HASTA

23 2 0
                                    

YUSUF

Gülbeste'nin evinin önüne vardığımızda kafamı yana çevirdim. Mışıl mışıl uyuyordu. Çok yorulmuştu. Çok güçlü bir kızdı. Bu yaşta kız başına yaşıyordu. Hayatın yükü omuzundaydı. Annesini kaybetmişti. Yaşama tutunacak neyi kalmıştı ki?

O uyurken inceledim onu. Çok güzel bir kızdı. Bal rengi gözleri, bal rengi sarı saçları, ateş kırmızısı dolgun dudakları her seferinde yutkunmama ve mest olmama yetiyordu. Huzurla uyuyordu. Sanki uzun bir yolun sonunda ki denize varmış gibiydi.

Bu kadar incelediğim yeterdi. Çantasını yavaşça kucağından çekip en küçük olan gözü açtım. Tam tahmin ettiğim gibi anahtarlar buradaydı. Burada başka hiç bir şey yoktu. Anahtarı parmağıma takıp arabadan indim ve Gülbeste'yi kucağıma aldım. Biraz kıpırdandı ve konuştu. Sonra kucağıma dahada sinip uykusuna devam etti.

Eve doğru yürüdüm. Kapıyı tek elim ile açıp üst kata doğru çıktım. Odasıdır umuduyla bir odaya girdim. Evet onun odasıydı. Gayet modern ve güzel döşenmişti. Büyük, çift kişilik yatağına yöneldim. Yavaşça yatırıp üzerini örttüm. O rahat bir şekilde yatağına dahada kuruldu. Üzerinden siyah bir jean ve siyah, yatay çizgili beyaz tişörtü vardı. Ayağındaki beyaz spor ayakkabılarını çıkarıp kenara koydum.

Onula ilgilenmek hoşuma gidiyordu. Mutlu olduğunu gördükçe ben daha mutlu oluyordum.

Ya bu kıyafetler ile rahatsız olursa?

Düşünme Yusuf. Düşünme. Kendine gel.

Masasına yönelip yapışkanlı bir kağıt buldum. Küçük bir not yazdım.

Günaydın Külkedisi. Kusura bakma evine girdim. Sen uyuyunca uyandırmak istemedim. Çok yorulmuştun. Uyanınca beni mutlaka ara. Eline baktıracağız. Hiç itiraz yok Külkedisi. Buraya telefon numaramı bırakıyorum. Seni almaya gelirim. Sabah görüşürüz :)

05** *** ** **
-Yusuf-

***

Hızla eve sürdüm. Bahçe kapısından girip arabayı park ettim. Uykum çok vardı. Ağabeyim çoktan uyuşmuştu. Odama çıkıp sıcacık bir duş alıp gevşedim. Üstüme pijamalarımı geçirip kendimi yatağıma attığım. Aklıma Gülbeste geldi. Nasıl da güzeldi?

Ne diyordum ben? Kendime gelmem gerekiyordu.

Çarşafın altına girip gözlerimi kapattım. Uyumam gerekiyordu.

***

GÜLBESTE

Uyandığımda odamdaydım. Üzerimde dün gece ki kıyafetim vardı. Sanırım Yusuf eve taşımıştı.  Boğazımda bir acı vardı. Sanki boğazıma bir taş koymuşlardı. Yutkundukça acıyordu. Telefonum baş ucumdaki komidinin üzerindeydi. Telefonumun altında küçük bir not kağıdı vardı.

Günaydın Külkedisi. Kusura bakma evine girdim. Sen uyuyunca uyandırmak istemedim. Çok yorulmuştun. Uyanınca beni mutlaka ara. Eline baktıracağız. Hiç itiraz yok Külkedisi. Buraya telefon numaramı bırakıyorum. Seni almaya gelirim. Sabah görüşürüz :)

05** *** ** **
-Yusuf-

Notuna gülümsedim. Hemen telefon numarasını alıp telefonuma kaydettim. Gözüm birden elime kaydı. Sargım kana bulanmıştı. Yusuf haklıydı. Kesinlikle doktora göstermeliydim. Tam arama tuşuna bakacağım sırada boğazım aklıma geldi. Neredeyse konuşamıyordum.

Yapbozun Son Parçası / Eksik Parçalar Serisi-1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin