"Cam kırıkları"
Uyanıp hemen banyoya girdim.Rutin işlerimi bitirdikten sonra sıkı bit kahvaltı ettim.Uzun zamandır hazırlandığım futbol turnuvası bu gündü.Kapıda ayakkabılarımı giyip spor çantamı koluma taktım.
"Hadi anne geç kalıyorum.Şans dile!"dedim.
Annem bana kocaman sarılınca evden ayrılıp okulun yolunu tuttum.
Enerjik başlasam bile bu günün olaysız geçmesini umuyorum.
Kulaklığımı takıp kendimi müziğe bıraktım.Bu aralar hem fiziksel hemde psikolojik olarak çok yıpranmıştım.
Eskiden çalıştığım kafenin önünden geçerken istemeden bir iç çektim.Hayatım biraz daha sıradan geçebilir.Ama sürekli engel ve sınavlarla karşılaşıyordum.
Okulun giriş kapısına yaklaşınca arkamdan gelen araba sesine doğru döndüm.
Hayır olamaz ya ama daha 5 dakika olmadı ki!
Gelen Sungdu.
Ben okulun bahçesine girip spor salonuna ilerledim.
Göz ucu ile baktığımda arabasını park edip spor salonuna doğru gidiyordu.Elinde de bir kutu vardı.Hemen arkamda olduğu için hızlı adımlarla spor salonuna girdim.Bugün okulda ders olmayacaktı.Sadece maçlar vardı.
Spor salonunun kapısından girer girmez birkaç oyuncu ve biraz da seyirci gelmişti.Arkama bakmadan soyunma odasına girdim.Dolabımı açıp normal kıyafetlerimden kurtulup üstünde okulun ismi yazan formayı ve şortu giydim.Şimdi sıra ayakkabılarımdaydı.Arkamdaki sandalyedeydi.Arkamı dönmem ile gözlerim irileşti.Küçük bir çığlık kaçtı ağzımdan
Gelen Sungdu.Bu çocuk beni korkutmaya başlıyordu."Senin burda ne işin var?"dedim.
"Hem ne zamandır burdasın sen?"dedim.
Yüzü ifadesizdi.Elindeki kutuyu uzatıp
"Ben yeni geldim.Korkuttuğum için özür dilerim ayrıca.Bunları senin için getirdim.Giyersen çok sevinirim"dedi.
Şaşkınlıkla havalanan kaşlarıma açılan ağzımda eşlik etmişti.
Birşey demeden yine bakışlarını bana dikmişti.Bu çocuğun amacı ne?Daha fazla dayanamayıp kutuyu elinden aldım.
"T..teşekkür ederim.İzninle birazdan takım arkadaşlarım gelir."dedim.
Ve bakışlarımı yine ayaklabılarıma indirdim. Ayakkabılarım gayet hoş ve yeniydi.Bu çocuk ne diye böyle davranıyordu.Düşmanına hediye alanınıda ilk defa görüyordum.
Ayakkabıları kenara koyup kendi ayakkabılarımı giydim.O istedi diye bunu yapmak zorunda değilim.Son bir kez ayakkabılara bir bakış atıp sayunma odasında çıktım.Salon epey dolmuştu.Ah işte orda bakışları beni bulunca ordan direk ayaklarıma kaydı. Yüzündeki hayal kırıklığını görünce biraz kötü hissettim.
Hiç oralı olmadan hemen sahaya inip esnemeye başladım.Diğer takım arkadaşlarım da birer ikişer geldiklerinde karşılıklı paslaşmaya başladık.Takım kaptanı ben olduğum için maçı ben başlatıcaktım.
Esnerken kapıdan içeri giren Voo ve arkadaşlarını görünce içimi bir anda bir korku kapladı.Aman Allahım Sung ile aralarında sadece birkaç metre var. Birbirlerime attıkları bakışları görünce ben terlemeye başladım.
Ve tabikide benim asıl kahramanlarım göründü kapıda!
Bakışlarımız birbirini bulunca iki tarafta karşılıklı birbirine koşmaya başladık.Yanlarına gelince ikisinide sıkıca sarıldım."Hadi bakalım şampiyon al maçı" dedi Win-ki.
Gülümserken Soung söze girdi.
"Win-ki haklı! Al maçı Soo-yun" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Kapıyı Çalarsa
RomanceKore'nin tanınan iş adamının oğlu Sung okuduğu okulun aynı zamanda sahibidir. Yolları kötü kesişen Soo-yun ile okulda büyük bir savaş başlar.Bakalım kazanan kim olucak? Soo-yun'u kendine aşık ettirip canını yakmak isteyen Sung'un aşkın...