TWENTY EIGHT%

6.4K 623 141
                                    

#Jeon Jungkook
Melezler imkansızdır.
İki türün de güçlerini miras alacak olsalar da anne karnında gelişimlerini tamamlamaları mucize gibi bir şeydir.

Jimin bir mucizeydi, benim hayatıma giren bir mucizeydi. 100 senelik yaşamım boyunca hiç hissetmediğim duyguları iliklerime kadar hissetmemi sağlıyordu.

Şu an ondan ayrı olmak beni delirtiyordu, nerde olduğunu bilememek ve güvende olmadığını biliyor olmak...
Yeri'ye o kadar kin doluydum ki, hırsları yüzünden kendi kardeşini o cadıya vermiş olmasını kabullenemiyordum. Jimin'e bir şey olursa, ilk öldüreceğim kişi Yeri'ydi.

"B-burdaydı."

Yeri boş araziyi işaret ederek konuştu. Cybil'in evinin burda olduğunu söylüyordu.

"Büyü yapmış."

Büyüyü hissedebiliyordum, ev ordaydı ama biz göremiyorduk.
Jimin'i her ne için elinde tutuyorsa sebebi umrumda değildi, o kadını öldürecektim.

Tiffany yutkunup çantasından toz dolu bir kese çıkardı.
Cadılardan zerre hoşlanmazdım ama şimdi onlarla iç içe olmuştuk, geri zekalı Yeri.

"Ev burda."

Kafamla onayladım ve Tiffany rahatça büyü yapsın diye birkaç adım geriye çekildim.

Nece olduğu hakkında hiçbir fikrim olmayan sözcükleri söylemeye başladı, bir yandan da elindeki beyaz tozu yavaşça sallıyordu.

Taehyung ve Yeri ise geride bekliyorlardı, Yeri gerçi ev gözüktüğü an içeri atlayabilecek gibiydi.
Onu korumayacaktım, ölüp ölmemesi umrumda değildi tek umrumda olan Jimin'di.

&&&&

#Park Jimin

"Gerçek değil."

Tekrarladığımda güzel bahçe birden yok oldu, karanlığa bıraktı yerini, Jungkook'un teni aynı bir porselen bebek gibi kırıldı.

"Jungkook!"

Ne olduğunu anlayamamıştım, rüya mı görüyordum az önce yoksa başından beri mi öyleydi?
Şu an boşluktaydım, ölmüş müydüm?

Kulaklarımda duyduğum uğultu ile gözlerimi kapattım ve cam kırılma sesleri geldi, bir sürü...
Sanki bulunduğum ortam camdaydı ve teker teker hepsi kırılıyordu.

Gözlerimi açmaya çalıştım, başıma saplanan keskin ağrı yüzünden acıyla tıslayıp yere çöktüm.

Gerçek olmadığını söylememle olmuştu bunlar, şu an hissettiğim ağrı da gerçek değildi belki de.
Veya bu karanlık, tamamen rüya?

Veya...
Büyü?

"Büyü..."

Kendi kendime tekrarlamaya devam ettim, benim bir gerçekliğe ihtiyacım vardı.
Gerçekliğe tutunacak , şu an olanları durduracaktım.

Ve ilk aklıma gelen ismi bile tüylerimi diken diken eden o vampirdi.
Jeon Jungkook.

Beni bulmaya gelmiş olmalıydı, bu karanlıktan çekecekti değil mi?
Cam kırıklarını susturacaktı, hissettiğim ağrıyı geçirecekti.

18 yaş için hissettiğim aşk belki fazlaydı, ama rahatsız değildim ; önümüzde sonsuz bir yaşam vardı.

Bir saniye, ben sonsuzdum.
Ben melezdim.
Kurt ve vampir melezi...
Kim olduğumu biliyordum ben Jeon Jungkook'un sevdiği melezdim.

Aima 血液 |jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin