Ölümsüzlükten kurtulmak için ölümsüz olmadığı yıllara yolculuk eden bir adam ve peşinden sürüklenen sevdiği kadın...
Fakat çocuk oldukları yıllara döndüklerinde bedenen de çocuk olmanın nasıl bir his olduğunu tahmin edemezlerdi.
Geçmişi hoyratça de...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sabır dilenir gibi tavana baktım. Bebek bakmak ne zor şeydi. Belki de Tanrı otuz yaşındaki Feris'in duasını akıl sağlığımız için kabul etmemişti. Ama insanoğlu aptaldı. Tanrı'nın bize verdiği mesajı anlamadan ısrarla çocuk istemiştik.
"Peki ne yapsam istersin kızıl cadı?"
"Patates kızartması!"
Karnımdan gelen gurultulara bakılırsa ben bile kızartma aşeriyormuşum.
Yirmi dakika içinde patates kızarmasını yapmayı becerip masaya koyduğumda gururla gülümsedim. Feris ellerini çırptı. Mutlu olmuştu.
Topallayalak mutfağa giren büyükannem şoka girmişti. "Bacaksız, sen bunu yapmayı nerden öğrendin?"
Ah büyükanne, sana kırk iki yıldır yaşadığımı nasıl söyleyebilirdim ki?
"Söylemesi ayıptır, benim de kendime göre numaralarım var işte büyükanne."
"Heh yiyin oğlum yiyin. Yiyin de büyük adam olun heh."
***
"Büyükanne çıldıracağım. Şuna tuvalet eğitimini öğret artık. Bez yettiremiyoruz hanımefendiye ya, cık cık cık."
"Seni sevmiyorum pis kaka!" dedi Feris bana. Sesi kulaklarımı tırmalamıştı.
Elimi kalbime koydum. "Güzel Feris. Bebek olmasaydın şu söylediğine çok alınırdım."
Elimi havada savurup güldüm. "Neyse ki bebeksin."
Büyükannem bahçeyi süpürme işini bitirmiş olacak ki yanımıza geldi. Feris'in altını değiştirme çabamı başını iki yana sallayarak izledi.
"Ben tuvalet eğitimini veririm ona. İki güne tamamdır."
Yalnız, o benim büyükannemdi. Atarım ona sökmezdi. "Kes sesini bostan hıyarı. Sen o işi bana bırak."
***
"Büyükanne, ne vuruyorsun kıza?"
Büyükannem Feris'in çıplak poposuna bir şaplak daha attı. Feris ağlıyordu.
"Her altına kaçırdığında kıçına vuracağım. Bir dahakine tuvaleti geldiğinde kaçırmaya korkup bana haber verecek."
"Aklım almıyor büyükanne, almıyor!"
"Sus eşek sıpası. Seni de böyle öğrettiydim."
Anlaşılan büyükannem de ben de çocuk bakma konusunda yetersizdik. Feris'in evimizdeki ikinci günüydü. Elinin yakmasına neden olmuştum. Feris, elinin acısı yüzünden ailesinden uzak olmasını bile unutmuş olmalıydı. Ve zavallı kız, her altına kaçırdığında büyükannemin şaplaklarına maruz kalıyordu.
