Iron Man: Something to Live For

Steve?!

"Evet, doktor.  Anlıyorum. Çok teşekkür ederim." Tony Maria'nın sesini duyunca gözlerini açtı.

"Naber? Cenazemi mi planlıyorsunuz?"

"Kendinizi nasıl hissediyorsunuz, bay Stark?" Doktor Bennington elindeki dosyayı kapattı.

"Eğer dün yaşananların rüya olduğunu söylerseniz, emin olun daha iyi hissedeceğim."

"Bunları düşünmeyin. Sizin sadece dinlenmeniz gerekiyor."

Maria odadan çıkan doktora gülümsedikten sonra bağlı olan ellerini çözüp Tony'ye su ve hap uzattı.

"Her zaman iyiyim'e ne oldu, patron?"

"Hala geçerli." Tony yavaşça diş sıkarak ayağa kalktı. Maria'nın ona uzattığı hapı ve suyu içtikten sonra banyoya girdi.

"Buraya benim hatrımı sormak için mi geldin, Hill? Sana bu yüzden mi para ödüyorum ben?"

"Bunu diyeceğini bildiğim için sana haberler getirdim. Onayladığımız projeler hakkında gelişmeler var. Musk'ın füze projesinde sorun çıktı. Rusya işin içine dahil oldu ve Amerikan hükümeti ile anlaşma peşinde olduğu için proje NASA tarafından protesto edilmeye başladı. Bizim de proje'nin dur düğmesine basmamız gerekti."

"Musk bu duruma ne diyor?"

"Patlamış mısırı hazır."

"Güzel. Başka nelerimiz var?"

Tonu üzerini çıkarıp yavaşça sıcak su ile dolu olan küvete girdi ve derin bir nefes vererek gözlerini kapatıp Hill'i dinlemeye devam etti.

"Onun dışındak, projelerin hepsi ilerleme kaydediyor."

"Pepper...ondan ne haber var?"

"Bahçe projesi kusursuz ilerliyor. Pepper dan gelen bir haber aslında.  Proje tamamen onun yönetimi altında."

"Patronluk hakkımı tamamen yitirdim yani, öyle mi?"

"Tony. Herkese ihtiyacın var, fakat ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek kadar gücün yok. İyileşmeye çalış. Aptalca bir şey yapmaman için burdayım."

Tony'nin bu lafa diyeceği pek bir şey yoktu malesef, o yüzden susup sessizliğin işini yapmasına izin verdi. Kapı sesinden Maria'nın odadan çıktığını duydu.  Bedeni birkaç saniye sonra iyice gevşemişti. Beyni ise tamamen sessizdi. Sanki hiçbir şey yokmuş gibi. Hiçbir şey yaşanmamış gibi. Vicdanı rahatlamakta zorlanıyordu. Tam canevinde hissediyordu onca pişmanlığın ağırlığını. 

"F.R.I.D.A.Y.,randome bir playlist aç."

-Led Zeppelin- Stairway to heaven-

Bir şeyler düşünmek alışkanlık haline geldi. O yüzden sırf düşünmediği için rahatsızlığı ikiye katlandı. Düşünmeye çalışsa da beyni yorgunluktan çalışmayı reddetti. Bunun üzerine yapacağı bir şey olmadığı için bedeninı sıkmayı bıraktı.

"Sanırım artık gemiyi batırma zamanı geldi."

Kendini tamamen şarkıda kaybolmak üzere saldı. Akıllı küvet sayesinde su soğumuyor, hatta kendini yeniliyordu.