TWENTY FOUR%

7.1K 649 210
                                    

#Kim Yerim
"Ne demek bu?"

Birden gözüm karardı ve kulaklarımda hissettiğim uğultuyla bağırarak yere kapaklandım.

Tıslayarak etrafı görmeye çalıştım ama karanlıktı.
Vücudumda bir anlık hissettiğim acı ise yavaşça dağılmıştı.

"Güçlüsün, tahmin ettiğim gibi."

Kadın sesi bu sefer daha yakından geliyordu.

"Sesimi takip et."

Ayağa kalkıp tereddütle göremesem de dediğini yaptım.
Sanırım bir koridor geçtik ve birkaç kat çıktık.

"Neden göremiyorum? Ne yaptın sen?"

"Yüzümü sana göstermeyeceğim de ondan. Ecelime susamadım, seni bıraktığım zaman boş anımda beni öldürüp öldürmeyeceğini bilemem, şu an duyduğun ses bile benim değil."

Bir kapıyı açtı.

"Kokumu alamıyorsun değil mi? Gizleme büyüsü için kaç senedir çalıştığımı bilemezsin, zor bir büyüdür. Bu arada içeri geçsene."

Sendeleyerek yönümü bulup içeri girdim. Bu kadın neden beni tanıyor gibi konuşuyordu?

"Epey büyümüşsün, seni gördüğümde... Daha doğrusu sizi gördüğümde çocuktunuz daha."

"Cybil, sen annemle ilgili bir şeyler mi biliyorsun?"

Gülüp derin bir nefes verdi.

"Otursana."

Elimle arkamdaki koltuğu bulup oturdum, annemle ilgili bir şeyler biliyor olmasa görmüyor olmama rağmen onu öldürmüştüm.

"Annenle biz çok yakın arkadaştık.
Aslında bakarsan Lydia'nın tek arkadaşı bendim. O gece; yani bütün klanların ona saldırdığı gece sizin de hafızalarınız silindi ve melezlik güçleriniz hapsedildi. Bunu zaten biliyorsun değil mi?"

"Evet, devam et."

"O büyüyü yapan cadı bendim. Lydia'yı en son o gün gördüm, sonra olanları zaten herkes biliyor. Hayatınızdan tam 4 yıl sildim. Ve etraf biraz sakinleşene kadar, yani yaklaşık 1 sene boyunca uyudunuz. Bu süreçte sizi korumak benim için çok zordu, ve riskliydi. Lydia en yakınım olmasa sizi asla kabul etmezdim, çünkü sizi sakladığım öğrenildi ve idam edilebilirdim."

Kaşlarım şaşkınlıkla kalkmıştı, bu cadı oydu.

"Ama hayattasın?"

"Bilen herkes öldü de o yüzden. Yine de sizi o zaman bırakmam gerekti, daha fazla risk alamazdım. Normal insanlar gibi yaşayacağınızı ummaktan başka yapacak bir şey yoktu."

Bir süre susup devam etti.

"Ama görüyorum ki uyandırılmışsınız. Amacını biliyorum, ama merak ettiğim bir şey var. Erkek kardeşin nerde? O neden seninle değil?"

Alt dudağımı ısırarak görmüyor olsam da kafamı sesin geldiği yöne çevirdim.

"Seni ilgilendirdiğini düşünmüyorum."

"Ah, ayrı düştünüz demek. Onu da görmek isterdim. Neyse sıra sende, neden geldin?"

Bunu uzun zamandır düşünüyordum, Cybil'i bu yüzden bulmuştum.
Annem hakkında bilgi almak evet bu da istediğim bir şeydi ve almıştım da .
Ama bir istek daha vardı.

Aima 血液 |jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin