Harry, Ron ve Hermione gözlerine inanamış gibi bana bakıyorlardı.
Senin burda ne işin var der gibi.Selin zaten bildiği için hiç şaşırmamıştı. Ama o da üzgün görünüyordu.
Sonra Ron ağızını tutamayıp konuitu "Merve senin ne işin var burda ? Diğerlerini biliyo-" diyorduki Swlin kolunu cimcikleyerek onu susturdu.
Bende onlara üzgünce bakmakla yetindim.
Mcgonnagall herşeyi anlamış gibi baktı.
Harrylerin yanına gidip " Gecenin bu saatinde astronomi kulesinde ne işiniz vardı ? Hiçbirinize inanamıyorum." dedi.
Hiçbiri cevap vermedi.
Mcgonnagall bi bize bi onlara bakıp "Ne olduğunu anladım galiba. Draco Malfoy'un aklına uydurma bir ejderha öyküsü soktunuz geceleyin dışarı çıkıp başı derde girsin diye ama kendi arkadaşınız olan Mrs. Öztürk'ü de bu saçma şeye dahil ettiniz." dedi.
Herkes suspustu. Galiba Neville bu macerda yer alamayacaktı. Çünkü olsaydı şimdiye burda okması gerekirdi.
"Gerçekten inanamıyorum. 7 öğrenci birden ayakta. Mrs. Granger ben sizi daha akıllı bilirdim. Mr. Potter Gryffindor'un anlamı sizin için daha büyük sanıyordum. Mrs. Öztürk Mrs. Yılmaz aileniz ikinizin birden başınızı derde soktuğunu duysa ne der ?"
Helal olsun benim kızıma der bence ama neyse
"Hepinize ceza verilecek ve hepinizden 50şer puan silibecek."dedi Mcgonagall.
Aha nanayı yedik bizden zaten 60 silmişti.
Harry inanamayıp "profesör lütfen" dedi ama dinleyen kim.
Owen lafa girip "Profesör bizden zaten 60 puan silmiştiniz." dedi.
"Biliyorum o yüzden sizdende sadece 90 puan siliyorum." dedi.
Yinede fazla ama zaten her sene Gryffindor birinci olduğu için bir önemi yok.
Draco da itiraz edecekti ama Mcgonagall onu bi bakışıyla susturdu.
Sonra hrpimiz yatakhanelere gittik. Yolda Owen ve Draco bir iki kez benimle konuşmaya çalışsada hiç yüz vermedim.Yani o kadar yalan söylediler biraz burunları sürtsün sonra affederim kıyamam onlara çünki.
Bu arada Holmes'ta o hengamede kaybolmuştu. Yatakhaneye dönünce onu yatağında uyurken buldum. Sabah olunca anlatırdım herşeyi ona çünkü şuan tek düşünebildiğim şey uykuydu.
Sonraki bir hafta çok kötüydü. Gryffindorlular bir gecede silinen 200 puan yüzünden Harry'lere çok kızgındılar. Hiçbir kimse onlarla konuşmuyordu ben hariç. Benden sonraki gün özür dilediler. Beni bu olaya dahil ettikleri için bende bir şey olmaz ben su içmek için kalkmıştım dedim. Tabiki yalan.
Aramız iyiydi. Ama daha fazla dikkat çekmemek için onlarla pek konuşmuyordum. Genelde Ava ve Sophie ile takılıyodum çünkü Draco ve Own ile konuşmuyorduk. Birde Isla vardı ama diğer Slytherinliler bizi ne kadar affetmiş olsada Isla hala bana affetmemiş gibi davranıyodu. Bu kız bana taktı abi.
Olaylı geçen bir haftadan sonra Sophie Ava ve Isla ile kahvaltı yaparken mektup geldi. Mektupta cezamızın bu akşam saat 11 de başladığı yazıyordu. Gidip büyük salınun önünde Flich'i görmemiz gerekiyordu.
"Ne mektubuymuş Merve" diye sordu Ava.
"Saat 11'de cezamız başlıyormuş onun haberi." diyerek cevap verdim.
"Umarım cezanız kötü geçmez." dedi Sophie " Her ne kadar puan kaybetmiş olsakta sizin sayenizde birinciyiz. Eğer başka hiçkimse yüksek bir puan almazsa bu sene birinci olabiliriz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harry Potter ve Kızıl Türk
FanficHarry'nin başına gelecek herşeyi bilen Nasıl kararlar vereceğini bilen, Düşüncelerini bilen Bilmediği bir kuzeni olduğunu düşünün. Aslında buraya kadar Büyücülük Dünyasında normal olarak karşılanabilir. Ama bu kişi bir Türk ise olaylar nasıl deği...