Bırakıp gittin.
Gittin!
Beni öylece bir başıma bırakarak…
Gittin!
Ardına dönüp bir kez bile bakmadan…
Gittin!
Beni yok sayıp aşkına yakışacak başka bedenler aramak için.
Peki ben bunların hangi birini hak ettim? Sevmedim mi? Sevdim. Gözümden sakınmadım mı? Sakındım. Tek kişilik bir aşkmış bizde ki. Maalesef ki bunu yeni yeni anlıyorum. Meğerse tek çabalayan da, tek seven de, tek saygı duyanda benmişim. Ve sevilmediğini anlayamayacak kadar bağlanıp kör olanda bendim. Kabul ediyorum ne yazık ki.
Tek kör olan ben miyim sanıyorsun? Bir o kadar da sen kördün. Benim aşkıma, sevgime, sahiplenişime, sana olan bağlılığıma, mutluluğuma… Sen tamamen kördün. Ben ise… Boş ver sen beni ya. Sanane ki benden.
Ama adamlık bırakıp gitmek sanma sakın. Sen insan olmuşsun ama adamlıktan pek nasibini alamamışsın be delikanlı. Üzgünüm. Adamlık kelimesine pek uymuyorsun doğrusu. Ya da ben yakıştıramıyorum. Bilmiyorum. Gerçi sana insan demeye bile dilim varmıyor da napalım seni de bir ana doğurmuş.
Şimdi sana “Hoşça kal.” “Kendine iyi bak.” Gibi laf-ü güzafta bulunmayacağım. Kendine iyi bakmasan da olur pek umrumda değil zira bu aralar. Hoşça da kalma. Ne halin varsa onu gör kısacası.
papatya
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benimle Kalsan? (ARA)
RandomHer şey o gün ile başladı. O gün sen beni bıraktın ve ben o günden beri kelimelerle dost oldum sevgili. Şimdi sana ne söyleyemediysem, ne içimde kaldıysa hepsini 'Kalpten Kaleme' oradan da kağıtlara döküyorum. Umarım herkes gibi bir gün sende rastla...