NINETEEN%

8.1K 814 416
                                    

YN: Hikayeyi kötü yazıyormuşum gibi geldiği için kendime sinir olup bölüm atmıyordum ama 1K olmuş , teşekkür ederim !

Her neyse, iyi okumalar.

#Park Jimin
Kapıyı çalıp beklemeye başladık, Taehyung belki de taşınmıştı bilmiyordum.
Kısa bir süre sonra kapı açıldı ve karşımda Taehyung'u görünce hepimiz donup kaldık.
Kapıda yaklaşık bir dakika dikildikten sonra Taehyung dolan gözleriyle Yeri ile beni kendine çekti.

Yeri zaten ağlamaya başlamıştı ben de dolan gözlerimle gülümsedim.
Uzun zaman sonra eski benden kalan bir şeyler görmek güzeldi, aynı zamanda tuhaf hissettirmişti.

"Nerdeydiniz?!"

Taehyung bir anda sinirle bizi ittirip bağırdı.

"Bana nasıl hiç haber vermezsiniz? Öldüğünüzü düşündüm geri zekalılar!"

Yeri tekrar kafasını Taehyung'un göğsüne gömdü ve sıkıca sarıldı.

Yavaşça içeri geçtik.

"Birçok şey değişti, inan nerden başlayacağımı bilmiyorum."

Taehyung çatallaşmış sesiyle konuştu.

"Yoongi, vampir avcısı olduğunu söyledi. Ve ben bunu öğrendiğimde yine de onu bırakamamıştım."

Saçlarını karıştırıp yutkundu.

"Özür dilerim bunun için. Sonra bana seni ve Yeri'yi bulacağımızı söyledi. Benim yüzümden ben ısrar etmiştim."

Konuyu nereye getireceğini anlamayarak devam etmesi için omzunu sıvazladım.

"Kendi mesleğine ihanet etti, bunun bir cezası varmış ben bilmiyordum."

"Ne cezası?"

Taehyung kızarmış gözleriyle bana baktı, onu böyle görmek hayatımda yaptığım en zor şey olabilirdi.

"İdam."

"N-ne?"

Taehyung kafasını salladı.

"İdam edildi mi onu bile bilmiyorum, kafayı sıyırmak üzereydim. Siz yoktunuz Yoongi yoktu ve ben berbat haldeydim."

Benim yüzümden.

"Benim suçum."

Dolan gözlerimle Taehyung'u kendime çektim.

"Özür dilerim Tae."

"Kötü biri olduğunu duydum, doğru muydu?"

"Evet."

Derin bir nefes verdim.
Yoongi'nin idam edileceğini duymak bana da ağır gelmişti, belki de şu an deli gibi ağlamamın sebebi buydu.

"Düzeleceğiz Tae, Yeri sen ve ben yakında gideceğiz. Yoongi için çok üzgünüm, özür dilerim."

Taehyung omuzlarımı sıkarak benden güç almak ister gibi kafasını salladı.
Yeri ise donukça bize bakıyordu.

"Bir vampir avcısı, annemizin katilinin soyundan gelen için yas mı tutacağız?"

"Ne?"

Yeri'ye anlamayarak baktım.

"Çok sıkıldım biliyor musun? Sürekli bana arkanızı dönmenizden. Siz ikiniz,
abimdiniz. Ama sikik aşk hayatınız için beni sürekli yarı yolda bırakıyorsunuz."

"Yeri ne diyorsun?"

Yeri histerik bir gülüş atıp ayağa kalktı.

"Sen, Jungkook'u seviyorsun. O kadar seviyorsun ki her hareketinde lanet tereddütlerin beni çıldırtacaktı. Vaz geçmeyi bile yüz kere düşündün belki de. Belki de vaz geçecektin Jimin, neden itiraf etmiyorsun? Kötü kız kardeşimin intikam oyunuyla ilgilenmek yerine Jeon Jungkook'un yatağındaki oyunlarla daha çok ilgileniyorum desene!"

Ne ara ayağa kalktığımı bilmiyorum ama Yeri'yi duvara ittirdiğim için duvar biraz döküldü.

"Haddini bil."

Gülerek bana bir yumruk attı, sonra dağılmış halde bize bakan Taehyung'a döndü.

"Biz aileydik değil mi? Ben sizi hayatımın merkezine koyabilirken siz başkalarını koyuyorsunuz. O halde aile diye bir şey yok."

Titreyen elini arkasına saklayıp sahte gülüşüyle gözlerini etrafta gezdirdi.

"Bundan sonra, tekim. Beni durdurmayı denemeyin."

Taehyung sinirle kalkıp karşısındakinin bir melez olduğunu umursamadan bakışlarını ona dikti.

"Benim Yeri'm bu değil. Söylesene ne yapacaksın? Tek başına kalınca ne yapacaksın?"

"Annemi sana sevgili arkadaşın anlatacaktır. Onun intikamını alacağım ama yapacaklarım bu kadar değil, şehri istiyorum."

Bunu ilk defa söylemişti.

"Şehri ne zamandır istiyordun?"

"Önemi var mı? Renia Klanı kuracağım, şehri de Aima'dan alacağım."

(Unutanlar için, vampirler arasında gruplar var ve Aima Jungkook'un grubu. Yönetim de onlardan.)

Sinirle ayağa kalkıp Yeri'nin üstüne yürüdüm.
Ne diyordu bu?

"Açgözlülük yapma."

"Biz güçlüyüz Jimin, Lydia Renia'nın kızıyım ben. Şehri terk etmem şehri alırım."

Taehyung anlamayarak bize bakarken Yeri ile birbirimize hiç bakmadığımız kadar düşmanca bakıyorduk.

"Gidiyor musun?"

Yeri bakışlarını kaçırmamaya çalışarak kafasını salladı.

"Evet."

"Peki."

İstemeye istemeye önünden çekildim, kız kardeşini bırakmak bir abi için ne kadar kolay olabilirdi ki?
Ne kadar hata yaparsa yapsın onu hep izleyecektim, ve güvende olmasını sağlayacaktım.
Sadece o bilmiyordu, vaz geçtimi düşünecekti.

Taehyung ve bana bakıp kapıyı açtı ve kendine tekrar düşünme fırsatı vermeden gitti.

Oflayarak kendimi koltuğa bıraktım.

"Şimdi ne olacak?"

"Yeri'yi bırakamam Tae, ben de kalıyorum. Ona zarar gelmeden güvende olduğundan emin olmalıyım.
Bu yüzden , düşüneceğim bir şeyler işte. Sen, gitmelisin. Burası güvenli değil artık."

Taehyung gülerek kafasını salladı.

"Ben her şey bitti sanmıştım."

"Yeni başlıyor, Yeri ortalığı birbirine katacak. Ve benim tek önemsediğim o, bu yüzden ona göz kulak olmalıyım."

"Peki, şu Jungkook denen adam?"

Başımda şimşeklerin çakmasını sağlayan isim ile irkildim.

"Aranızda ne geçti? Anlat bana."

Derin bir nefes alıp gülümseyerek ayağa kalktım.

"Tamam, bira ister misin?"

Kafasını olumlu anlamda salladı, sarhoş olmam imkansızdı ama vücuduma yine de alkol almak istiyordum sanırım.




***

Kısa bir bölüm daha.
Ve bu son geçiş bölümüydü sanırım.
Kitabın kurgusu şimdi başlıyor desem daha da bekleseydin çüş der misiniz?
Diyedebilirsiniz ama gerçek bu
asfksşxşaşza

Bu bölümde hiç jikook yoktu ama dedim ya, yeni başlıyoruz.

Aima 血液 |jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin