Gördükleri onu şaşırtmış olsa da onu kurtaran kişinin kim olduğunu çözmesi çok sürmedi. Ayağa kalkıp serumunu elinde taşıyarak şaşkın ifade ile dışarı çıktı. Kapının önünde duran kimse yoktu. Karşıdaki odanın kapısı açık olduğundan odadaki hasta Tony'yi gördü.
"Demir Adam! S-s-...sen. Demir Adam!"
Tony umursamadı. Her şeyin yine yalandan ibaret olduğunu öğrendi. Bir kez daha sahte gülüşlere ve sahte konuşmalara maruz kalmıştı.
Odasına geri döndü. Serumu çıkardı ve yan koltukta duran kıyafetlerini giydi. Takım elbise giyince gerçekten iyi hissetmediğini fark etti. Bu yine de onu durdurmadı. Koridora çıktı ve insanlar ona bakıp, fotoğraf çekmeye çalışıyorken o yürümeye devam etti. Asansör görünce ilgiden uzaklaşmak için düğmesine bastı. Kapı açılınca Tony ayaklarına bakarken başını kaldırdı ve karşısında duran Rhodey'yi gördü. Rhodey endişelendi.
"Tony! Nereye gittiğinj sanıyorsun? Hadi yatağına geri dönüyoruz."
"Bunun hesabını hepsinden soracağım, ama önce beni Valérie'ye götürmen lazım."
"Valérie hapiste. Sen ve herkes güvende. Şimdi yatağına geri dönüyoruz."
"Hapiste mi?! Ama neden?"
"Hatırlamıyor musun? Yorma kendini. Yeter. Hadi yatağa."
Rhodey, Tony'yi omuzundan kavrayıp yürümesinde yardımcı olmak istedi, ama Tony elini itti ve Rhodey'yi çok pahalı gömleğinin yakalarından tuttu.
"Hangi hapiste?"
'Tony."
"Rhodey! Güven bana, dostum."
Rhodey Tony'nin gözlerine baktı. Ne yapmaya çalıştığını anlamasa da onu durduranayacğının farkindaydı.
"Ne yapmam gerekiyor?"
"Bana bir araba bul."
"Çoktan hazır."
Beraber asansöre bindiler. Tony bir şey demedi ve demek istiyormuş gibi bir hali de yoktu. Rhodey cevap alamayacağını bildiği haldre sordu.
"Neler oluyor?"
"Açıklamaya zaman yok. Bana bir iyilik yap ve Doktor Bennington'ın yerini tespit et."
"Iyi değilsen seni odana geri götürmem gerekecek."
"Medikal yardım için değil. Başka bir şey için yardım edecek."
Asansör kapısı açıldı. Lobi katına inmiştiler. Tony ilgi çekmeye başlamadan önce hızla çıkış kapısına doğru yürüdü. Kafası karışık Rhodey ise arkasında yürüdü.
"Bir dakika. Onun olan bidenden haberi var öyle mi?"
"Gereğinden çok fazla hem de."
"Nasıl yani? Yıllardır senin kıçını toplayan ben, en yakın arkadaşın ben, ama bir kadın geldi ve iki günde her şeyi benden önce bilmeye hak mı kazandı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Iron Man: Something to Live For
FanfictionŞeytanlarımızı kendimiz yaratırız, kendi özel anlarımızı kendimiz yaratırız. Hayatta çoktan kaybetmiş bir kazanan'ın canını yakmak çok ta zor olmasa gerek. Tony Stark, her şeyi olan ama hiçbir şeyi olmayan adam, sonunda dünyanın en şanssız insanı ün...