Anonim

2.7

Selamm, dün kısa, bölüm sayılmayacak bir şey attım ama bazı arkadaşlarımız anlayamamış. Umarım kafa karışıklıklarınızı bu bölüm çözerim. Sonda size bir soru soracağım onu cevaplarsanız sevinirim. İyi okumalar. Love u all.

*

Kafamı yastığa koyduğumda neredeyse üçtü. Tıpçı ondan sonra mesaj atmamıştı. O atmayınca ben de atmadım ve tüm günümü kitaplara gömülerek geçirdim. Şimdiyse kafam karışık bir şekilde düşünüyordum. Kafamın dağılması için biraz Instagram'a girdim. Birkaç fotoğrafa beğeni attıktan bugün kızların hakkında konuştuğu çocuğun da fotoğraf attığını gördüm. Tıpçı onu yakından tanıdığını söylemişti. O zaman muhtemelen takipleşiyorlardı. Hemen fotoğrafı beğendikten sonra profiline girip takip ettiklerine bakmaya başladım. Geneli kızdı ve bizim dönemdi. Erkek takip ettiklerinden de hiç dikkatimi çeken olmamıştı. Hissederdim herhalde. Telefonumu kilitleyip yastığımın altına koydum.

*

Sabah alarmın çalmasıyla sızlanarak kafamı kaldırdım. Neyse ki bugün cumaydı. Okuldan sonra sınavım vardı ama bu bile moralimi bozamadı.

Tıpçı: Günaydın. (06.35)

Eylül: Günaydın. (06.36)

Tıpçı: Dün mesaj atamadım kusura bakma. (06.36)

Eylül: Önemli değil, ben de ders çalıştım zaten. (06.36)

Tıpçı: Okuldan sonra seni görmek istiyordum aslında, (06.37)

Tıpçı: Ama ne dersin bilemedim. (06.37)

Eylül: İyi, güzel, hoş da bu ne zamana kadar böyle sürecek ? Ben seni görmeyeceğim, ama sen beni istediğin kadar göreceksin. (06.38)

Tıpçı: Beni gördün sadece sen farkında değilsin.  (06.40)

Mesajına görüldü  attım ve telefonu bırakıp üstümü giyindim. Günlük rutinlerimi hallettikten sonra kahvaltıya indim. Annem kahvaltıyı hazırlamış masada uykulu bir şekilde beni bekliyordu.

"Babanla, Emir'i uyandıramadım ben. Emir okula gitmeyeceğim diye tutturdu."diye söylendi annem.

"Babam normalde hep sofrada olur anne, niye kalkmadı ki ?"

"Sabaha kadar projeyle uğraştı. Büroda yetiştiremediği işleri eve getiriyor, biliyorsun babanı."

"Peki anne, sen hazırlan. Ben babamı ve Emir'i uyandırayım."

Annem kafasını sallayıp mutfaktan çıktı. Ben de hemen şekerimi ölçüp kahvaltı tabağımı hazırlayıp insülin vurdum. Hızlıca bitirdim ve annemlerin odasına koştum.  Babamın üstüne atladım. Onu öpücüklerle uyandırdıktan sonra küçük cadımın odasına koştum. Onu da uyandırdıktan sonra hızlıca ayakkabılarımı giyip servisi beklemeye başladım. Telefonumu elime aldım ve tıpçıya mesaj attım.

Eylül: Kabul ederim ama bir şartım var. (07.04)

Telefon elindeymiş gibi hızlıca cevap verdi.

Tıpçı: Ne olursa kabul. (07.04)

Eylül: Tamam, beni görmek istediğinde dediğin yere geleceğim, (07.04)

Eylül: Fakat , (07.04)

Eylül: Sen 1 ay sonra karşıma kendin olarak çıkacaksın. (07.05)

Tıpçı: Eylül , bu istediğini yapmam çok zor (07.05)

Tıpçı: Hem ben bir ayda nasıl cesaretimi toplarım ? (07.06)

Tıpçı: Lütfen başka bir şey iste. (07.06)

Eylül: Hayır, ya bu ya hiç.  (07.08)

Tıpçı: Düşünmeme izin ver o zaman. (07.09)

Eylül: Tamam, sana bu akşama kadar zaman veriyorum. (07.09)

Eylül: Ya bu akşam teklifimi kabul edersin ya da unutursun. (07.10)

Tıpçı: Şöyle düşün sen ona anonimden yazsan, o sana böyle bir şart koşsa ne yapardın ? (07.10)

Eylül: 1- ben ona asla yazmazdım. (07.10)

Eylül: 2- gidip de  ona böyle bir şey sormazdım. (07.11)

Eylül: Umarım cevabını almışsındır. (07.11)

Tıpçı: Aldım. (07.11)

Tıpçı: Sana iyi  dersler. Ben biraz daha uyuyacağım. (07.12)

Eylül: İyi uykular. (07.13)

Yine kısa diyeceksiniz biliyorum ama bazı şeyleri yoluna koymaya çalışıyorum. Arkadaşlar şunu fark ettim eskisi gibi ne vote alabiliyoruz ne de yorum. Sizden istediğim tek şey bu. Yorumlarınızın hepsini okuyorum ama artık o kadar az ki, bakmak bile aklıma gelmiyor. Her neyse size sormak istediğim soru şu : " Evren Bulut'a Instagram hesabı açalım mı ?" Eğer isterseniz  açacağım. Ve buraya atacağım resimleri önce oraya atacağım. Lütfen fikirlerinizi belirtin.

Hızlı oldu ama : @bevren.bulut