Yemek sırasında sohbet eden Namjoon, Jin, Hoseok üçlüsüne Jungkook'da katılmıştı. Sohbetin dışında kalan karşılıklı oturmuş ikili ise onları duymuyor, yalnızca ikisi varmış gibi hissediyordu. Jimin tabaktaki yemeklerle oynarken, Jungkook'un neredeyse tabağı yemediği kalmıştı. ''Ee Jimin senin hayatında biri var mı?'' Jimin kendisine yöneltilen soru ile düşler aleminden çıkıp göz ucuyla Tae'ye baktıktan sonra Hoseok'a döndü. ''Hayır yok.''
Hoseok bunun üzerine şaşırmış bir şekilde gözlerini büyüttü. "Nasıl olmaz? Çok tatlı ve güzelsin." Jimin yanaklarının kızardığını hissetmişti. "Teşekkür ederim."
Bu konuşma geçerken Jungkook ise Taehyung'un yüz ifadelerine bakıyordu. Taehyung'un gözleri masada bir yere sabitlenmiş şekilde gülümsüyordu.
Flash Back
Jimin kızarmış olan yanaklarını minik elleri yelleyerek soğutmaya çalışırken Taehyung onun bu sevimli halini hayranlıkla izleyip gülüyordu.
"Ama Tae haber vermeden iltifat etme utanıyorum..." esmer tenli kıpırdayıp onun minik burnuna öpücük kondurdu hemen.
"Nasıl olucak o? 'Sevgilim hazır ol sana iltifat edeceğim' mi diyeceğim bebeğim?"Jimin dudak büzdü. "O zaman yanaklarımı ısırma erkenden sarkıcaklar."
Kahkaha atıp küçük bedenin yanaklarını iki eli arasına alıp bastırarak dudaklarını daha fa büzmesini sağladı ve bir sürü öptü yüzünün her yerini.
''Sarksınlar bebeğim'' hafifçe küçüğün tombik yumuşak yanaklarını ısırdı. Teni hassas olduğundan ısırığı yerler kızarınca oraları öptü narince.
''Sarkarsa beğenmezsin beni sen.'' somurttu.
''İki şişko yaşlı olduğumuz zaman da beğeneceğim seni ben. Ben senin her halini seviyorum. Nasıl göründüğün önemli değil seni gözlerimle değil kalbimle görüyorum. Senin bedenini değil kalbini görüyorum.''
Büyülenmiş gibi bakıyordu küçük sevgilisi ona. Hiç tereddüt etmeden doldun dudaklarını karşısındakinin dudaklarına bastırdı. İlk defa kendisi karşıdaki bir atak yapmadan öpmüştü onu utancını bir kenara bırakıp.
İkisi bu anın güzelliğinde kaybolurken altı ay sonra ayrılacaklarını bilmiyorlardı...
Flash Back End
Taehyung düşüncelerinden elleri üzerinde hissettiği iri ellerle sıyrıldı. Hoseok i, Jin'in kendisine yöneltmiş olduğu soruyu cevaplıyordu o sırada "Evlilik için çok erken ama geleceği bilemeyiz."
Taehyung'un vücudu gerilirken bunu tek fark eden sadece Jungkook olmuştu.
Taehyung, Hoseok'u kendince seviyordu. Ona olan hislerini adlanıramıyordu ama aşk olmadığı kesindi. Sadece böyle inandırmaya çalışıyordu kendini. Belki de hissettiği minnet duygusundan dolayı onun kendisine aitmiş gibi hissetmesine izin veriyor, kendisini de kandırmaya çalışıyordu. Jimin ise dolmak üzere olan gözlerini turuncu kahküllerinin arasına gizlemişti. İlerleyen saatlerde herkes koltuklara dizilmişlerdi. Hoseok ve Taehyung ikili koltukta, Jin ve Namjoon üçlü, Jungkook ve Jimin ise yan yana olan tekli koltuklarda oturuyorlardı. Karşılarında ikili koltukta oturan Hoseok ve Tae vardı. Jin'in isteği üzerine Me Before You adlı filmi açmışlardı ve onu izliyorlardı.Ama Taehyung, Jimin'i izliyordu. Jimin ikiliye bakmamaya çalıştığı için farkında olmasa da Jungkook arkadaşlık görevini yerine getirerek aralıklı kontrol ediyordu. Taehyung'un gözleri sürekli Jimin'in üzerindeydi. Jungkook bunları aklına not ederken filmi dikkatle izleyen minik arkadaşının omzuna kolunu uzatıp kendine doğru yaslarken göz ucuyla da neredeyse kıskançlıkta burnundan dumanlar çıkacak olan Taehyung'a bakmıştı. Hoseok sevgilisinin gerildiğini hissederken ona döndü. ''Bir sorun mu var sevgilim?'' Taehyung cevap vermeyip sakinleşmek için gözlerini kapadı yalnızca. Hoseok sevgilisinin bir sıkıntısı olduğunu fark edince onun güzel yüzünü kendi vanilya kokan boynuna yasladı sakinleşsin diye. Taehyung sevgilisinin kokusu ile hemen huzura erse de hiç bir koku Park Jimin'in ki kadar özel değildi. Jimin anlık gözlerini ikiliye çıkardığı sırada gördüğü görüntü ile boğazı düğümlenmişti. Eskiden kendi kokusuna bağımlı olan adam başkasının kokusuna bağımlı hale gelmişti onun gözünde. Ağlamamak için yanaklarının içlerini dişlerken Jungkook, küçüğün farkında olmadan yumruk yapıp sıktığı minik ellerinden anlamıştı gerildiğini. Onun saçlarını okşadı göğüsüne daha çok bastırırken. Kardeşinden öte olan insanın canının yanması canını sıkıyordu Jungkook'un. Jimin saçlarını okşayan ellerle ve uzandığı sıcak göğüste sevdiği adamı düşlerken, düşlerin ağırlığı bindi göz kapaklarına ve bıraktı kendini uykunun kollarına.
Film bitip herkes evlerine dağılırken Jungkook minik bedeni kucağına almıştı. Taehyung bir zamanlar kendi göğüsünde uyuttuğu bedenin başkasının kolları arasında uykuya dalmış olmasının hüznünü yaşıyordu kalbinin köşelerinde.
Ama bilmiyordu ki Park Jimin kimin kolları arasında olursa olsun düşlediği kişi sadece Kim Taehyung'du onun aksine.
Ama Park Jimin'in de bilmediği bir şey vardı ki o da Kim Taehyung kimi kolları arasına alırsa alsın minik bedenin yokluğu ile yanıp tutuşuyordu bedeni.
Bölüm hiiiç içime sinmedi ama sizi de bekletmek istemedim çikolatalar. Lütfen beğenip yorum yapın ve biraz da tavsiye verseniz çok iyi olur neler olsun istersiniz, gidişattan memnun musunuz? Sizi seviyorum <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My High School Love -Vmin
FanfictionPark Jimin ve Kim Taehyung yıllar sonra kapı komşusu olarak karşılaşıcaklarından habersizdi.