•9•

4K 206 7
                                    

-Eyvah...

-Hapı yuttuk...

-Bittik biz, sırayla konuşuyorlardı Caner ile ben neler olduğunu anlamadık Mert bize baktı ve:

-Siz yenisiniz size bir şey demez ama biz...

-Burada neler oluyor? dedi kalın sert bir erkek sesi Mert olduğu yere yapışmış gibi duruyordu sonra arkasını döndü ve:

-Merhaba Soos nasılsın, dedi en tatlı sesiyle ama adam hala sinirle ona bakıyordu sonra hepimize sırayla baktı ve gözleri mızrağıma takıldı ve konuştu:

-Siz neden derste değilsiniz, bu sefer Buğra cevapladı:

-Soos o arkadaşlar yeni geldi (Caner'le beni gösterdi) bizde onlara sınıflarını gösterip okulu gezdiriyo...

-Kamp

-Kamp derken?

-Burası bir okul değil bir kamp kelimeleri düzgün kullan Buğra gözümde sadece savaşarak yükselemezsin bu arada bugünlük tamam arkadaşlarınızı gezdirin ama yarın her birinizi sınıflarda göreceğim, dedi artık kızgın görünmüyordu Newt konuştu:

-Elbette Soos biz hiç derslerden kaçar mıyız ?

-Kaçarsınız, dedi soğuk bir sesle ve cevap beklemeden koridorda yürüdü merdivenleri inerken ağzımı açmıştım ki Caner aklımdaki soruyu sordu:

-O da kimdi öyle ve neden ona hesap veriyorsunuz, Melisa konuştu:

-O birinci grubun eğitmeni çok disiplinlidir ve aramızda kalsın koca sınıfta bir tek Buğra'yı sever, dedi sadece başımı sallamakla yetindim. Binadan çıkmıştık yaklaşık on dakikadır yürüyorduk artık sıkılmıştım sesli bir nefes aldım ve konuştum:

-Newt nerede bu göl ya sabahtan beri yürüyoruz, o da hemen cevap verdi:

-Armeda çok abartıyorsun işte geldik, dedi ve eliyle karşıdaki masmavi golü gösterdi o anda aklımdan geçenleri Mert dile getirdi:

-Vay canına, o anda şaşırmıştım Mert hiç gelmemiş miydi yoksa:

-Mert sen daha önce hiç buraya gelmedin mi?

-Armeda bu kadar zamandır buradayım ve bu gölün varlığından yeni haberim oluyor? Sahi Newt sen burayı nereden biliyorsun?

-Buraya ilk geldiğimde zor günler geçirdim neler olduğunu zaten biliyorsunuz (bize sorarcasına baktı bizde kafamızı salladık) ilk hafta odadan çıkmadım kafayı yediğimi düşündüm sonra bir gün kaçtım bu ormana doğru koştum sonunda bu göle geldim burada huzur buldum sonrasında ne zaman canım sıkılsa buraya kafamı toplamaya geldim şimdi sığınağımı öğrendiniz, dedi ve hüzünle gülümsedi yaşadıkları aklına gelmişti Melisa konuştu:

-Sonra Newt beni buraya getirdi, bu göl bizim dostluğumuzu simgeliyor (o da gülümsedi) her neyse Armeda sen burada ne yapacaktın ?

O an düşüncelerim geldi kendimi hikayeye kaptırmışım kafamı salladım kendime geldim sinsice gülümseyip konuştum:

-Güçlerimi öğrenecektim, dedim sonra gölün kenarına geldim dizlerimin üzerine çöküp suya dokundum o an içim huzurla doldu su beni rahatlatıyordu diğerleri yanıma geldiğinde konuştum:

-Biliyor musunuz ben yüzme bilmiyorum.

-Gerçekten mi, Buğra çok şaşırmışa benziyordu kafamı salladım ve ayağa kalktım sonra mızrağımı Newt'e uzattım ve:

-Benim için şunu tutar mısın? dedim en şirin halimle o da aldı.
Suya yaklaştım ve elimi kaldırdım avuç içlerim suya bakacak şekilde sonra suyu hissettim ve içimden ona itaat etmesini söyledim  gözlerim kapandı kısa bir aradan sonra açtım gözlerimi. Gözlerimin değiştiğini hissediyorum rengi değişiyordu saçlarımın değiştiğini hissediyorum güçlendiğimi hissediyorum, birden göl havalandı tüm göl suyunu yukarıya doğru uçurduğumu görüyorum yavaş yavaş ellerimi indirdim ama su beni dinlemedi ve hızla boş çukura düşüp onu doldurdu. Su dört bir yana saçıldı arkadaşlarımın üzerine sular sıçradı hepsi sırılsıklam ıslandı ben hariç ben kupkuruydum üzerime gelen suya rağmen, arkamı döndüm gözlerim ve saçlarım normal haline döndü ve arkadaşlarım şaşkınlıkla bana bakıyorlardı sonra Mert konuştu:

-Ovv vay canına, dedi şaşkınlıkla Buğra onu onayladı:

-Kesinlikle doğru kelimeyi söyledin arkadaşım, dedi. Caner yüzüme hayranlıkla bakıyordu ve Newt kollarını açıp bana doğru yürüdü:

-İşte benim Armeda'm, gel buraya, dedi ve bana sarıldı bende aynı şekilde karşılık verdim ayrıldığımızda mızrağı hâlâ elinde tutuyordu Melisa konuştu:

-Bu harika bir gösteriydi ama keşke ıslanmasaydık, dedi ve kıyafetlerini gösterdi aklıma bir düşünce geldi ona baktım ve:

-Bunu düzeltebilirim, dedim hemen cevap verdi:

-Nasıl, bense cevap vermedim Newt'in elindeki mızrağımı aldım ve ona doğrulttum o ise biraz geri çekildi korkmuş gibiydi o şöyle bir baktım ve:

-Sana zarar vereceğimi düşünmüyorsun değil mi, dedim o da başıyla onayladı. Ondaki suyu yukarı kaldırdım Melisa'dan yükselen su damlaları kafasının üzerinde bir su topu oluşturdu ve göle girdi diğerlerine de aynı işlemi yaptım bir tek Caner kaldı karşısına geçtim üzerine dökülen su ile saçları alnına yapışmıştı su damlaları kafasının üzerinde bir top oluştururken o güzel gülümsemesi ve mükemmel kahverengi gözleriyle bana bakarken gözlerine baktım orada birçok duygu gizliydi. Heyecan, hayranlık, mutluluk ve sevgi bana sevgiyle bakıyordu bir anda dikkatim dağıldı ve su topu tekrar Caner'in üzerine düştü tekrar ıslanmıştı ama hâlâ bana bakıyordu sonra Mert'in sesi duyuldu:

-Hey bütün öyle bakışacak mısınız ? Yani eğer öyleyse biz gidelim, dedi o anda Melisa'nın kıkırdaması duyuldu bense kafamı topladım gözlerimi gözlerinden çektim ve konuştum:

-Caner ben çok özür dilerim yani gerçekten bir anda dikkatim dağıldı nasıl oldu anlamadım gerçekten özür dilerim, dedim o kadar hızlı söylemiştim ki Melisa konuştu:

-Bir şey anladıysam Arap olacağım galiba, dedi sonra Caner konuştu:

-Sorun değil gerçekten ben olsam bende kendime dayanamazdım, dedi ve güldü sonra ben mızrağımı Newt'e uzattım o da aldı, o an çok havalıydım sonra Caner'in yanına yaklaşıp konuştum:

-Biliyor musun bence böyle kalmalısın hem aklın başına gelir, dedim geri çekildim elimi havaya kaldırdım gölden az miktarda su yükseldi tam Caner'in tepesinde durdu ve ben devam ettim:

-Ayrıca sana acımayacağım, dedim  havadaki elimin yumruğunu sıktım  kafasının üzerindeki suyu dondurdum ve elimi indirip buz topunu kafasına düşürdüm küçük bir inilti çıkardı ben dönüp giderken arkamdan seslendi:

-Senden gelecek olan her cezaya razıyım Armeda yeter ki o mavi gözlerinde kaybolmama izin ver, dedi. Hala arkam dönükken durdum bu sözler yüzümde koca bir gülümseme bıraktı güldüğümü anlamasın diye ona bakmadan konuştum:

-O halde Caner Aydın elimden çekeceğin var, dedim ve arkama bakmadan yürümeye devam ettim ama eminim ki bu sözler onu gülümsetmişti.

                ■▪■▪■▪■▪■▪■▪■▪■▪■

Bölümü nasıl buldunuz ?

Lütfen görüşlerinizi bildirin ve oy verin

Bu arada kitabima bir şans verdiginiz için teşekkürler

💞💞💞

Instagram hesabımı takibe alın:

Pinksea-55

POSEİDON'UN KIZI (tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin