Öncelikle herkesin kurban bayramı mübarek olsun.
Kuzulu zuzulu bir bayram geçirin inşallah.Not: Vejateryenim
Tşk.İyi okumalar bebitolarim ♡️
Demek Aleyna tilki dinlersin Toprak efendi!
Toprağa çok ciddi bir eşşek şakası yapmak zorundaydım.
Sırf Aleyna dinlediği için ceza maksadına.
Ama ne?
"Kıvanç bir bardak su getirir misin?"
Hala düşüncelerim ile boğuşurken suyu götürüp içmesini bekledim.
"Ne oldu pek bir dalgınsın?"
...
"Kıvanç sana söylüyorum!"
...
"Lan Kıvanç!"
Yüzüme yedekte duran serum hortumunu attığında kendime geldim.
"Ne var be!"
"Yanıma yatsana özledim."
"Bir saat sonra okul var. Yine gidemedik!"
"Birşey olmaz son hafta zaten de birşey söyledim."
"Hiç birşey duymadım!"
Kapıyı çarpıp çıktıktan sonra resepsiyona indim. Melis hâla oturuyordu.
"Naber?"
"Kötü sen?"
"İşte..."
Uzun süre bakıştıktan sonra ağlamaya başladı. O Melis olsa bile ben Kıvançtım. Ağlarken onu yalnız bırakmazdım.
Kollarımı açıp yanıma gelmesini sağladım.
Başını göğsüme gömünce daha da şiddetlendi ağlaması.
Tişörtüm iyice ıslandığında çenesinden tutup kafasını bana doğru dönmesini sağladım.
"Melis ağlama tamam mı? Annen iyi olacak sana söz veriyorum."
"Tutamayacağın sözler verme Kıvanç Karahan!"
Vücudu titrediğinde durdum,
"Ne hissediyorsun Melis?"
"Kıvanç sana çok aşığım. Yemin ederim!"
Sadece durdum. Melisten nefret ederim. Ama busefer o Melis gibi davranmıyordu.
O şuan karşımda hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam ettiği sürece, daha güzel oluyordu.
Tanrım sanırım gay falan değilim.
Belki de bunu bunaldığım için uydurdum.
"Kıvanç kalbin çok sıcak."
"Lan Melis sen benim orama burama mı elliyorsun lan?"
Yüzünde bir tebessüm oluştuğunda kazandığımı anladım.
Kalbini, yeniden...Doktor bize doğru gelmeye başladığında Melis hareketlendi,
"Hasta gayet iyi, ameliyat başarılı geçti. Ama hala biraz da olsa tehlikesi var, lütfen dikkatli olun."
"Kıvanç kurtulmuş!"
Sevinç çığlıkları atarken boynuma sarıldı.
"Yanımda olduğun için teşekkür ederim. Söz artık eskisi gibi olmam!"
"Bundan kıvanç duyarım hanım efendi!"
Sonuncu kata kadar merdivenle çıkmaya karar verdim.
Ceylan gibi seke seke ikişer üçer merdivenleri çıkarken kadın doğum katında durdum.
Gidip yeni doğan bebeklere bakmak bana iyi gelir diye düşündüm.
Öyle de oldu günahsız masum bebekler...
Sonra aklıma Toprak geldi.
Bebeğin biri ağlamasına kadar Topraktı.
Sinirlenip sonuncu kata çıktım.
"Bana bir bebeğin olduğunu söylemedin Toprak!"
"Ne nasıl yani?"
"Bilmemezlikten gelmeyi kes! Orda yeni doğan ünitesinde senin bebeğini gördüm."
"Kıvanç saçmalama istersen!"
"Gel hadi seni götüreyim!"
Tekerlekli sandalyesine bindirip götürdüm.
"Ulan harbiden de bana benziyormuş. Hayır düşünüyorum kimseyi hamile bırakmadım."
"Bebeğime aval aval bakmayı kesin aptallar!"
"Şeyma hocam? Bu bebek sizinmi? Aynı ben çünkü!"
Toprağı drift atar gibi geri çevirdiğim de tekrar asansöre bindik.
"Lan olum yoksa Seyma hocayı sen mı hamile bıraktın?"
Gülmeme engel olamazken Toprak somurtuyordu,
"Harika yine bir dalga malzemesi buldun tebrikler!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hadi Ordan Texting B*B
HumorI'm not gay, am I? Gökkuşağı'nın en parlak rengi Kıvanç Karahan'a ithafen... Yazım başlangıç tarihi: yirmi üç sıfır yedi iki bin on sekiz. 🌹 Anilinhayati_ eski kullanıcı adımdır kitaplar şahsıma aittir