İyi okumalar! :)
Tony, gördüğü rüyalara alışmış olmasına rağmen hala korkarak ve bağırarak terler içerisinde zıplayarak uyandı. F.R.I.D.A.Y'in "Günaydın"! deyişini duyunca kendi dünyasına döndü. Ayağa kalktı ve sıcak duş almak için banyoya doğru yavaş ve yorgun adımlarla ilerliyorken sebepsizce yan gözle baktığı köşede duran sevgililer günü kataloğunu gördü. Aklından hiç çıkmamasına rağmen tekrar aklı Pepper'a kaydı. Tamamen kırmızıya kaplanmış ve kalplerle süslenmiş olan kataloğu eline aldı ve sıcak suyla dolu olan küvete girdi.
Sıcak banyo onu rahatlatmasa da Pepper'a hediye alıp barışmak fikri onun içine az da olsa serin su serpiyordu.
Kataloğu ikinci kez tekrar süzmesine rağmen yine bir fikri yoktu. Çünkü dünyanın da Pepperdan haberi yoktu. Hiçbir hediye Pepper için değildi. Tony, elindeki kataloğu boşluğa fırlatıp havluyu aldı ve duştan çıktı.
Düzgün ütülenmiş gri takım elbisesini giyiyorken bir yandan da tekrar fuardaki katılan yarışmacıların icatlarını inceliyordu. Şimdilik onun için Elon Musk ilk sıradaydı. Çünkü icadı ne süper kahramanlıkla, ne kara borsaya düşecek tarzda bir icat. İçine sindiği için oyunu Elon Musktan yana kullanmaya kararlıydı, ama yine de 257 sayfalık dosyayı okumaya devam etti.
Kıyafetlerini giydi ve salona indi. Masası çeşitli kahvaltılık yemeklerle doluydu. Bir an Pepper geldi diye düşünüp sevindi, fakat masada duran kartı okuduktan sonra minikte olsa hayal kırıklığına uğradı.
"Seni tekrar iş başında görmek muhteşem, patron. Kahvaltı günün en önemli öğünüdür. Sehpaya yaka kartı bıraktım. Sakın onu takmadan içeri gireyim deme, yoksa seni tekrar dışarı attırırım. Afiyet olsun.-Happy"
Happy'nin bu güzel sürprizi az da olsa onun içini ısıtmıştı. Ona hala değer veren ve onu önemseyen kişilerin etrafta olduğunu bilmesi onu hayata bağlıyordu.
Kahvaltı ettikten sonra hızla masadan kalktı ve telefonunu eline aldı. Peterdan gelen mesajları görünce başı dertte sanıp hemen onu aradı.
"Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor. Lütfen daha sonra tekrar deneyin."
Peter telefonunu açmayınca Tony endişelendi. Her şeyi bir yana bırakıp koşarak evden çıktı ve spor olmayan siyah, kurşun geçirmez arabasının arka koltuğuna oturdu. Şöförün'e Peter'ın okuduğu lisenin ismini söyledikten sonra ona gaza basmasını emretti. Şöför hız limitini aşıyorken kendisi de bir yandan elindeki zırha dönüşen saatini aktifleştiriyordu.
Okula vardıklarında kendini arabadan dışarı fırlattı ve okulun içine koştu. Önüne çıkan herkese Peter Parker'ı gören oldu mu diye sordu. Herkes'in parmakla gösterdiği yöne bakınca dolabını açan Peter'ı gördü. Peter'a doğru attığı ilk adımdan sonra Peter'ın dolabını açması ve yüzünün yapışkan siyah boyayla kaplanması bir oldu. Buna şahitlik eden herkes gülmeye başlayınca, Tony, ne olduğunun farkına varamıyordu.
"Dersini aldın mı, Parker? Birdaha benim'le uğraşmasan iyi olur!"
dedi biraz iri sarışın çocuk.Tony, onun yanına gidip ona yardım etmeyi düşündü, fakat sarışın çocuğun süper güçleri yoktu. En azından Tony bunu görmüyordu.
Sarışın iri çocuğa birisi yumruk atmaya çalışıtı, fakat güçlü olduğu için bunu engelledi. Sarışın iri çocuk ve yanındaki arkadaşları çekip gidince, Tony kafası karmaşık bir şekilde Peter'ın yanına yaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Iron Man: Something to Live For
FanfictionŞeytanlarımızı kendimiz yaratırız, kendi özel anlarımızı kendimiz yaratırız. Hayatta çoktan kaybetmiş bir kazanan'ın canını yakmak çok ta zor olmasa gerek. Tony Stark, her şeyi olan ama hiçbir şeyi olmayan adam, sonunda dünyanın en şanssız insanı ün...