22. Bölüm -Tavır-

850 23 11
                                    

Melis gittiğinde savsak adımlarla içeri girdim. Kendimi girişteki masaya yasladım. Tüm vücudum sinirden kasılmıştı. Sanki vücudumdan görünmüyor ateşler püskürüyordum. O kızla bir daha karşılaşmamalıydım. İnsanlar nasıl katil oluyor bugün daha iyi anladım.Ne kadar burada böyle sakinleşmeye çalıştım bilmiyorum ama  Emir yüzümü ellerinin arasına alana dek onun geldiğini görmemiştim. 

''Feriha ?'' Gözleri öyle yumuşak bakıyordu ki. Demin duyduklarımın aksine. O benimdi , benim ve benim olacaktı. Onu bırakamazdım. Bunu anlamak hiç güç değildi. Emir benim yazgımdı. Onu istesemde hayatımdan atamazdım. Bu dünyada o benim kayıp yanımdı.Bunu hissediyorum. Aramızdaki o bağı , o çekimi...

''Gelen kimdi ? Bir şey mi oldu ?'' Gözlerine baktım. Hafif bir telaş vardı. Cevap bekliyordu ama ben cevap vermek yerine kollarımı onun boynuna sardım. Kokusunun tenime işlemesine izin verdim. kollarını belimde hissettiğimde kendimi ona daha da ittirdim. Ama Emir o en huzurlu yerimden beni mahrum edip kollarını bıraktı ve yüzüme baktı.

''Feriha?''

''Yok bir şey '' dedim yüzüme zoraki bir gülümseme yerleştirip. Gözleri inanmadığını gösteriyordu.'' Tamam Melis geldi ama bir şey olmadı sadece  konuştu. Şimdi bu konuyu kapatalım. ''

Tabiki neler olduğunu soracaktı.Ağzını açtı ki hemen elini kavrayıp onu çekiştirdim. O sırada galiba bizim sesimizden Ada' da koltukta doğrulup esnemeye çalıştı.Hemen yanına oturup burnunu sıktım.

''Günaaaydııın'' Uyku sersemi gözleriyle yarım yamalak gülümsemeye çalıştı.

''Günaydın'' dedi incecik çıkan sesiyle. Emir yanımıza geldi. Ada'yla şakalaşmaya başlarken ben kendimi onlara veremiyordum. Benim hala aklım Melis'in söylediklerindeydi.

Flashback;

''Emir ile görüşmem gerek'' dedi yüzsüz yüzsüz.

''Emir yok. Bana söyle ve git.''

''Ne kadar çok istesemde kavga çıkarmaya gelmedim.''

''Çok üzüldüm''diye homurdandım.

''Emir'e açıklamam gerekenler var.''

''Gerek yok şimdi bizi rahat bırakabilir misin ?''

''Bak  yerinde olsam bana iyi davranırım. Sizi o pisliğin elinden kurtaran benim. İstesem tekrar başınıza bela edebilirim. Bunu bir düşün istersen.''

''Sana harcayacak vaktim yok gerçekten. Gider misin ?''

''Emirle hamileliğim hakkında konuşmam lazım''

''Olmayan hamileliğin hakkında mı ?''

''Evet olmayan hamileliğim hakkında. Ona hamile olmadığımı söylemeliyim''

''O-o bunu biliyor merak etme.''

'' Nerden biliyor? Nasıl emin olabilir ki sonuçta onunla yattık.''

''Beni ilgilendirmiyor. Şimdi lütfen gider misin ?''

''Ah ama ne kadar ateşli olduğunu duymalısın.'' ağlamak üzereydim.

''Duymak istemiyorum git buradan.''

Boynunda bir yer gösterdi işaret parmağıyla. ''Burada bıraktığı o izi hiç unutamıyorum''

''Sus anladın mı ! Defol buradan''

''İsmimi haykırırken o kadar çekici oluyor ki. Öpüşü , dokunuşu... Bu işte bir hayli ehli. Zirveden düşerken ki çığlıkları , kulağıma haykırdığı iltifatları , en çok da inlemeleri. Onu inletmek o kad- ''

YazgımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin