6)En Yakın Mesafe

36 8 0
                                    

Mete'nin Ağzından;

Aynı gece.. Ona en yakın olduğum mesafedeyim. Odasının tam üzerinde çatıda. Her akşam bu pencerede oturur yıldızlara bakar kahvesini yudumlar sonra uykuya dalar..

 "acaba yakışıklı mı iyi bir insan mıdır bana zarar verir mi hayır be zarar verecek olsa şimdiye kadar verirdi beni demek ki uzun zamandır gözlemliyor"   diye cümlelerini sıraladı birden. Evet cam kenarında otururdu bir süre ama hiç düşüncelerini dışarıya vurmazdı. Yıldızları seyreder dururdu. Biraz daha cama yaklaşmak için yattığım yerden doğruldum. Çatının kenarına kadar geldim ve oraya oturup konuşması için sesini biraz daha duymak için dua ettim. 

  "Tam şuradaki yıldız kayarsa onu rüyamda göreceğim.." diye bir cümle döküldü dudaklarından. Daha sonra bir yudum kahve içti. Bir kaç dakika öylece baktı gök yüzüne. Odasından vuran ışık sayesinde siluet şeklinde  havuza yansıması düşüyordu. Ne yaptığını tam göremesem de hareketlerinden anlaşılıyordu.  "sanırım yıldız kaymayacak." dedi bu sefer. Sanırım cümlelerini dışarıya vurduğunun farkında değildi. 

Kahvesini bitirdiğini bardağı fazla yukarı kaydırıp içerisinde kalan son damlaları ağzına akıtmak istediğinde anladım. Kahve bardağını aşağıya indirecekti. 

"Rüyana giremem ama mutfağına belki" diye düşündüm. Aşağı inmem için az vaktim vardı. Çıktığım ağaçtan yavaş yavaş aşağı indim  bu sefer. Acele etmeme gerek yoktu. Ev gereğinden büyük olduğu için mutfak odasına uzak kalıyordu zaten. Ve bildiğim kadarıyla şartel mutfağın dış kapısının arkasında kalıyordu. Ağaçtan inip kafamda kurduğum küçük tanışma planı için kapının arka kısmına baktım. "Evet burada!" 

Kısa süreliğine şarteli attıracaktım. Dediğimi yapıp mutfağa girdim. Etraf zifiri karanlıktı. Ve Okyanus mutfaktaydı. 

  "Ki-kimsin sen? Ahmet amcaaaaa!" diyip lambayı açmaya çalışıyodu bir yerden. Lambanın açılmadığını fark ettiğinde "Kahretsin! Ahmet amca yetiş!" 

O notların sahibi olduğumu anlaması uzun sürmedi. "Rüyanda değilde gerçek hayatta gör istemiştim Deniz Kızı." dediğimde yaptığı eyleme son verip bana bir adım attı. Vücudum kas katı kesilmişti. Bana iyice yaklaştığında durdu. Elini yanağıma doğru uzattı. ilk önce dokunmakta tereddüt etti fakat merakına yenik düştü. Ellerini yanağımda gezdirirken yüzümü karanlıkta seçmeye çalıştığının farkına vardım. Dikkatini yüzümden çekmesi için yanağımda gezinen ellini tuttum. Bu sefer dudaklarımla minik bir buse bırakıp elini kalbime doğru indirdi. Zifiri karanlığın ve sessizliğin hakim olduğu bu yerde kalp atışlarını duyabiliyordum. Tanrım neden bu kadar hızlı?

"Okyanus neredesin Okyanus!?"

Ahmet amcanın sesini duyduğunda elini seri bir şekilde göğsümden çekti. Bunu fırsat bilerek mutfak kapısından çıktım. Ahmet amca mutfağa uzaktı o gelene kadar şarteli eski haline getirip hızlı bir şekilde oradan ayrıldım. 

--

Okyanus'un Ağzından;

Hayatımda ilk defa bu derece paranormal olaylar yaşıyorum. Eskiden olsaydı bunlar çoktan olup biten her şeyi babama anlatmış polis dikmiştim eve. Ama artık kaybedecek hiçbir şeyim yok. Bir ailem yok. Canımı bile önemsemiyorum artık. Yaşayacaksam deli dolu eğlenceli ve aksiyonlu yaşayacağım. Hiçbir şeyi kurcalamayacağım ve oluruna bırakacağım.

Odama geldiğimde olanları bir kez daha gözden geçirdim. Benim hakkımda bazı şeyleri biliyordu. Doğum günümü, en sevdiğim içeceği, Deniz Kızı lakabımı.. O kendini bana sunana kadar olayları kurcalamayacağım. Tanışacağımız günü iple çekiyorum

OKYANUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin