BIRAKMAYIN BENİ

522 42 13
                                    

Hilal'den devam...

Gözlerimi açtığımda hastahanedeydik. Kolumda aşırı büyük bir ağrı vardı. Boynumu oynatmamı engelleyen birşey vardı. Galiba emniyet kemeri boynumu kesmişti. Çünkü orada bir kesik olduğunu hissediyorum. Kafamı yavaşça çevirerek koluma bakmaya başladım. Baştan aşağıya sargıdaydı. Odanın içine baktığımda Murat abim ve Oğuz dışında herkes buradaydı. Onlar neden yoktu acaba? Akın abime baktığımda gözünden saf sinir vardı. Göz göze geldiğimizde Akın abim konuşmaya başladı

+İyileşir iyileşmesi yatılı okula gideceksin buradaki herkesle vedalaş bir daha dönmemek üzere gidiyorsun çünkü düzenli olarak sana para göndereceğiz 18 yaşını geçtikten sonra kendi evin olucak ehliyet sınavına gireceksin kendi araban olacak mesleğini eline aldığında da sana para göndermeyi keseceğiz.

-Ama abi ben yatılı okula gitmek istemiyorum

+İstesen de istemesen de gideceksin işlemleri başlattık pazartesiden itibaren bir daha bizi göremeyeceksin

Kahkaha attı kulağıma eğilip "güle güle minik kardeşim" diyip geri çekildi. Ağlamaya başladım bana bunu yapamazlardı. İçeriye Murat abim ve Oğuz girdi. Oğuz'un yüzünde Zoraki bir gülüş vardı. Murat abimde kendini ağlamamak için sıkıyordu. Ağladığımı fark edince yanıma geldi ne olduğunu sordu Akın abim konuşmaya başladı

+Hilal bize hep sorun çıkartıyordu bende artık bizimle kalamayacağını ve ona yatılı okul için işlemleri başlattığımızı söyledim.

-Kimden abi kime sordun bunu yaparken Hilal hiçbir yere gitmeyecek!!

+Emre ben ve Tolga buna karar verdik bence yeterli kişiler diyeceğini dedi Yusuf ve Alp'e de sormadık ve sorma gereği de duymuyoruz ne de olsa öz değiller karışamazlar.

-Bu saydığın kişiler arasında ben neredeyim abi ben bu aileden değil miyim. Hilal burada kalacak rahatsız olan olursa buyrun kapı orada

+Laflarına dikkat et haddini aşma abinle konuşuyorsun sen

-Asıl sen laflarına dikkat et abi bu kız daha yeni babasını kaybetti onu sevmeyen bir babanın cenazesine gitti cenazede abisi onu vurmaya kalktı kaza yaptı. Şimdi ben daha fazla kırıcı olmadan bu odadan çıkın!

Sadece Akın abim çıktı. Murat abim diğerlerine de bir konuşma yaptı. Konuşmanın sonunda Tolga abim Murat abimin kolundan tutup sürüklemeye başladı.

İçeride sadece ben ve Oğuz kaldık kendini tuttuğu çok belliydi

+Ağla sıkma kendini

Kollarımı açtım yanıma gelmesini bekledim. Yaralı koluma dikkat ederek kollarıma atladı kafasını boynuma gömdü ve göz yaşlarını serbest bıraktı. Yanımda ilk defa ağlıyordu. Bu his çok tuhaftı. Çok korunmasız duruyordu. Uyumaya ihtiyacı vardı buna emindim. Kendimi yatakta yavaşça geriye bıraktım Oğuz'u da kendime çektim. İtiraz etmeden yanıma kendini bıraktı gene kafasını boynuma gömdü. Ağlaması bir an bile azalmazken her geçen dakika daha çok artıyordu. Elimden birşey gelmemesi canımı yakıyordu. Yarım saat aralıksız ağladıktan sonra uyuyakaldı.

Odanın kapısı bir anda açılınca Oğuz yataktan fırladı. Bu adam ne ara her sese uyanır oldu acaba. İçeriye hemşire girdi.

-Çok özür dilerim kusura bakmayın korkutmak istemezdim. Pansuman için gelmiştim

+Önemli değil. Buyrun

Dedim içten bir şekilde gülümsedi. Kafasını salladı gelip koluma pansuman yapmaya başladı. Oğuz koltukların birine oturmuş pansumanın bitmesini bekliyordu. Hemşire pansumanı bitirdi iyi günler dileyip odadan çıktı. Oğuz yanıma ilişip gülümsedi. Bu halleri bana küçük sevgiye muhtaç bir çocuk gibi geliyordu ve çok tatlıydı. Sargı olmayan kolumu açtım gelip sarılması için bekledim. Sarıldı

YANSIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin