Neredeyim ?
Bulunduğum yeri anlamak amacıyla yavaşça gözlerimi açtım. Burası beyaz duvarları olan sade bir hastane odası. Annem ayakucumdaki bir koltukta uyuyordu. Peki ya ben neden buradayım ? En son ne yaşadığımı düşünmek için zorladım kendimi.
Ailecek yaptığımız kahvaltı, balkondaki konuşmalarımız, Esra'nın araması, o ışık, patlama, acı verici sesler...
Tüm bu hatırladıklarımın ağırlığıyla uzun süre nefessiz kalmışcasına derin bir nefes aldım, o anı hatırlamak , acıyı da beraberinde getirmiş gibi hissettim. Ufak bir şaşkınlık nidası çıktı dudaklarımdan. O esnada odada uyuklayan annemi uyandırmış bulundum. Telaşla yanıma geldi ve ayakucuma oturdu.
''Ezgi'm iyi misin yavrum ?''
''İyiyim.''
''Ne oldu sana ? Doktorlarda bir şey anlamadılar, kan şekeri filandır dediler.''
''Bende bilmiyorum anne tek hatırladığım uçsuz bucaksız beyazlık ve sonrasında beynimde hissettiğim o acı.''
'' Acı mı ? Nasıl bir acı ?''
''Çok tiz bir ses duydum , bu ses sanki beynime binlerce iğne sokuluyormuş gibi hissettirdi. Sahi, siz hiç hissetmediniz mi?''
Annem bariz bir şekilde şaşırmıştı ancak o şaşkınlığın içinde ufak korku, endişe ve kaygı kırıntıları da gördüm. Sanki farklı bir dilde konuşuyormuşum gibi baktı suratıma.
'' Tiz bir ses mi?'' Diyeceği şeye vereceğim tepkiden korkar gibiydi.
''Kızım...biz öyle bir ses duymadık. evet kocaman bir beyazlık sardı etrafı ama hiç kimsenin öyle bir ses duyduğunu işitmedim.''
...
Annemin anlattıklarına göre bir tek bizim mahallemizde değil, aynı patlama tüm dünyada aynı zaman içinde olmuş. Yani haberlerde anlatılanlar bu şekildeymiş. Ayrıca haberlerde bu ani beyazlığın kaynağının araştırıldığı söylenmiş. İçimden bir ses kaynağının bulunamayacağını söylüyor ama bu sadece bir varsayım. Anladığım kadarıyla ortalık karışık halde. Sokağa dökülen insanlardan tutunda eve yiyecek stoklayanlarına kadar her şey var. Yaptıkları ve verdikleri tepkiler ne kadar farklı olsa da herkesin ortak noktası bir açıklama beklemeleri.
Hastaneden çıkışım gerçekleşti. Şuan ise arabada eve doğru gidiyoruz. Babam sanki ne yapmamız gerektiğine karar veremiyormuş gibi davranıyor. Düşündüğü zamanlarda olduğu gibi kaşları çatık, iki kaşının ortasında tek bir çizgi belirmiş. Nereden geldiğini bilmediğim bir düşünceyi belirtmek istedim o an.
''Sakin ol baba bir kaç gün içinde bir açıklama gelecek. Ayrıca olan bu olaylar yüzünden normal yaşantımızdan taviz vermemize gerek yok. İnsanlar günlük hallerine geri dönecek.''
Gayet sakin ve emin bir şekilde söylediğim bu sözler aynı zamanda beni bir hayli şaşırttı. Bir tek beni bu kadar şaşırtmış olmamalı ki,
''Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun Ezgi?! Ortalık karışık halde neler olabileceğini öngöremeyiz, tedbir almamız gerek!''
Sahiden.... bu kadar emin konuşmam ne kadar doğruydu? Ne yapıyorum ben? Görende devletin gizli birimlerinden gelişmeleri takip ediyorum sanacak.
''Saçma geliyor olabilir ama bence dediklerimde haklıyım.'' NE! Neler diyorum ben böyle!
Annem ve babam bu kadar emin olmama fazlasıyla şaşırmış duruyorlar. Bunları söyleyen benim ama bende şaşkınlıkla dikiz aynasından kendime bakıyorum.
...
Arabada söylediğim sözler üzerine sessiz sedasız bir şekilde eve geldik. Ben direk odama çıktım ve yatağıma bıraktım kendimi. Yatakta sırtüstü bir şekilde yatarak tavanıma bakmaya başladım. Bana neler oluyor? Dediklerimde haklıymışım gibi hissediyorum. Tamam normal bir durumda olsak bu kadar emin konuşmam anlayışla karşılanabilir ancak bu günlerde yaşanan olaylar yenilir yutulur gibi değil. Tüm bunlara rağmen hala insanların bu endişelerini aşırı buluyorum. İçimden bir ses kendim için endişelenmem gerektiğini söylüyor ama nedenini anlayamıyorum.
Gerçekten..... yaşanan tüm bu olayların mantıklı bir açıklaması var mı?
Bölüm Sonu
Sizce mantıklı bir açıklaması var mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜNYANIN 10 GÖZÜ - ALFA -
Science FictionBİR İKİ HAFTA KADAR BİR SÜRE ASKIDA ---------------------------------------------------- Kaynağı bilinmeyen bir patlama, Olağan dışı yetileri oluşan 10 genç, ONLAR DÜNYANIN GÖZLERİ ONLAR......ÖZELLER Kendi ülkeleri bile onları istemezken Amerika'nı...