4.bölüm/Chapter 4

14 5 0
                                    

Konum: Polis Merkezi.....

Antoine'ın ağzından:

Artık Aaliyah polis merkezindeydi. Ben ve Lee Chang onu sorguluyorduk. Ellerine kelepçe vurmamıştık.

"Bu kızı tanıyor musun?" fotodaki kızı göstererek konuştum. "Cesetin yanında senin çantan bulunmuş. Tanıyor musun?" sert olmayacak ses tonunda konuşmuştum. Ama Aaliyah ağzını bile açmıyordu.

Sonra Lee Chang ona sinirlice bağırdı. "Sana diyor!"diye haykırdı. Buna gerçekten çok kızmıştım. "Onun üzerine bağırma. Sadece soru soruyoruz."dedim. Sonra Aaliyah'a bakarak konuşmama devam ettim"Sen de konuş. Tanıyor musun yoksa yok?"

Aaliyah'nın ağzından:

Bir şeyler düşünmek zorundayım. Ri Jin ile birlikte bara gittiğimi mi yoksa başka bi' yalan mı uydurmalıyım? Düşün Aaliyah, düşün. Belki Ri Jin çantamı çalmıştı ama onu öldürdüler. Acaba kim yaptı. Eğer Ri Jin ile bara gittiğimi söylesem bu iş daha da çok uzuyacak.
"Tabiki de hayır. Onu tanımıyorum. Eğer cesetin yanında kimliğim bulunmuşsa demekki barda biri benim çantamı kaçırmış olmalı. Hem ben neden bir insanı öldüreyim?"dedim.
"Vay,, demek bir insan değil bir kaçını öldürmek istiyorsun?" hala adını bilmediğim polis demişti. Sanırım benimle sorunu vardı.

"Ben buraya yeni geldim. Fransa'dan. Aslında Paris'te yaşıyorum."sakin bir tonda dedim.

"Ama bir kız Paris gibi güzel şehri koyupta neden Seul'a gelir? Turist gibi mi yoksa başka şey amaçlı mı?"yine adını bilmediğim polis konuştu.
Bu adam ne yapmağa çalışıyordu. Beni çıldırtmağa mı? Sanırım başarıyordu. Ama onu nasıl susturacağımı çok iyi biliyordum.
"Demek öyle. Senin söylediklerin Paris'in Seul'dan daha güzel olduğu anlamına geliyor. Peki sen neden Seul'da yaşıyorsun, adsız polis?" dedim. Sanırım biraz kızmıştı.
"Birincisi, ben adsız değilim. Adım Lee Chang. İkincisi, dünyadakı tüm şehirleri çok severim. Ama kızlar en çok Paris'i severler. Üçüncüsü, konumuz bu değil. Asıl konumuzdan sapmağa çalışma sakın. Ben sana Antoine gibi şefkatli davranmıycam."dedi sonunda adını öğrendiyim polis.
"Ben burda yaşamağa geldim. İnsan öldürüp hapishaneye girmeye değil."dedim. Aslında insan öldürecektim. Ama hapishaneye girmek gibi bi' niyetim yoktu.
"Bak Aaliyah, ben bir Fransızım. Orada bir kaç yıldır yaşanmış olaylardan haberim var. Aldığım haberlere göre bir kaç gündür orada aradıkları katilden hiç ses yok." sonunda Antoine da konuşmuştu. Tanrım, gözleri gerçekten de muhteşemdi. Sanırım öldüreceğim kişi asla o olmayacaktı.
"Tam 3 gündür ondan haber yok. Sen buraya gelmemişten 2 gün önce hiç bir olay yaşanmamış. Tabi o katilden bahsediyorum. Onun kadın mı erkek mi olduğunu da bilmiyoruz."dedi Antoine.

"Şimdi benim o manyak mı olduğumu düşünüyorsun?"sordum.

"Tabiki de hayır. Paris'te yıllardır yaşanmış ürkütücü olaylar yüzünden Paris'ten gelen turistleri dikkatle inceleyip ülkeye bırakıyoruz." dedi Antoine.

"Sonuç?"sordum

"Temiz"Lee Chang dedi.

"Tabiki de temiz olacak. Ben hiç bir şey yapmadım."dedim

Antoine'ın ağzından:

Aslında Aaliyah'nın sanırım suçu yoktu. Çünkü dün yaşanmış cinayetteki her şey Park Kim Chang'a işaret ediyordu. Ama Park Kim Chang Aaliyah'nı kendi amaçları için göndermişse dünkü suçu Aaliyah işlemememişti. Çünkü Park Kim Chang çok akıllı birisidir. O asla böyle bir hata yapmaz. Ama Aaliyah ona çalışmıyorsa, hatta onun taklitçisidirse belki be böyle hata yapabilir. Tanrım, gerçekten herşey çok karma karışık. Ama ne olursa olsun Aaliyah'nı bu durumdan çıkartmak zorundayım. O bana geçmişte yaşanmış olayı hatırlatıyor. Anneme kurulmuş tuzak.......

Kill of the NightHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin