Perestiş (Tamamlandı)

BÖLÜM~13

Selaaam! 💎

Her zaman ki gibi aralarda yorum yapmayı unutmayınız❤️

Votelerinizi eksik etmeyin 🌹

Bu arada 7k olmuşuz git gide büyüyoruz sizi seviyorum 💜💜

Multimedia: Demir

---------------

Simay'dan,

"Bana. Uyuşturucu. Ver."

Sabah kalktığım andan beri kokain arıyordum.

Kendimi kontrol edemiyordum. Vücudum aşırı derecede istiyordu.

Nefsime hakim olamıyorum.

Demir karşımda durup korku dolu gözlerle bana bakarken bıçağı çekmedim.

Sanki şuan ben ben değildim. Beni başka biri yönetiyordu.

Demir dudağını yalayıp ellerini "Yapma" dercesine havaya kaldırarak,

"Simay hadi bırak o bıçağı gel konuşalım." dedi yavaşça.

Bağırarak,

"Konuşmak istemiyorum! Bana kokain bulacaksın! Hemen şimdi.."

dediğimde vücudum titremeye devam ediyordu.

Yavaş yavaş sakinleştiğimde bıçak elimden düştü.

Bedenimin uyuştuğunu hissediyordum.

Tam yere düşecekken Demir yanıma gelip kollarımdan tuttu.

Demir beni yere doğru çekip kollarını belime doladı. Aynı zamanda ellerimi tutmaya devam ediyordu.

İstemsizce ağlayıp,

"Kokain istiyorum!" diyordum.

Demir bir yandan ellerimi tutup diğer eliyle saçlarımı okşuyordu.

"Geçecek.." diyerek bana teselli veriyordu.

Ben titremeye devam ederken o beni sımsıkı tutuyordu.

Gözlerim kapandığında dün olanlar aklımdan film şeridi gibi geçti.

Araba gıcırdamaya başladığında hızlıca yanıma geldiler.

Gözlerimi açmadan beni arabadan çıkardıklarında arabanın uçurumdan yuvarlandığını duydum.

İki kolumdan da beni tutup yürütüyorlardı.

Başka bir arabaya bindirdiler. Gözlerimdeki siyah kumaşı alıp, elimdeki kumaş parçasını çıkarmadan ağzıma bant taktılar.

Gözlerimi ovuşturup karşıya baktığımda maskeli adam hala karşımda duruyordu.

Dalga geçer bir ses tonuyla,

"Araba seyehatin nasıldı Simay?"

diyip gülmeye başladı.

Ağzımda bant olduğu için konuşamıyordum.

Ona içimden sövmem beni daha fazla sinirlendiriyordu.

İşaret parmağını maskesinin dudağına götürerek,

"Hımm, cevap vermediğine göre sevmişsin. Neyse bidahaki yolculuğa artık."

diyip arkasına yaslandığında öfke dolu gözlerle ona baktım.

Ellerini çırpıp konuşmaya başladı.