Görücü

2. Kısım

Sabah erkenden kahvaltılarını yapıp neriman yenge selim ve annesi yola koyuldular. Yozgatın ayaklarının değmediği kaldırımı kalmadı; hangi evde bir genç kız varsa çaldılar kapısını
Birçok ret cevabı aldıktan ve artık usanma noktasına geldikten sonra Alamancı irfanın torunu Gonca'dan olumlu cevap geldi.
"Yarın akşam aile büyükleriyle birlikte gelin
hem kızla oğlan bir daha konuşsun hem de aileler tanışsın" demişti kızın annesi telefonda
Ertesi gün öğleden sonra selim çarşıya inip sinek kaydı traşını oldu çiçek ve çikolatasını alıp amcasının evine döndü.
1-2 saat hanımların hazırlığı bittikten sonra hepbirlikte kız evine varıldı çaylar kahveler içildi büyüklerin sohbeti koyulaştı saat ilerleyip kalkma vakti yaklaşınca Gonca'nın ablası Seda müstakbel damat adayını mutfağa çağırdı.
Selim heyecandan ağzı kuruyup nefesi kesildiği halde belli etmeyecek sakinlikte yerinden kalkıp sedanın arkasından mutfağa doğru yürüdü içeri girdiğinde Goncayı sandelyeye oturmuş kendisini beklerken buldu
Gonca 24 yaşında beyaz tenli türbanlı zayıfça bir kızdı mavi gözleri' burnu ve suratının hafif sivri olması yüzüne tuhaf bir derinlik ve güzellik katıyordu.
Selim Goncanın karşısındaki sandalyeye oturdu. Bir süre sessizlik hakim olduktan sonra selim sohbeti başlatmak için havadan sudan birkaç lakırtı etti Yavaş yavaş utangaçlık perdesinin arkasından çıkan Goncada sorular sormaya ve Selimi tanımaya çalıştı birbirine iyice ısınan çiftimiz Yozgatta kara keçide beyaz kıl misali az bulunan beraber sohbet edebilecekleri kafelerden birinde birkaç kez buluştular.

günler birbirini böyle kovalarken birkaç ay sonra nişan yüzükleri takıldı ve bir sonraki yıl sıcak bir yaz günü görkemli sayılabilecek bir düğünle çiftimiz muradına ermiş oldu