KAYIP...

617 49 19
                                    

         1 hafta sonra

Oğuz öleli tamı tamına 1 hafta oldu. Canım çok yanıyor. O olmadan 1 hafta geçti. Cenazesini bile yapmadılar. Gömülmedi bile gömülseydi giderdim cenazesine. Artık kendime bu gerçeğe hazırlamıştım alışamıyordum. Gitmişti ama biz kavga ettiğimiz için gitmişti belkide bana kırgın olduğu için gitmişti. Abimler Oğuz'a bayağı bir kızgın niye bilmiyorum ama elime geçerse biz öldüreceğiz diyorlar. Adam zaten ölü ki siz nasıl öldüreceksiniz geri zekâlılar. Oğuz öldüğü için üvey abilerim ve üvey annemle bu gün tanışacağız. Bu gün gelecekleri için gömüldüğüm yataktan çıkıp üzerime özensiz birşeyler giydim. Benim burada sevdiceğim Nutella kokulum ölmüş beni öldürsenizde ben süslenmem onun kokusunu özlediğim için 1 kutu nutellanın içine Oğuz'dan arakladığım parfümden sıktım. Abimin sigara izmaritlerini içine attım ama onun gibi kokmuyordu. Abimler beni psikolaga götürdüler belki unuturum diye ama unutamam ki ben onu gülüşü, sesi ,kokusu,kasları,esprileri, sürprizleri...

Kapı çalınca dolan gözlerimi sildim ve aşağıya indim. Kapının önünde bir tane kadın ve iki erkek vardı. Kadın civciv sarısı saçlarıyla çok çirkin gözüküyordu. Aşağıya indiğimde hepsine hoşgeldiniz dedim. İçeriye geçtik koltuklardan birine oturdum sağıma ve soluma gelen iki erkek oturdu. Ve büyük olan konuşmaya başladı

+Demek bizim küçük prenses sen oluyorsun

-Küçük olduğum doğru ama prenseslik bilmiyorum

Dedim küçük olan  yanaklarımı sıkarak

~Hep bir kız kardeşim olsun istemişimdir

-Bende öyle tahmin etmiştim

Diye mırıldandım. İzin isteyip odama çıktım. Telefonuma gelen mesajla bir an şaşırdım Oğuz öldüğünden beridir kimseyle konuşmaz oldum kimse bana mesaj atmıyordu. Elime aldım gizli numaradan gelmiş

Gizli Numara:

Üzülme artık. Unutursun elbet bir gün hayatında yeni kişiler olur sana yalan söylemeyecek kişiler.

Hilal:

Ne yalanı sen kimsin Oğuz'u nereden tanıyorsun!?

Gizli numara :

******* Kafede arka bahçede oturan sevgilini görmek ister misin acele et gitmeden yetiş.

Ama burası bizim evin yanındaki kafe hızlı adımlarla aşağıya indim. Kimseye birşey söylemeden ayakkabılarımı giydim. Abilerim aynı anda nereye diye sordu önemli bir yere gidicem oyalamayın beni. Dedim ve koşarak evden çıktım.Kafenin arkasına gittiğimde hiç kimse yoktu. Tam o anda ensemdeki acıyla yere yığıldım.

Gözlerimi açtığımda bir sandalyeye bağlanmıştım. Ağzımda bant vardı. Etrafa baktığımda eski nemli bir depodaydım. Yani sanırım. Kocaman demir kapı açıldı ve içeriye hiç görmediğim biri girdi. Benim yanıma geldi ve konuşmaya başladı.

-Cık cık cık çok safsın sana birazcık zeka lazım sence ölmüş biri o kafeye gelebilir mi ? Ama yok sen benim işime çok yarayacaksın. Abilerin ve baban benim kız kardeşimi kaçırıp ona işkence ederek öldürdüler ve bende onlara bunu yapacağım.

Ben ağzımdaki bandı çıkartmaya çalıştım. Ağzımı açıp dilimle bandı ıslattım ve yapışkanı gitti. Sol yanağımda asılı kalan bantla konuşmaya başladım.

+Bana ne yapacaksın ve hayvan herif geri zekâlı senin kardeşin ölmüş bana ne be-

Attığı tokatla kafam sola doğru gitti. Sonra bir daha tokat attı. Bu sefer kafam sağa doğru gitti. 

YANSIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin