Katsuki, ağlayan annesinin sırtını sıvazlarken sarışın kadının omzunu da gözyaşları ile ıslatmıştı elinde olmayarak. Kadının yüksek çıkan haykırışları, etrafındaki -teselli etmek için gelen fakat bir şey değiştiremeyen- akraba ve tanıdıklarının gözyaşları ve odayı doldurmuş olan o kasvetli atmosfer, Bakugou Masaru'nun ölümünden sonra gerçekleşmişti elbette. Adamın bünyesi, yakalandığı hastalığa karşı dirençsiz kalmıştı ne yazık ki.
Arka cebinde hissettiği titreşim ile kollarını gevşetip burnunu çekti Katsuki. Fakat akan burnu, duracak gibi değildi. Islanmış olan gözleri yüzünden de hiçbir şey göremiyordu. Uzun kollusunun kollarına sildi gözyaşlarını.
Bir mesaj gelmişti, Eijirou'dan. Mesaja bakma gereğinde bulunmayıp telefonunu sessize aldı ve cebine soktu. Son bir haftadır "Vardın mı?", "Ailen nasıl?", "Seni özledim" tarzı mesajlar alıyordu. Varmıştı varmasına ancak, doktor; Masaru'nun kurtulamayacağını söylemişti. Bu sabaha kadar oğluna gülümseyen babası, burada değildi artık.
Ve Katsuki ciddi anlamda şu an Eijirou ile uğraşamazdı. Şehre geri de dönemezdi. Burada kalıp annesine destek olmalıydı bir süreliğine. Eğitimi de yarım kalmıştı, bu yüzden daha yakındaki bir okuldan devam edecekti.
Bulunduğu oda, Katsuki'nin yeniden ağlamak istemesine neden oluyordu. Kalktı ve dışarıya attı kendisini. Evlerinin önündeki bahçeye çıktığında yumruk yaptığı ellerini gözlerine bastırıp gözyaşlarına durmaları için yalvardı, ağlaması durmuyordu ve buna lanet etti.
Gözlerini ovuşturduğu elini çektiğinde görüş alanına giren tanıdık kırmızılıkla gözlerini kocaman araladı. Uzun zamandır görmemişti, neden böyle bir durumda kendisini göstermişti ?
Kırmızı iplik yeniden serçe parmağında belirmişti ve Katsuki nefesini tuttu. İpliğin ucu çok uzaktaydı. Kasabanın ağaçlık kısmına doğru uzanıyordu. Şehrin olduğu yere.
Katsuki serçe parmağını yaklaştırıp dudaklarına götürdüğünde gözlerini kapattı. Eijirou ile aralarındaki bağ bu saçma iplikti ve hâlâ burada oluşu, Katsuki'nin içini küçük bir heyecan kaplamasına neden oldu.
Eijirou'dan ayrı düşmek zorunda kalmıştı elinde olmayarak. Eijirou'nun o parlak gülüşüne aşık olmuştu Katsuki.
▀▄▀▄▀▄▀▄▀▄▀▄▀▄▀▄▀
"Kirishima..." Kaminari yaklaşıp yatağında yüzüstü uzanıp kendisini yastıkla boğmaya çalışan oğlanın yatağının köşesine oturdu. Son bir haftadır ne arkadaşlarıyla konuşuyor, ne de gülüyordu. Bu durumu, arkadaşlarını endişelendiriyordu.
"Biliyorum, Bakugou denen herif yüzünden böylesin fakat lütfen onu-"
"Birisinin hayatından ciddi anlamda silinmeyi düşünmezdim." Kızıl saçlı oğlan kafasını yastığa daha da bastırıp isyanlarının boğuk bir şekilde dışarı taşmasını sağladı. Katsuki'ye sinirliydi fakat acıyan kalbi bütün sinirini unutturuyordu.
"Ah, dostum. Hadi ama, ergenliğe yeni girmiş ve sevgililerinden ayrılmış kızlar gibi konuşmaya başladın. Eski Kirishima'yı özledim."
"Eski Kirishima öldü, dostum." Kaminari dudaklarını büzüp oturduğu yataktan kalktı ve kızılın saçlarını karıştırıp odasından çıktı. Biraz daha yalnız kalması gerekiyordu. Sonradan mutlaka unuturdu yaşananları.
Eijirou nefes alamayınca kafasını yastıktan kaldırdı ve yatağa sırtüstü yattı. Katsuki'nin mesajlarına görüldü atıp cevap vermemesi, aramalarını cevapsız bırakması koyuyordu.
Ellerini havaya kaldırıp tavana doğru açtı yumruk yaptığı parmaklarını. Ne de hoş olurdu şimdi ona ulaşabilmek. Uykusuzluktan ağrıyan göz kapaklarını kapattı ve sayıklamaya başladı Katsuki'nin ismini kuru dudakları arasından.
Ellerini kalbinin üzerine koyup kendisini uykuya teslim etti serçe parmağında beliren fakat farkında dahi olmadığı kırmızı iplikle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Red Thread║KiriBaku✓
Fanfiction"Ben senin için tekim. Bu garip iplik de bunun en büyük kanıtı, değil mi zaten?" Ruh eşlerinin serçe parmağında doğdukları günden itibaren görünmez, kırmızı bir iplik olur. Fakat bir gün, bir nedenden dolayı, Eijirou ile Katsuki'nin iplikleri görünm...