7

2.5K 290 128
                                    

Sabah gözlerini zar zor açıp bir süre boş tavanı izledi Jimin. Göğsünün üstündeki elini hareket ettirirken elinin altında hissettiği şeyle bakışlarını oraya indirdi. Resim göğüsüne dayalı şekilde uyuyakalmıştı. İç çekti titrekçe. Gece boyu ağladığı için göz kapakları hassaslaşmış ve acıyordu. Resmi güzelce yerine koyup kalktı ve banyoya gitti. Bedenini sıcak suyun altına bırakıp karanfil sabunu ile vücudunu yıkamaya başladı. Banyoda biraz zaman geçirdikten sonra duşa kabinden çıkıp her yanı buhar olmuş banyoda kenara koyduğu bel havlusunu zar zor seçti gözleri. Havluya sarınıp kabini ve kapıyı hava alması için açık bırakarak odasına gitti. Kısaca kurulandıktan sonra hafta sonunu fırsat bilip evde pinekliyeceği için üstüne rahat bir şeyler çıkardı. Jungkook'un dolabından çaldığı üzerinde Darth Vader baskısı olan mavi renkli kısa kollu tişörtü geçirip iç çamaşırını giyindikten sonra altına siyah kısa bir deniz şortu geçirip salona indi. Namjoon  ve Jungkook iki aptal ama tatlı kuzen koltukta uyuyakalmıştı. Yani öyle umuyordu çünkü Jungkook'un bacakları ve poposu koltuğun sırt kısmına yaslı iken başı ve omuzları yerde ağzı açık şekilde uyuyordu. Buna ek olarak Namjoon'un bir bacağı onun alnına yaslı şekilde duruyorken vücudunun diğer yarısı koltuktaydı. Bu komik görüntü karşısında gülmeden edemedi ve hızlıca fotoğraflarını çekti Jimin. Ardından Namjoon'un kolundan hafifçe dürttü ama karşılığında kocaman bir horlama aldı. Buna kıkırdamadan edemedi ve daha çok dürttü. ''Hyung uyan hadi.'' Namjoon onu el hareket ile geçiştirince Jimin aklına gelen sinsi plan ile gülümseyip tekrar konuştu. ''Hyung nikaha geç kalacaksın Jin hyung seni öldürür.'' Bunun üzerine Namjoon gözlerini kocaman açıp koltuktan kalkacağı sırada düşmeyi başarmıştı ve zavallı Jungkook bundan payını almıştı. Başı Namjoon'un bacağı altında ezilmiş ve bedeni koltuktan tamamen kaymıştı. Güne çok hareketli başlamışlardı. Namjoon uykulu halinden kalmış dağılmış saçlarını düzeltirken konuştu ''Nikaha geç kaldım!'' korkuyla etrafa bakınırken taşlar yerine oturmuştu anca. Jimin onu küçük bir oyuna getirmişti. Jimin'e attığı bakış üzerine omuz silkti küçük olan. Bu kadar belli etmeselermiş hislerini. Jungkook acı bir yüz ifadesi ile başını ovuşturarak kalktı ve söylendi ''Meteor rüyamda çarpmıştı gerçekte değil...'' Jimin ikiliye göz devirdi. Üçü salonda dikilip konuşurken Namjoon'un kendisine vermiş olduğu yedek anahtarla salona girdi Jin. Onu gören kimse şaşırmadı çünkü Jimin ve Jungkook zaten Namjoon gelince her an evlerine damlayacağını biliyordu ve bu onlara göre fazla sevimliydi. Jin'i gören Namjoon hemen onu tatlı bir heyecan ile selamladı. 

Dörtlü birlikte kahvaltı yapmış salonda otururken Jin dikkatleri üzerine çekip konuşmaya başladı. ''Bildiğiniz üzere çocuklar komşuluklara değer veririm ve kaynaşmayı severim. Bu yüzden karşı komşularınızı bu akşam yemeğe davet ettim ve siz de geliyorsunuz.'' bu cümleyi bahane istemez bir şekilde söylemişti. Aklı olan kimse Jin'e karşı çıkmazdı çünkü kimse çenesinden ve triplerinden kurtulamazdı. Jimin bişey demedi. Yukarıda nasıl bir görüntü olacağını kurmaya çalıştı kafasında. Jungkook yan gözle Jimin'in tepkisine bakıp iç çekti.

Kısa bir süre sonra Jin hazırlık yapması gerektiğini söyleyip kendi evine gitti. Jungkook ve Jimin sessizce salonda otururken Namjoon markete gitmek için evden çıkınca Jungkook hemen ayağa fırladı. ''Kalk kalk kalk çabuk hadi.'' Jimin ona anlamaz bakışlar atarken sabırsızca iç çekti Jungkook. ''Ne duruyorsun yer civcivi kalksana daha çok işimiz var.'' 

''Bugün hafta sonu ne işimiz olabilir?''

''Tabi'ki deseni akşama hazırlayacağız.''

''Neden?''

''Çünkü kaybettiği civcive bir baksın isterim.''

''Onun için hazırlanmam için bir sebep yok'' Jungkook burun kıvırdı bunun üzerine.

''Cümlede çok fazla 'için' kullandın seni dikkate almayacağım.''

Jimin tüm müdahalelere rağmen Jungkook'u durduramamış kendisini banyo da Jungkook'u saçlarını boyar bir halde bulmuştu. Jimin saçlarını ona emanet etme konusunda şüpheliydi. Ve rengini de söylememişti. Tek dileği kendisini şempanzeye benzetmemiş olmasıydı. Jimin'in aksine Junkook oldukça rahattı ve yaptığı işten fazla keyif alıyordu.  Boyama işlemi bitince saat tutup beklemeye başladılar. Jimin saçları yanar diye korkuyordu çünkü  söz konusu Jungkook'tu.  Saat dolup saçlarını yıkadıktan sonra Jungkook onu aynaya bakmaya fırsat vermeden odasına çekip kıyafet seçmeye başlamıştı. Jimin için zorlu bir süreç olacaktı bu... Kıyafet seçerken asla ona sormuyordu ve Jimin saç rengini aşırı merak ediyordu. Üstünü 'hemencecik' giymiş -giymek zorunda bırakılmış- Giyindiği gibi saçlarına şekil vermeye başlamıştı Jungkook. Ve tabi hala saçlarını görmemişti. Saçla işi bittikten sonra hemen yüzüne hafifçe bir makyaj yapmış bitince de şaheser yaratmış gibi ona baktı. ''Sen çift karakterlisin.''

Arkadaşına anlamaz bir bakış attı bunun üzerine. ''Hiç bakma öyle yer civcivi. Etrafta tatlı tatlı dolaşıyorsun ama seksi yanını hiç göstermiyorsun. Kankam olmasan şimdiye sana kaymıştım.''

Arkadaşının bu cümlesi üzerine kahkaha attı Jimin.  Utanmıştı da. ''Ben daha kendimi görmedim Jungkook.'' 

''Bakma diyen mi var be git de bak.'' Bunun üzerine göz devirdi Jimin. Sanki fırsat vermişti kendisine bakması için. Ayna karşısına geçince gözlerini kırpıştırıp kırpıştırıp tekrar baktı kendine. Kendisini daha önce hiç böyle görmemişti. Sarı saçları artık turuncuydu ve ilk defa taktığı choker kolye ayrı bir hava katmıştı.

 Sarı saçları artık turuncuydu ve ilk defa taktığı choker kolye ayrı bir hava katmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Akşam olunca Taehyung ve Hoseok ikilisi dışında herkes toplanmıştı. Bu sırada Jin ve Namjoon flört ederek eksikleri hallederken Jungkook kusmamak için kendisi ile savaşıyordu. Geçen on dakikanın ardından kapı çalmış, ikili eve teşrif etmişlerdi. Herkes tekrar kısaca kendini tanıttıktan sonra sofraya geçmiş yemek yerken sohbet ediyorlardı. Hoseok, Jin ve Namjoon ile muhabbet kurmuşken Taehyung karşısındaki Jimin'i izliyordu. Taehyung'a göre Jimin ne kadar değişirse değişsin hala ilk gün ki güzellikte kalacaktı kendisi için. Ama şu bir gerçekti. Taehyung, Jimin'i daha önce hiç görmediği bir şekilde görmüş ve daha önce hiç olmadığı kadar büyülenmişti. Ve bu büyüyü şimdi ya da gelecekte bozabilecek hiç-bir güç yoktu.

  *                 *                 *

Geç geldiği için üzgünüm oy ve yorum yaparsanız çok sevinirim çünkü yorumlarınızı görmedikçe yazasım pek gelmiyor doğrusu. Vmin'le kalın

My High School Love -VminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin