O, müziğe karşı tutkuyla sarılmış, aşkla bağlanmıştı. Müzik onun için su içmek kadar önemliydi. Onun için yaşam, ritim demekti. Nefes alan ya da almayan herşeyin bir ritmi vardı ona göre. Müzik sayesinde tüm acılarını unutuyor, sanki yeniden varolmuş gibi hissediyordu. Belki de fazla arkadaşı yoktu, yalnızdı şu dünyada. Anlatamıyordu kendini fakat müziğiyle hissettiriyordu. Bir gün o tanıdık kahverengi gözler ile yeniden karşılaşmıştı hem de umulmadık bir yerde. Müzisyen olma hayalini gerçekleştirme yolunda karanlığına mahkum hayatına ansızın süzülen gün ışığı gibiydi o gözler. Onun gözlerinin cılız ışığı bile kendininkileri kamaştırıyordu. Karanlığa alışan benliği ışık karşısında ne yapacağını bilemiyordu çünkü kurtarılmayı bekleyemeyecek kadar bitkin düşmüştü. Saklanmaya çalıştıkça aydınlığa çekiliyordu. Fakat zihni hatırlatmasa da bedeni hatırlıyordu. Yüzünü hatırlamasa da sıcaklığını hatırlıyordu. Onlar birdi. Kaderin oyunu onları bir kez daha birleştirmişti. Müzik ise onların yolundaki birleştiriciydi. Ikisinin de kalbi aynı ritimde atıyordu. Birbirlerini kabullenmeyi reddedseler bile bir şekilde birleşeceklerdi çünkü aynı ruhu paylaşıyorlardı. Ve unutmayalım ki; en büyük aşklar, nefretle başlar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Impossible Miracle
FanficO, müziğe karşı tutkuyla sarılmış, aşkla bağlanmıştı. Müzik onun için su içmek kadar önemliydi. Onun için yaşam, ritim demekti. Nefes alan ya da almayan herşeyin bir ritmi vardı ona göre. Müzik sayesinde tüm acılarını unutuyor, sanki yeniden varolmu...