Şuan elimde soğuk bir bardak suyla Newt'in üzerinde duruyorum. Zavallı kardeşim ne kadar masum uyuyor ama ben intikamımı alırım. Sonuçta intikam soğuk çarpılan bir sudur. Suyu yüzüne dökmemle sıçrayıp başını ranzaya çarpıp sonrada başını ovalarken "Tanrım" demesi bir oldu. Ardından sinirle bana bakıp konuştu:
-Armeda sen ne yaptığını zannediyorsun ha bir insan yüzüne su çarptırılarak uyandırılır mı?
-Dün yaptığını ne çabuk unuttun
-Ahh doğru ya, yani bu senin intikamın öyle mi? dedi ve eliyle bardağı gösterdi
-Evet kardeşim unutma intikam soğuk yenen yani bu durumda soğuk dökülen bir sudur, deyip hunharca güldüm ve banyoya girdim. Newt'in bağırmasıyla uyanan Melisa ses yaptığımız için söyleniyordu. Bense kısa bir duş aldım sonra üzerime siyah bir kot ve turuncu bir tişört giyip ardından saçlarımı topuz yapıp banyodan çıktım benden sonra Melisa girdi. Newt bana baktı ve konuştu:
-Eee Armeda heyecanlı mısın bugün ilk dersine gireceksin Soos ile konuştum sen ve Caner bizim sınıfa geleceksiniz zaten tüm takım oradayız, dedi yanıma geldi ve güven verircesine omzumu sıktı bende ona sarıldım ve konuştum:
-Newt sen olmasan ne yaparım sen benim kardeşimsin, seni kaybettiğimi sandığım an çok zor zamanlar geçirdim (ondan ayrıldım gözlerim dolmuştu) ben... diyecekken Newt sözümü kesti:
-Hey artık buradayım o eski zamanlardan bahsetmeye gerek yok (gözyaşlarımı sildi) şimdi beni iyi dinle ilk günden ağlamak yok artık ben varım Melisa var sonra Buğra, Mert ve Caner var (sırıttı) yani şunu bil sen yalnız değilsin ve bir daha asla yalnız olmayacaksın, diyip sözlerini bitirdi onunda gözleri dolmuştu sonra neşeli bir sesle konuştu:
-Bu kadar duygusallık yeter, şimdi hazırlan çünkü Poseidon'un kızı herkese kim olduğunu gösterecek, dedi sonra Melisa banyodan çıktı ardından Newt girdi ve resmen iki dakika da çıktı tam odadan ayrılıyorduk ki kapı çaldı hepimiz kapının önündeydik zaten Melisa kapıyı açtı. Karşımızda üçümüze şaşkın bir şekilde bakan Caner vardı sonra konuştu:
-Beni karşılamak için üçünüzünde kapıya dikilmesine gerek yoktu, dedi Newt ona baktı ama benimle konuştu:
-Armeda Melisa ile birlikte merdivende seni bekliyoruz, dedi ve çıktı Caner ardından bağırdı:
-Mert ve Buğra'da orada (sonra bana döndü) gidelim mi benim küçük su bükücüm ona kısa bir bakış attım ve yanından çıkarken konuştum:
-Bana öyle deme benim küçük okçum, dedim ve birlikte koridorda yürürken konuştu:
-Ok kullanmayı bilmiyorum
-Yakında öğrenirsin, dedim ve göz kırptım.
.~.~.~.~.~.~.~.~.~.
Sınıfın kapısının önünde bekliyorum yanımda Newt var arkada bizim grup derin bir nefes aldım ve adımımı attım gözüm hemen pencere kenarı en arkaya kaydı boştu yaşasın. Emin adımlarla oraya yürüdüm, sınıfta herkes bana bakıyordu nede olsa ben bu kampta ki en güçlü kişiydim. En arka cam kenarına oturdum önüme Newt ve Buğra, onların önüne Melisa ve Mert oturdu ayakta birtek Caner kalmıştı. Yanıma yaklaştı sıramda durdu ve sordu:
-Yanına oturabilir miyim, o böyle dediğinde aklıma ilk tanışma anımız geldi sonra konuştum:
-Tabi oturabilirsin, oturunca bana baktı gülümsedi ve:
-Aklıma ilk tanışma anımız geldi Armeda
-Benim de o an lise hayatımın en güzel günüydü, dedim ve der demez pişman oldum o ise sinsice sırıttı. Sonra sınıfa Hoca girdi kafamı çevirip baktım Soos geliyordu. Doğru ya Soos bu grubun eğitmeniydi. Bizim sınıf yaklaşık yirmi kişilikti her grup için beş sınıf vardı sonra Soos konuştu:
-Evet arkadaşlar aramıza yeni isimler katıldı bunlar Armeda, Caner, Jessie ve Jace, bunları söylerken hepimizi tek tek gösterdi sınıfın en köşesinde oturan bir kız ve oğlana baktım. Jace ve Jessie bunlar olmalıydı kızın yemyeşil gözleri ve kahverengi saçları vardı saçlarını omuzlarına bırakmıştı gayet güzel görünüyordu. Yanındaki çocuk iri yarıydı siyah kısa saçları ve simsiyah gözleri vardı uzun boylu olduğu belliydi ve kısa sakalları vardı. Soos konuştu:
-Şimdi kendinizi tanıtın (bana döndü) Armeda sen başla, dediği anda tüm gözler bana döndü ayağa kalkmadan konuştum:
-Adım Armeda Altın, 17 yaşındayım, deyip sustum bunları söylerken sesim soğuk çıktı, sonra Soos konuştu:
-Annen yada babanın kim olduğunu söylemeyecek misin, dedi o anda bir kız konuştu hepimiz ona döndük konuşan sınıftan tanımadığım bir kızdı:
-Onu bilmeyen mi var (bana baktı) kampa geldiğinden beri ünlüsün, dedi gözlerinde kıskançlık vardı. Sonra ben Soos'a bakıp:
-Gördüğünüz gibi herkes kim olduğumu biliyor, deyip sustum sonra sırayla Caner, Jace ve Jessie kendilerini tanıttı. Yeni gelenler de 17 yaşındaymış ve ikiside Afrodit'in çocuklarıymış bütün gün sadece 5 derse girdim hepsi sıkıcıydı birisi Yunan mitolojisinden, birisi dışarıdaki tehlikelerden diğerleriyse şundan bundan işte. Sonra dersler bitince herkes odasına çekildi akşamki büyük partiye hazırlanmak için.
Mert'ten
-----------------
Akşamki partiye hazırlanıyorduk Newt kızlar rahat hazırlansın diye bizim odaya gelmişti hazır olduğumda diğerlerine baktım hala hazır değillerdi. Aşağı inip her şey hazır mı diye kontrol etmek için kapıdan çıktım ve merdivenlere yöneldim. Tam binadan çıkıyordum ki kapı aralığından Alec, Tuğba ve Mehmet'in konuştuklarını gördüm aslında umrumda değildi ama Tuğba'nın "Armeda" dediğine yemin edebilirdim o yüzden kalıp sessizce dinledim. Alec konuşuyordu:-Kız ne kadar saf ya o kadar bayıltıp kanını aldık ama fark etmedi bile, dedi. Sonra Tuğba konuştu:
-Test sonuçları çıktı bu kız, o kız
-Neden bahsediyorsun sen, dedi Mehmet şaşırmış görünüyordu Tuğba devam etti:
-Ya şu Malachi denen büyücü var ya hani o bir kızdan bahsetmişti hatırlasana "Yarı Tanrıların en güçlüsü bu yıl herşeyi öğrenecek, bin yıllık kehanet artık ertelenemez kız Olimpos'un ya sonu ya da kurtuluşu olacak" demişti. Kız herşeyi bu yıl öğrendi ve üç büyüklerden geliyor bu da yarı Tanrıların en güçlüsü demek, Alec kutuyu getirdin mi ?
-Evet al, dedi Alec onları göremiyordum ama artık gitmem gerekirdi beni fark edebilirler. Sonra tekrar odaya yöneldim inanmıyorum onlar Armeda'dan ne istiyordu, bin yıllık kehanet de neydi ve neden kanını almışlardı. Ayrıca Malachi de kimdi bunu araştırmalıydım. Ve en kısa sürede Armeda'yla konuşmalıydım ama bugün olmaz çünkü bugün kimsenin keyfini bozmak istemiyordum.
Armeda'dan devam:
---------------------------------
Odamıza Melisa'yla gelmiştik. Newt hazırlamamız için Caner'lerin odasında hazırlanacaktı kıyafetlerini alıp gitmişti. Üzerime babamin gönderdiği elbiseyi giymiştim tahminim doğru çıkmıştı tam dizlerimin üzerindeydi ve mavinin tonlarının en güzel işlendiği bir elbiseydi. Melisa ise bembeyaz bir elbise giymişti kısa bir elbiseydi sırt dekoltesi vardı ve Melisa'ya çok yakışıyordu. İkimiz üzerimizi giyip makyajlarımızı yaptık çok güzel görünüyorduk odadan çıktık o sırada karşı odanın kapısında Mert ve Caner bizi bekliyordu diğerleri inmişti sanırım. Mert, Melisa'ya yaklaştı yanağından öptü ve koluna girdi kısa bir sürede olsa endişeyle bana baktı. Bunu anlamdıramadım sonra Caner yaklaştı koluna girmem için büktü elimi geçirdim ve birlikte yürümeye başladık■■■■■■■■■■■■
Bölümü nasıl buldunuz?
Görüşlerinizi bekliyorum
Lütfen Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin
Instagram hesabımı takibe alın:
Pinksea-55
ŞİMDİ OKUDUĞUN
POSEİDON'UN KIZI (tamamlandı)
FantasiYıllar önce, bundan tam 18 yıl önce bir kehanet görüldü Olimpos'un baş büyücüsü tarafından. Üç büyüklerin soyundan gelen iki yarıtanrı hakkında bir kehanet Armeda Altın Bu kehanetin baş karakteri, bunca yıldır hiçbir şeyden haberi yokken bir anda...