15

1.6K 190 242
                                    

Jimin

Saatler öncesinde olduğumdan çok daha farklı bir konumdaydım şuan da. Jin Hyung ve Jungkook ikili koltukta beni ortalarına almış meraklı bakışlarla bana bakıyorlardı. Jungkook bir kolumu Jin Hyung diğer kolumu dürtüyordu. Namjoon Hyung tekli koltukta bacak bacak üstüne atmış sırıtarak bize bakarken Hoseok'da diğer yandan meraklı bir ifade ile sorular soruyordu. Taehyung ise boş gözlerini yüzüme sabitlemiş hiçbir tepki vermeden öylece yüzüme bakıyordu. Ortamı yatıştırmak adına devreye girdim hemen. "Önce bir sakin olun anlatıcam toparlamam lazım."

Jin Hyung işaret parmağını böbreğime kadar sokup "Bu saate kadar ne yaramazlıklar yaptınız?" diye eğlenen bir tonda sorarken böbreğime giren parmağı ile yerimde zıplamıştım. Tikim olduğunu bilerek yapıyordu bunu. "Ya Hyung uslu dur ya!" homurdanıp Jungkook ve Jin Hyung'dan uzak bir köşeye geçip sandalye çektim ve oturdum.  "Tamam anlatıyorum."
Hepsi beni ilgiyle dinlerken gözlerimi Taehyung'a değdirmeden yaptığımız tüm her şeyi anlattım. Bana ettiği iltifatlardan bahsetmeyecektim normalde ama Namjoon Hyung bana hiç iltifat edip etmediğini sorunca ben de söylemiştim. Ettiği iltifatları Anlatırken Jin Hyung yerinde tepinmiş Hoseok kollarının arasında sıkıştırdığı yastığa iyice sarılarak masal dinler gibi bir edayla parlayan gözleriyle beni dinlemişti.

Konuşmam bittikten sonra Jungkook sırıtarak göz ucuyla Taehyung'a bakmış ardından bana dönmüştü. "Ben bu yeni enişteyi çok sevdim. Dünden beri görünce kelebekler uçuşuyor, yanakların gülümsemekten gözünün içine giriyor ben sevdim bu enişteyi benden onay var."

Namjoon Hyung ise olaya daha mantıksal yaklaşmıştı tabi ki. Bu hiçbirimizi şaşırtmamıştı. "Senin adına çok sevindim Jimin ama sakın bir anda kaptırma kendini. Daha dün bir bugün iki niyetini bilemezsin."
Bunlar üzerine Jungkook rahat durmamış iğneleyici bir şekilde konuşmuştu. "Tabi kesinlikle öyle. Enişteyi sevdim ama sakın hemen kapılma. Sonuçta milletin kaç yıllık sevgilisi neler yapıyor o mu yapmayacak Jimin."

Jin Hyung ikisine de gözlerini kısıp bakmıştı. "Evlenecek değil ya hemen. Çocuk az flört hayatını yaşasın. Tanıdığımdan beri yanında birini görmedim. Biriyle el ele dudak dudağa görsem benden mutlusu olamaz herhalde. O yüzden Jimin. İşi ciddiye bindirmeden önce bu çocukla güzelce flört et."

Onları dikkatle dinlerken arada gözüm Taehyung'a kayıyordu. Yerde olan bakışlarını bana çevirmiş tüm dikkatiyle bana bakarken diğerlerinin kurduğu her bir cümleyle dişlerini sıkıyordu.
Hoseok kolumu dürtüp dikkatimi kendisine çekerken ona döndüm hemen. "Daha önce hiç sevgilin olmadı mı Jimin?"

Gözlerim kısa bir an Taehyung'a değerken hemen ona döndüm. Dudağımı ısırıp derin bir nefes aldım. "Oldu."

"Peki neden ayrıldınız? Nasıl biriydi?" merakla bana bakıyordu. Gerçekten merak ediyor gibiydi.
"Benim için sahip olup olamayacağım herşeydi. Ama geçmişi konuşmaya gerek yok artık. Benim için sadece hayal kırıklığından ibaret."

Mahcup bir ifadeyle bana baktı. "Üzgünüm... Seni üzen bir şeyi hatırlattım sanırım..."
Başımı hızla iki yana sallayıp gülümsedim. "Hayır hayır üzülmüyorum. Geçmiş bana hayal kırıklığından başka bir şeyi hatırlamıyor."

Anlayışla gülümseyip omzumu sıvazladı. "Umarım birbirinize deliler gibi aşık olacağınız biri ile tanışıp hep mutlu olursunuz Jimin."

Tebessüm ettim hafifçe. "Umarım öyle olur."
O sırada Taehyung ayaklanmış Hoseok'a bakmıştı. "Bebeğim hadi eve geçelim. Saat çok geç oldu." Hoseok'da saatini kontrol edip ayaklandı. O saatini kontrol ederken gözüme çarpan alyansı ile duraksadım. Onun elini kavrayan Taehyung'un elinde de aynı yüzükten görünce kalbime bir sancının girdiğini hissettim. Bakışlarımı Taehyung'a çevirince göz göze gelmiştik. Yüzükleri gördüğümü farketmişti. Yüzünde mimik oynamadan diğerlerine dönüp gülümsedi ve  ellerini gösterdi. "Bu arada söylemeyi unuttum. Biz nişanlandık."

Diğerlerinden şaşkınca ve tebrik nidaları yükselirken Jungkook ve ben sessiz kalmıştık. Jungkook'a bakınca şaşkın ve bir o kadar da üzgün olduğunu görmüştüm.
Namjoon Hyung merak ettiğim soruyu sormuştu o sırada da."Ne zaman nişanlandınız? Bilseydik gelirdik."

Hoseok sevinçle cevapladı hemen onu "Pek özel bir şey yapmadık. Ailelerimizle yemeğe çıkıp yüzük taktık o kadar."

Ailelerimizle... Artık Taehyung'un ailesi Hoseok'un da ailesi oluyordu. Eskiden beni oğulları gibi sevdiklerini söylerlerdi. Taehyung ile arkadaş olduğumuzu sanıyordu tabi ki ailesi. Onların tepkisinden korkuyordu o zamanlar. Ama demek ki Hoseok kadar değildim onun için. Hoseok yanındayken ailesinin ne düşündüğü umrunda değildi demek ki. Çünkü Hoseok, onun için ailesini karşısına alacak kadar değerliydi. Bizi ise saklanması gereken bir sırmış gibi köşe bucak yerlerde saklardı hep. 
B

oğazım düğüm düğüm olurken sahte gülümsemem ile onları tebrik edip mutluluklarını diledim. Onlar gittikten sonra odama kapanıp yatağıma kıvrıldım. Onun için göz yaşı dökmeyeceğim diye söz vermiştim kendime. Göz yaşlarımı tutarken boğazım ağrısa da umursamadım. Kapı sessizce açılınca kimin geldiğini bildiğim için başımı kaldırıp bakmadım. Kapıyı kapatıp usulca yatağa uzanırken beni kendisine çevirip iri vücudu arasına hapsetti.

"Bu gece son kez ağla onun için. Bu sefer ben yanındayım. Bugün yalnız ağlamana izin vermiyorum. Yarın mutlu olucaksın ve bu geceden, güzel bir yarına birlikte başlayacağız."

Kollarımı hemen onun bedenine dolayıp usul usul gözyaşlarımı döktüm. Son kez duygularımı serbest bıraktım. Ve onu son kez sevdim.


Umarım sizi tatmin eden bir bölüm olmuştur. Bu kitaba başlarken hiç bu kadar çok ilgi göreceğini düşünmemiştim. İlginiz için çok teşekkür ederim hepinizi kocaman seviyorum 💙 bölümü atarken kontrol etmedim hatalarım varsa maruz görüz, yeni bölüm ne zaman gelir hiçbir fikrim yok hocalar canları sıkıldıkça ödev veriyorlar 🤦🏻‍♀️
Ve fikirlerinizi benimle paylaşırsanız çok mutlu olurum, tavsiyelerinizi okumak isterim 👉🏻👈🏻 sonraki bölüm görüşürüzz 💙☁️


My High School Love -VminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin