8)İlk Adım

26 8 0
                                    

3. şahıs ağzından;

Okyanus'un uyuduğundan emin olan Mete her zaman kullandığı pencereden içeriye girmişti. Okyanus'un uyuyan halini gördüğünde içinde havai fişekler patlamaya başlamıştı. Uyuyan Okyanus'u gözleriyle süzdü uzunca. Ne kadar masum diye düşündü bir süre. 

Gözlerini yüzünden ayırdıktan sonra yatakta dolandı gözleri. Bedeni ne kadar da küçük görünüyordu. Bu koca dünyada tek başına dimdik ayaktaydı ama bedeni bu gücü asla gösteremezdi. Üzerinde herhangi bir şey olmadığını fark etti. "Üşütecek aptal" diye mırıldandı. 

Onu kollarıyla sarmalayıp vücuduyla ısıtmak istedi. Yatağa yaklaştı. 

Tam oturduğu sırada "baba" kelimesi döküldü miniğin ağzından. 

Kızın yaşadıkları belirdi gözlerinde. İçi sızladı bir kez daha. Bir kez daha onu bırakmamak üzere sıkıca sarılmak istedi. "şşş" dedi usulca. Uykusundan uyandırmak asla istemiyordu kızı. 

Yatağa yavaş hareketlerle uzandı Mete, Okyanus'u göğsüne çekti. saçlarının kokusu tarif edilemez derecede güzel geliyordu şuan Mete'ye. Mete bu gecenin bitmesini asla istemiyordu. Fakat her güzel şeyin bir sonunun var olduğu geldi aklına. Gecenin de gündüzü vardı. Bu durum içini çok sıkmıştı. Derin bir nefes aldı. 

Bu nefes ciğerlerine dolduğunda hayatın farkına vardı. Yaşamanın nasıl güzel bir şey olduğunu anladı. 

Bacaklarını uzattı Mete, Okyanus'u daha çok kendine çekebilmek için. O sırada Okyanus'un buz gibi ayakları tenine değdi. Sinirden dişlerini sıkmaya başladı bu sefer. Kulağına harika sesiyle "Havanın sıcaklığına aldanmamalısın, üşütmek mi istiyorsun." gibi şeyler mırıldandı. Okyanus havanın da boğukluğunun etkisiyle bunalmış olacaktı ki Mete'nin elini itti. Mete miniği uyandırmamak için daha fazla ses çıkarmadı. Anın tadını çıkarmak istiyordu. İstiyordu ama korkuyordu. 

Mete bu sıcakta miniğin üşütmesinden endişe ediyordu. Çünkü ayakları buz kesmişti. Çorap bulması gerektiğini düşündü ve aynı yavaşlıkta yataktan kalktı Mete.

Makyaj malzemeleri.

Takılar

Defterler kalemler.

"Sonunda"

Mete çekmecenin içindekilere baktı bir süre. İçini hareketlendiren bir duygu hissetti. Kendi kendine gülmeye başladı "Deniz kızımız zevkliymiş" diye mırıldandı. Beğendiği bir takımı aldı.

Ona birde bu andan not bırakmak istedi Mete. Masaya yöneldi. Bir kağıt ve kalem alıp "Bunları senin için seçtim :) Ayrıca fazlasıyla zevkli giyindiğini söylemeden edemeyeceğim."  diye bir not düştü. Çapkın bakışlarla Okyanus'a baktı. 

Çekmecede bulduğu en aptalca çorabı aldı eline. Okyanus'un yatağına doğru ilerledi. Bu yaptığı hareketi hayatında ilk defa yapacaktı. Uyandırmamak için çok nazik davranıyordu. Sonunda filli çorapları giydirebilmişti. 

yapması gerekeni yaptıktan sonra artık gitme zamanı gelmişti Mete'nin. Üstünü örttükten sonra alnına bir buse kondurdu Okyanus'un. 1-2 dakika akciğerlerini bulmuş olduğu en güzel kokuyla doldurdu. Tam doğrulup gidecekken "Gitme" diye bir ses işitti minik kızdan.

Hayatında ilk defe bu kadar derin ve rahat uyumuşlardı ikisi de. Sabahın ilk ışıklarında uyanması gerekirdi Mete'nin. Okyanus erken kalkan bir kızdı ve Mete yakalanmak istemezdi. 

Sıcağın etkisiyle ofladı Okyanus "Bu ne sıcak" 

"Harbiden ya" diye ekledi Mete. İkisi birbirinin varlığından haberdar değillerdi. 

OKYANUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin