YANSIZ

İLK GÜN FACİASI

Sabah Tolga abimin alarmının sesiyle uyandım. Tolga abimi uyandırmadan yavaşça yanından kalkıp sessiz adımlarla odama doğru gittim.

Odanın kapısını yavaşça kapatıp okul için çantamı hazırladım. Üniformamı hazırlayıp yatağın üzerine bıraktım havlumu da aldıktan sonra banyoya gitmek için yerimden kalktım.

Kapıyı açtığımda abimlerin üçü de kapılarının önünde birbirlerine kızgınca bakıyorlardı. Ellerinde havlu vardı. Nee! Havlu muu? Hemen banyoya koşmaya başladım. En başta ben arkamdan Emre abim peşine Tolga abim en sonda da Akın abim koşuyordu. Biraz yavaşlasam üçü de beni yakalayıp üzerime saldırı bilirlerdi. Mümkünmüş gibi daha da çok hızlandım. Banyoya girip kapıyı yüzlerine çarpmadan önce dil çıkarıp şımarık bi çocuk gibi kahkaha attım. Ardından kapıyı üç kere kilitledim.

Hızlı bir şekilde duş aldıktan sonra bornozuma sarılıp yavaşça kilidi açtım. Kapıyı açtığımda üçü de yerde oturuyordu. Koşarak odama gittim. Arkadan kavga sesleri geliyordu. Banyo için kavga etmelerini komik bulup kıkırdadım ardından giyinmeye başladım.

Üniformamı güzelce üstümde düzelttikten sonra saçlarımı kurutup şekil verdim. Çantamı da alıp mutfağa kahvaltı yapmaya indim.

Masada babam oturuyordu. O beni görmeden mutfaktan tekrar çıkmaya yeltendiğim sırada babam bana seslendi.
- Hilal. Masaya otur ve kahvaltını yap. Sonra okula gidersin.
Dedi düz bir sesle bende tamam deyip masada ondan en uzak yere oturacaktım ki bileğimden tutup beni yanındaki sandalyeye oturttu. Sesimi çıkartmadım.

Abilerim yavaş yavaş aşağıya indiler Tolga abim yanağımdan öpüp "Günaydın Prenses"dedi bende "Günaydın abişim" dedim sevecen bir sesle. Herkes kahvaltısını yaptıktan sonra arabalara bindik.

Ben Tolga abimin arabasına bindim. Emre abimin yaşı küçük olduğu halde kendi arabası var. Sadece benim arabam yok. Okula vardığımızda Tolga abim ve diğerleri arabaları otoparka bıraktı.

Arabadan iner inmez Yasemin'in yanına koşarak gidiyordum ki bir anda köşeden kırmızı bir Porsche çıktı. Üzerime doğru geliyordu. Olduğum yerde çakılı kaldım ne hareket edebiliyordum nede kaçabiliyordum.

Yasemin'in çığlıkları Tolga abimin bağrışları kulağıma uğultu gibi geliyordu. Arabayla aramda yarım adım kala durdu. Bacaklarım beni taşımaz hale geldi sonra Emre abimin Hilal diye bağırmasını duydum ardından belimde bir çift kol hissettim. Herkes bana birşeyler söylemeye çalışıyordu. Anlayamıyordum. Havaya kaldırıldıktan sonra kendimi karanlığa bıraktım.

_______________________

Emre'den devam...

Hilal'i o şekilde görünce içime birşey oturdu. Elim ayağım düştü. Her ne kadar onunla anlaşamasamda o benim kardeşim. Şoku ilk atlatan bendim Hilal'e baktığımda bayılmak üzereydi. Oğuz hemen kucağına aldı ve sarsmadan arabaya bindirdi. Tolga abim ilk defa ağlıyordu. Akın abime baktığımda küfür edip etrafı yumrukluyordu.

Oğuz bana seslendi.
-Emre kendine gel! Arabaya bin hadi hastahaneye götürmemiz lazım Hilal'i. Hadii!!
Dediğini yaptım ve arabaya bindim. Arka koltuklara oturup Hilal'in başını dizlerimin üzerine yatırdım.

Hastahane 1 saat uzaklıktaydı. O sırada babamı aradım. Herşeyi anlattım. Telefonu kapattı. Kapatmadan önce ise "Amcan gelecek. Onu karşılayacağım. O kız da umurumda değil. Geberip gitsin hayatımızdan." dedi.

Sinirimden telefonu fırlattım. Hangi baba kızı için böyle şeyler söyleyebilir ki. Araba durduğunda kapı açıldı Oğuz Hilal'i kucağına aldı normalde kıskanırdım ama kendimi zor taşıyabiliyordum Hilal'i taşıyamazdım. Doktor onu bir odaya aldı şok geçirdiğini söyledi serumu bittikten sonra gidebilirmişiz

__________________

Hilal'den devam..

Gözlerimi açtığımda hastahanede olduğumu farkettim. Emre abim içeriye girdi ve yanımdaki sandalyeye oturdu. Sonra Akın abim girdi içeriye elleri sargıdaydı ne olmuş olabilir ki Akın abim içeriye girdiğinden beri ellerine baktığım için açıklama yapma gereği duydu
-Önemli birşey değil sadece biraz derim aşınmış
Dedi bende kafamı sallamakla yetindim

Beni eve ismi Oğuz olan bir çocuk getirdi 1 saatlik yolda sadece ismini sordum Emir abimin arkadaşıymış. Evin önünde durduğumuzda arabadan inip eve geçicekken bir anda havalandım bir anlık şokla ağızımdan bir çığlık çıktı Oğuz beni kucağına almış. Üst kata çıkardı ve yatağımın üzerine bıraktı ve çıktı.

Bende üzerimi değiştirdim. Hava zaten kararmıştı yatağımda biraz telefonla uğraştım gece korktuğum için Tolga abimin yanına gidip uzandım ama bir anda Emre abimin sesiyle irkildim. Odanın kapısı açıldı Emre abim beni görünce kucağına aldı ve "Bu gece benimle yatıyorsun prenses itiraz istemiyorum" dedi Emre abim beni sevmezdi acaba ne oldu? Emre abim beni yatağına bıraktı yanıma uzandı ve bana sarıldı bende Emre abimin kokusuyla uykunun rahat kollarına bıraktım kendimi...

_______________________

Bu benim ilk kitabım umarım beğenirsiniz vote ve yorum yapmayı unutmayın kitaba devam etmeli miyim şimdiden hepinize teşekkür ediyorum ve sizleri çok seviyorum.