°8°

747 76 133
                                    

Parkta bizimkileri bırakıp koşarak pastaneye gelmiştim. Bayan Jung dükkanı kapatıyordu. "Bayan Jung, Jaehyun nerede acaba?" Nefessiz kalmıştım, karnımı tutarak soruyordum. "Ah Doyoung, Jaehyun eve gideli çok oldu. Önemli bir şeyse ben iletebilirim?" Kafamı iki yana salladım. "Sağ olun. Ben daha sonra onunla konuşurum."

Keyfim olmadığı için yavaş yavaş yürüyerek direk eve gittim. Tabii ki de kapıyı açar açmaz sinirli annemin beni azarlamasını bekliyordum. "Eşek sıpası, kavgadan geliyorsun dimi?! Şu göze bak! El alemin çocuğuyla ne uğraşıyorsun sen!" Bir yandan elindeki kepçeyi sallayıp bir yandan çenemi kavramış morarmış olan gözüme bakıyordu. Anne sonuçta, hem döver hem severdi. Ona buruk bir gülümseme bırakmıştım. "Bir de gülümsüyor musun?! Geç hemen mutfağa buz tutalım şuraya."

Annemin peşinden mutfağa gittim. Gözüme tutmam için buz verirken tekrar azarlamaya başlayacaktı ki kaşlarını çatıp sorgularcasına baktı. "Senin niye moralin bozuk?" Anneme yalan söylemezdim. "Canım acıyor." En azından yalan sayılmazdı. Fiziksel olarak pek siklemesem de Jaehyun'u üzdüğüm için canım acıyordu.

"İyi madem baban gelip de bir de ondan azar yemeden git yat. Ayrıca yarın okuldan kaytaramazsın, ona göre!" Kafamı sallayıp hafifçe tebessüm ettim. Odama gidince hızla üstümdekilerden kurtuldum. Kendimi yatağa atıp buz tutmaya devam ettim.

Jaehyun'a kendimi affettirmeliydim.

***

Dünden daha iyi olan kıçımın aksine, morarmayı hat safhada yaşayan ve iğrenç görünen sağ gözümle fırından elimdeki poğaçalarla çıktım. Jaehyun'un benden önce okula gittiğini biliyordum ama tam saati bilmediğim için normalde uyandığımdan bir buçuk saat önce uyanmıştım. Jaehyun için poğaça almış ve Bayan Jung'ın evine doğru ilerliyordum.

Bu soğukta –hele güneş yeni doğarken- çok beklemeyi göze almıştım. Jaehyun beni affetse yeterdi. Yaklaşık bir kırk dakika beklemiştim. Ve morarmış gözümün acısını hissedemeyecek kadar donmuştum. Ah şu sıcak jel torbalarından almalıydım.

Ben ısınmak için nefesimi burnuma üflemek gibi saçma denemelere girmişken, Bayan Jung'ın evinin kapısı açılmış ve içeriden Jaehyun çıkmıştı. Okul üniformasının üzerine giydiği şişik lacivert mont ve okul çantasıyla aşırı tatlı duruyordu. İfadesiz suratı ise beni üzmüştü.

Kafasını yerden kaldırmadığı için henüz beni görememişti. Donmuş bedenimle elimden geldiğince hızlı davranarak Jaehyun'un önünde bitmiştim. Elimdeki kese kağıdını ona uzattım. "Kahvaltı yapmamışsındır diye düşündüm." Şaşkın bakışları gözlerimi bulduğunda daha da şaşırmıştı.

"Gözün?..." Elini havaya kaldırmış ama gözüme dokunup dokunmamak arasında kalmıştı. Bir anda nereden geldiğini bilemediğim cesaretimle, havada duran elini tutup; parmaklarını yavaşça morarmış olan sağ gözümün üstüne koydum. "Bir daha benimle ilgili tereddüte düşme, yanıma gelmek istersen gel. Yanımda olduğun için asla şikayetçi olmam. Dünkü yaptığım öküzceydi, aslında beni bu halimle görürsen rezil olurum diye düşünmüştüm..." Derin bir nefes aldım. "...ama sanırım ne olursa olsun yanımda olman beni daha iyi hissettiriyor."

Şaşkın bakışları yumuşamıştı. Hafifçe tebessüm edip canımı yakmamaya özen göstererek morarmış gözümü okşamıştı. "Aslında dün cidden kırılmıştım ama sebebini öğrenince... Bu cidden aptalca Doyoung hyung." Elini gözümden çekip bana bir adım daha yaklaştı ve konuşmaya devam etti. "Senin için endişelenmiştim ve endişelenmekte haklıymışım. Nasıl becerdin bunu?"

Elim utançla enseme gitmişti. "Bir okul kavgasına karışmış olabilirim." deyip masumca gülümsemiştim. Kaşlarını çatmıştı. "Kavgaya gideceğin zaman bir dahakine beni de çağır!" Dediği şeye gülmüştüm. Onu çağıracak değildim, zarar görmesini istemiyordum. Tam söze atılacağım sırada kolundaki saate bakıp gözlerini büyüttü. "Tanrım, okula geç kalacağım hyung. Sonra görüşürüz."

Arkasını dönüp gideceği sırada "Eee poğaçalar!" diye bağırmıştım. Hızla geri dönüp elimdeki kese kağıdını aldı ve ben ne olduğunu anlamadan morarık olan gözümün üstüne çok hafif bir buse kondurdu. "Kendine dikkat et.~"

Beni Jaehyun'un gamzesine gömün. Gömün ki kızarmış yüzümle ortalıkta dolaşmayayım.

Hayır başıma güneş geçmedi sadece finali yazdım.

Her gün atacağım gibi.

Etin tadı güzel arkdşlr inş sizin de gözünüz doyar mk

Etin tadı güzel arkdşlr inş sizin de gözünüz doyar mk

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


CAKE -DoJaeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin