Yazgım

15.Bölüm - Başı Belada-

İnsan hayatı boyunca yaptıklarından pişman olur.Çünkü ne kadar düşünürsek düşünelim , hangi kararı verirsek verelim diğer fikir her zaman için daha cazip gelir.Hep bir pişmanlık içinde harmanlanırız. Onlarla büyürüz , onlarla olgunlaşırız. Ama önemli olan bir şey var ki ; o da umuttur. O pişmanlığın gölgesinde mutlaka onunla savaşacak bir umut beslemeliyiz. İçimizde.

''Bu yaptığın saçmalık'' diye haykırdım Yavuz'a. Beni zorla bir eve getirmiş, elimi de bağlamış , karşıma geçmiş içkisini yudumluyordu.Kötü davrandığı felan yoktu ama yine de bu yaptığı çizmeyi aşmıştı.Neden bunu yaptı? O da muamma. 

''Hiçbir şey bilmiyorsun Yılmaz''

Beni buraya getirdiğinden beri hep aynı şeyi söylüyordu.Neyi bilmediğimide söylemiyor öylece karşımda kös kös oturuyordu. Haa! Hakkını yemeyelim arada bir de telefonuyla uğraşıyordu.

''Yavuz sıkılmaya başladım''

''Bence sıkılmak yerine  korkmalısın. Farkında mısın bilmiyorum ama , ex gelin , seni birazcık kaçırdım''

Ukala! Ondan korkmuyordum ama birilerinin beni kurtarmasını da istemiyor değildim.Yavuz'un bir amacı vardı ve bununla benim ne alakam vardı. Ona nasıl yardım edebilirdim ki.

''Tamam. Ne istiyorsun ? Niye buradayız ? Niye beni kaçırdın ? ''

''Bakma öyle hırçın hırçın. Sana çalışıyoruz Feriha Hanım.''dedi göz kırparak.Sinirlenmeye başlıyordum.

''Ne demek istiyorsan açık söyle''

Elindeki içki bardağını önündeki sehpaya bırakıp ayağa kalktı. Önümde volta atarken yüzü ciddileşti.

''İşler bildiğin gibi değil.Bu düğün olmamalı tamam mı?. ''

''Bunun benimle bir alakası yok yanlış kişiyi kaçırmışsın. Gidip gelini kaçırman gerek''

''Oyunun sırası değil Feriha işler ciddi, ortalık karışacak.''

Derin bir nefes aldı.

''Bak... Bu düğün olmamalı. Siz birbirinize geri dönersiniz diye bekledim. Bir halt beceremediniz. Üstüne gittim planlar yaptım.Yine bi halt olm-

''O gece o adamları sen ayarladın !!
Emir tehlikede diyerek beni kandırdın !!'' Dedim. Artık kafamda bir şeyler oturuyordu.

''Şimdi bunun sırası değil.Emir bu
sefer gerçekten tehlikede''

''Sana bu sefer inanmam boşuna uğraşma beni de çöz !''

''İşte bu yüzden işi sana bırakmadım ve seni buraya getirdim. Senin kaçırıldığını duyunca Emir düğünü terk edip buraya gelecek''

''Hayır gelmeyecek!'' Gelmez.

'' Gelmek zorunda !!'' diyerek kükredi bana doğru dönüp. Sinirli olduğu belliydi ve geldiğimden beri ilk defa korkmaya başladım.Arkasını dönüp elini saçlarının arasına geçirdi. Hala keskin ama bağırmadan tekrar konuşmaya başladı.

''Emir Sarrafoğlu'ndan nefret ediyorum.Başıma bela açmaktan başka yaptığı yok.''

Kafam çok karışmıştı. Dediklerinden hiçbir şey anlamıyordum. Emir'in başı gerçekten belada mıydı ?Peki bunun düğünle ne ilgisi var?

''Yavuz. Bana her şeyi en baştan anlat.''

''Bak. Benim peşimde olan birileri var. Olaylar karışık. Karanlık işler bunlar.Şu senin eski sevgilin,  dibimden ayrılmadığı için yanlış anlaşılmalar oldu. Adamlar Emir'in peşine düştü. ''

''Senin lanet olası karanlık işlerini ne diye Emir'e bulaştırırsın! '' diye kükredim suratına.Emir.. Ne olur ona bir şey olmasın..

''Yaptığım hata için onu kolluyorum.Yoksa Emir'e bayıldığımdan değil.Tamam bak... Melis de işin içinde.''

''Onun ne alakası var?!''

''Melis onların adamı. Emir'i baştan çıkarmak için gönderildi.Gerçi başarılı olduğu felan da yok. Emir'i tehdit etmiş.Ne ile tehdit etmiş bir fikrim yok ama bu işte başarılı olduğu kesin.Baksana iş evliliğe kadar gidiyor.''

''Emir'in peşinde birilerinin olduğundan haberi var mı ? ''

'' Hayır yok. Yani tahminimce. Bak Melis Emir'i balayına götürecek.Temiz iş. Etraftakileri meraklandırmadan Emir'i paketleyecekler. Mükemmel plan. Belki sonrasında da trafik kazası diyerek işi bitirirler. Ama bunu durdurmalıyız.Bak adamlar aranıyor buraya gelemezler. Yurt dışındalar ve Melis'in onu ayaklarına kadar getirmesini bekliyolar. Melis'in elinde güçlü kayıtlar var Emir'e her istediğini yaptırabilir. ''

''Yeter!! Sana neden inanayım ki !'' gözlerim dolmuştu. Bu kadarı fazlaydı.

''Allah aşkına Feriha burada oyun mu oynuyorum !!'' diye bağırdı.''Bak ben kendi başımı kurtarırım. Ama o salak bu işlerden anlamaz.''

''Tamam ne yapacağız ? Nasıl kurtaracağız onu ?''

Korkuyordum.Emir'e zarar vermelerinin düşüncesi bile içimi tirretiyordu.Bir...Bir şeyler yapmalıydım.

''Burada adamları var ama asıl tayfa yurt dışında. Yani bu da buradayken pek bir şey yapmazlar demek.Tabii onları kızdırmazsak.Eğer bu işin sonu kötü biterse sadece senin asalak damat değil,  onunla birlikte hem sen hemde ben yanarız. ''

''Planımız ne ? '' sordum aceleyle.

''Adamlarım hills'te Emir'in yanında. Kaçırıldığın haberini verdim.Emir seni kurtarmaya gelmeye yeltenmenmiş. Ama Melis engel olmuş. Yani plan az önce aldığım haber doğrultusunda dibe battı. Yarın düğün var ve senin bir an önce Emir'i ikna etmen gerek. Bunu yapabilecek misin diye sormuyorum. Bunu yap Feriha!''

Keskin gözleriyle bir bakış atıp yanıma geldi. Ayağımdaki ipleri çözdü. Uyuşmuş ayaklarım umrumda değildi. Önemli olan Emir'di. Hızla ayağa kalktım yaşlı olan gözlerimi sildim.

''Hadi Hills'e gidiyoruz. Bu işi bitireceğiz.''

Aceleyle bahçeye çıktığımızda araba hazırdı bile. Hemen öne binip Yavuz'un binmesini bekledim. Vücudum titriyordu. Heryerimi bir korku kaplamıştı. Ona bir şey olmasına dayanamazdım. Onu nasıl bırakabildim. Nasıl başkasına aşık olduğuna inandım. Koskoca bir aptaldım..

''Melis de orada olacak. Kınadaki showdan sonra soluğu Emir'in yanında almış. Sakın pot kırayım deme. Kıskançlığa bağla ve Emir'i durdur.Ben gerisini  halledeceğim.''

''Yavuz kurtulacağız de mi ? Bak eğer-''

''Bunun için çabalıyorum Feriha! Şimdi şu kemerini bağla.''

O haberi alır almaz Emir'e hesap sormalıydım. İçimdekileri dökmeliydim. Sen benimsin başkasının olmaz demeliydim.Hepsi benim suçum! 

Hills'e gidene kadar yol bitmemişti.İçimde patlamaya hazır bir bombayla arabada homurdanıp durmuştum. Sonunda Yavuz durduğunda  bir saniye beklemeden arabanın kapısını açıp aşağı indim. Arkamdan Yavuz'un homurdandığını duydum ama umursamadım.

Umursamam gereken tek şey vardı.

Emir.

Devamı 16. bölümde.:)