Bakugou Mitsuki, yılları arkasına bırakıp büyümüş olan oğlunun yanağına kocaman bir öpücük bırakıp geri çekildi. Babasının ölümünün ardından 3 sene geçmişti ve bu süre zarfında Katsuki okulunu dondurup annesinin yanında kalmıştı. Sonunda annesinin yeterince toparlandığından emin olduktan ve annesinin yoğun ısrarlarından sonra, okuluna devam edebilmek için şehre geri dönecekti. Annesine de yanında kalmasını söylese bile bayan Mitsuki, burada iyi olduğunu ve merak etmesine gerek kalmadığını söylüyordu.
Valizlerini kavrayıp tren istasyonuna gidebilmek için kasabadan bir tanıdığının aracına bindi sarı saçlı. Kısa süren yolculuğun sonunda vedalaşıp araçtan indi ve bineceği treni beklemeye başladı. İçini gereksiz bir heyecan kaplamıştı. Nedenini kendisine sorsa da mantıklı bir cevap elde edemiyordu. Treni geldiğinde vakit kaybetmeden içine girdi, yerleşti.
Zaman zaman gözlerinin önünde belirirdi kızılın neşeyle parlayan gülüşü. Katsuki sertçe dudağını dişledi. Neden böyle bir an da aklına gelmişti ki? Çünkü Eijirou'nun yaşadığı yere gidiyordu.
Okulunu bahane ediyordu aslında. Tek isteği, Eijiro'yu ve gülüşünü bir kere bile olsa görebilmekti. Gülüşünü göremeyeceğini biliyordu. Onu son görüşünde ağlatmıştı. Boğazına takılan yumruyla zorlukla yutkundu. Eijirou'nun kendisini affetmesini bekleyemezdi. Sırt çantasından telefonuna ulaştı ve kulaklığını kulağına yerleştirip rahatlatacağını umarak bir müzik açtı.
Parmakları ise mesaj bölümüne gidiyordu. Yarım saat önce çevrimiçi olduğunu gördü. Ona yazmak istiyordu. Ancak bu yüzsüzlük olurdu. Hem telefonunu ve numarasını değiştirmiş de olabilirdi. Yüzünü buruşturup telefonunu cebine koydu ve kapüşonunu çekti.
Katsuki saatler süren yolculuğun sonunda trenden indiğinde bir taksiye bindi. Apartmanın önüne vardığında ise parayı uzatıp araçtan indi. Evinin kapısını açtı, içeri girdi, valizlerini içeriye ittirdi ve kapıyı kapatıp dışarı çıktı. Yol boyunca uyumuştu ve yorgun değildi.
Daha doğrusu, Eijirou'yu görebilme umudu doldurmuştu içini ve bu yorgunluğunu unutturmuştu ona. Gözleriyle sokağı izledi. 2 yıl geçmişti ve gördüğü şeyler nostalji yaşamasına neden olmuştu. Fakat Eijirou'ya ya da oğlanın arkadaşlarına rastlayamamıştı. Son seçenek olarak da eve dönmüştü.
▀▄▀▄▀▄▀▄▀▄▀▄▀▄▀▄▀
"Kirishima, Tsuyu telefonlarına bakmadığını söyledi. Bir şey mi oldu?" Kaminari yaklaşıp elini kızıl dostunun omzuna koyup dürttü. Eijirou ise kucağındaki laptopa bakıyordu sadece. "Mmhm," mırıldandı.
Kaminari söylenerek oturduğu yerden kalktı ve ekrana yoğunlaşmış olan kızılı arkasında bıraktı. Dalgındı ve eskisi gibi değildi kimseyle. Kız arkadaşını bile boşluyordu. Aslında evet, en başından beri boşluyordu.
Katsuki^nin gidişinin ardından yıkılmıştı kızıl olan. Kaminari ise onu böyle görmeye dayanamadığı için bir kızla buluşturmuştu. Belki Katsuki'yi unutur diye.
Fakat işe yaramamıştı. Kaminari, Katsuki'ye nefret duyuyordu kardeşi gördüğü birisini böylesine paramparça ettiği için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Red Thread║KiriBaku✓
Fanfiction"Ben senin için tekim. Bu garip iplik de bunun en büyük kanıtı, değil mi zaten?" Ruh eşlerinin serçe parmağında doğdukları günden itibaren görünmez, kırmızı bir iplik olur. Fakat bir gün, bir nedenden dolayı, Eijirou ile Katsuki'nin iplikleri görünm...