Yalnız kaldığım her an aklımdasın. Ve biliyor musun insanların sahte yüzlerini, sahte gülümsemelerini ve sahte selamlarını saymazsak ben, sen gittiğinden beri genelde yalnızım. Birini özlemenin ne olduğunu küçükken gittiğin deniz seferleriyle öğretmiştin bana ama bir daha geri gelmeyecek birini ciğerlerin yerinden çıkacakmışcasına özlemeyi senden öğrenmek canımı çok acıttı baba. İnsanlar benim birşeyler için çaba göstermediğimi düşünüyorlar. Ne komik ! Sesini unutmamam için her gece başımı yastığa koyduğumda bana söylediğin son kelimeleri içimden birer birer tekrarladığımı,her gün gizlice resimlerine bakıp yüzünün her santimetresini aklıma kazıdığımı ve üzüntümü etrafımdaki insanları üzmeden yaşamaya çalışırken gösterdiğim çabayı görseler insanlar kendilerinden utanırlar. İnsanların bu saçma sapan hallerine alıştım ama hala bir çocuğun babasına "baba" diye seslenişinde kalbime bıçak saplanıyor olmasına alışamadım. Sanırım bu geçen zamanla atlatılacak birşey değil ve yüz yaşına da gelsem biri bu kelimeyi kullandığında canım acıyacak. Kısacası yüzünü, sesini, kokunu, arkamda dağ gibi duruşunu, senin gibi bir babanın oğlu olmayı özledim be Süleyman Kaptan.. Mekanın cennet olsun. Seni çok seviyorum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözyaşından Kağıda Dökülen Şiirler
PoesíaAğladım, ağladıkça kağıda aktı gözyaşım. Sonra birer mısra oldu kağıtta şiirler beliriverdi birden.