-"Şimdi size büyük ihtimalle hayatınızdaki en önemli duyuruyu yapacağız." dedi Sinan hoca. Ne diyecekti."Şimdi gençler siz bizim ders verdiğimiz onlarca öğrencilerden şu güne kadar ki en iyileriydiniz. Bekleyin. Bizi bunu söylemek için mi bu kadar beklettiniz demeyin. Şimdi esas meseleye geçelim. Siz bizim en iyi öğrencilerimizsiniz bu nedenle sizinle bir müzik grubu oluşturmak istiyoruz." dedi ve gülümseyerek bizi süzdü.
Deniz, Kumsal ve ben birbirimize bakıp küçük bir kahkaha attıktan sonra herkes gibi bu gerçek mi demeye başladık.
-"Merak etmeyin hepsi gerçek. Ailelerinizle konuştuk hepinizin. Sizin için izin aldık. Bazılarınızın- aslında sadece İşıl'ın ailesine- özellikle en iyi özel öğretmenlerden ders alıcağınızı belirttik. dedi Sinan hocanın yanındaki hoca. Herkes bana bakıp gülmeye başladı tabi bende güldüm."Neden özel öğretmene ihtiyaç duyacağınıza gelirsek yıl boyu Türkiye Turnesi'nde olacağız ve eğitiminize ara vermeyeceğiz." diye bitirdi hoca ama ben sorunu sormalıydım.
-"Yanlız hocam atladığınız bir şey var. Biz daha resmi olarak bir grup değiliz. Bir adımız bile yok. Müzik yapacağımız türümüz bile belli değil. Hatta buradaki herkes içinde birbirini adı dışında hiç tanımayanlarda var. Ayrıca turne yapsak bile bir tanecik şarkımız bile yok. Bir hayran kitlemiz yok. Bizi dinleyecek hiç kimse yok yani. Bu iş nasıl olacak?" diye aktardım zihnimdekileri bunlarla yaşayamazdım.
-"Beklediğim soru buydu. Öncelikle evet biz bir grup bile değiliz. Birbirini tanımayanlar var ve bu kişiler birbirini tanıyacaklar. Öncelikle her iki günde bir burada buluşuyoruz biz sizi bir yerlere götürüyoruz. Eğlenmeye falan gideceğiz, yemeğe gideceğiz. Siz birbirinizle kaynaşmaya başlayınca provalara başlarız gerisi gelir. Ayrıca bu hafta sonu grupla ilgili bir kaç şeyi konuşmak için buluşacağız. Işıl'ın sorusuna gelirsek öncelikle bir kaç müzisyenin sahnesine çıkacağız bir parça çalıp ayrılacağız sahneden. Birkaç şarkımız olana kadar yani. O zamana kadar kendimizi tanıtmayı başaracağız." tüm sorularımı cevaplamıştı Sinan hoca.
Bu harika bir şeydi. Bu benim en büyük hayalimdi. Acaba Sinan hocaya yazdığım şarkıları göstermeli miydim? Bunu zamana bırakacaktım. Çıkışta Deniz ve Kumsal ile konuşa konuşa gidiyorduk. Kumsal da grupta olacakmış işin ilginci. Ama sıkıntı şu ki onun tek çaldığı şey melodika. Orasını hafta sonu buluşunca halledecekmişiz. Bende hemen annemi aradım. O sırada akademinin dışına çıkmıştık.
-"Alo. Annem geliyorum ve Sinan hoca grup işini söyledi. Çok çok çok teşekkürler annem izin verdiğin için. Söz veriyorum tamam tamam çalışacağım derslerime. Sürekli ararımda seni."
-"Çalışacaksın ama her gün kaç soru çözdüğünü yazıcaksın bana. Eve gelince konuşuruz. Hadi görüşürüz canım."
-"Görüşürüz annelerin sultanı." dedim ve kapadım telefonu. Ve mutluluktan hemen solundaki Deniz'e sarıldım.
-"Deniz bak demiştim ben sana. Daha dün hayallerini kuruyoduk bunun ya. En büyük hayalim gerçek oluyor." diyerek sarıldım Deniz'e. Daha doğrusu Deniz'in o an olması gereken noktada olan kişiye.
Utançtan kıpkırmızı olup hemen geriye çekildim. Barış'a sarılmıştım ve kıpkırmızı olmuştum.
-"(Deniiz diye içimden geçirerek) Şey çok pardon. Nereye gitti bu Deniz ya. Ben Deniz'e sarılıcaktım. Kusuruma bakma ya çok pardon gerçekten." dedim. Utançtan kendimi batırırken.
-"Kırmızı sana çok yakışıyor." dedikten sonra biraz sırıttı."Ee şarkı söylemeyi sever misin? Sesin nasıl?"
-"Şarkı söylemeyi herkes sever sevmesine de bense sesin s si yok. Şarkı söylediğim insanların intihar haberini falan alıyorum. Tam anlamıyla berbat." dedim. Mütevazılık falan yapmıyordum. Benim sesim berbattı. Doğruları söylüyorum ben.
-"E daha sen kendine güvenmiyorsun nasıl grubun solistliğini yapacaksın." dedi.
-"Nasıl. Ben solistlik yapamam. Hem ben o kadar insanın önünde de olamam ben arakalarda mümkünse görünmeycek bir yerde çalsam gitarımı." dedim.
-"Benden duymuş olma ama Sinan hocanın aklındaki isim senmişsin. O senin sesini beğendi galiba. Neyse benim gitmem gerek Cumartesi görüşürüz." dedi.
-"Görüşürüz." dedim bisikletine atlayıp el sallayarak giden Barış'a.
Ve içinden Deniz ve Kumsal'a saydırarak onları aradım. Onlar da akademinin duvarlarına saklanmış bizi izlemiş olduklarını görünce sinir oldum.
-"Siz ne pisliksiniz ya. Bilerek yaptınız değil mi? Hepsini siz planladınız. Çok kötüsünüz." diye söylendim.
-"Ya kankiciğim ne güzel ilk sarılmanızı yaşadınız. Senin mutlu olman gereken yerde bize tavır yapıyorsun." dedi. Yapardım. Hakkım.
-"Ya çocuk bana kırmızı sana çok yakışıyor dedi. Ben bunu mu istiyorum? Domates oldum çocuğun yanında." diye isyana devam ettim. Onlar da kahkahalarını yükselttiler.
Deniz'i durağa bıraktıktan sonra Kumsal ile eve doğru yürümeye başladık. Aramızda 2 sokak vardı. Önce Kumsal'ın evi vardı. Kumsal eve gidince bende geriye kalan yolumu gidip eve ulaştım. Zile bastım ve annem kapıyı açtı.
-"Müzisyen kızım benim." dedi gülerek. Bende karşılık verdim.
-"Anne müzisyen kızın çok yoruldu." dedim ve içeri geçtim. Kendimi yatağıma fırlattım. Gitar çantamı boşalttım ve koltuğa geçip televizyonu açtım. Her zamanki gibi belgesel kanallarını açtım ve izlemeye başladım. Az sonra da zil çaldı ve Semih abi geldi.(Semih abi benim üvey babam olur ve harikadır.) Bizde sofraya oturduk ve yemeği yedik. O sırada da benim grup işini konuştuk. Herkes bu durumdan çok mutluydu.
-"He anne iki günde bir Sinan hocalar bizi gezmeye, yemeğe falan götürecekmiş. WhatsApp grubumuzdan öğreneceğiz o işleri. Bide bu hafta sonu Cumartesi ve Pazar öğlen 12 de akademiye gideceğiz grupla ilgili konuşmak için." dedim.
-"E niye kendi ders saatinde yapmıyorsunuz konuşmaları?" dedi annem.
-"Bu son dersti anne zaten." dedim annemde tamam dedi.
Ben günlerin geçmesini bekliyordum. Ama gitarlarımızı getirecek miydik acaba? Bunu bir soruyu dedim. WhatsApp ı açtım ve yazdım.
Ben:Hocam fiyatlarımızı getirecek miyiz?
Sinan hoca: Hayır getirmeyin. Onlara fazla ihtiyacınız olmayacak zaten.
Ben: Tamam hocam sağ olun. İyi akşamlar.
Sinan hoca: Sana da.
Ve uygulamadan çıktım. Cumartesinin gelmesi için sabırsızlanıyordum. Günlerin hemen geçmesini umuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizli Bir Yer
FantasíaBir grup gelecek ve hepimiz kurtaracak. Eğer görevlerinde başarılı olurlarsa tüm evreni kurtarmış olacaklar. Bu paragraf ve dahası hayatımı değiştirdi. 14 yaşında sıradan bir kızdım ama sonra dünyayı kurtarmak için savaşmaya başladım. Gücümü i...