylemek istiyorum Zırla Tırla İncik Boncuk"
Herkes alkışlamaya başladı. Bende alttan alttan gülüyorum. Ve birden önümüzde yemekler belirdi. Vay anasını.
Bizim türk yemekleri kadar olmasada. Yemeği yerken bir yandanda Owen Draco ile sohbet ediyorduk.
"Ne yani Muggler ile mi yaşıyorsun?" Diye sordu Draco inanamayarak. Olumlu anlamda başımı salladım.
"Bu korkunç olmalı"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harry Potter ve Kızıl Türk
FanficHarry'nin başına gelecek herşeyi bilen Nasıl kararlar vereceğini bilen, Düşüncelerini bilen Bilmediği bir kuzeni olduğunu düşünün. Aslında buraya kadar Büyücülük Dünyasında normal olarak karşılanabilir. Ama bu kişi bir Türk ise olaylar nasıl deği...