Mutlu bir ilk bahar gününü ne bozabilir ki diye düşünüyordum. Hele de günlerden pazarsa."Karien!"
Ve çok erken konuştuğumu farkettim.
Fuliaz çantasını sıkı sıkı tutarak bana doğru koşturuyordu. Haldiaro da peşindeydi.
Tam eve girmek üzereyken elimde anahtarla kalakalmıştım.
Fuliaz yanıma ulaştığında elindeki poşeti havaya kaldırıp gülümsedi. "Size tatlı almışık."
Ağzımın şaşkınlıktan açılmasına engel olamayarak "Bize mi?" diye sordum.
Fuliaz gülümsemesini bozmadan "Tabii size. Feris'e ve sana... Ay ne şapşal şeysin! Kapıyı aç da içeri girelim. Ağaç olduk burada." dedi.
El mecbur kapıyı açıp ilk önce ben içeri girdim. Sonra da merakla içeri dalan Fuliaz'a ve suçlulukla gülümseyen Haldi'ye yol verdim.
Okul eteğini ütüleyen Feris şaşkınlıkla bize bakıyordu. Eli donup kalmıştı.
Parmağımı heyecanla ütü masasına uzattım ve "yanacak!" dedim yüksek sesle. Feris hemen ütüyü eteğin üstünden çekti ve telaşla eteğe üflemeye başladı. Neyse ki bir şey olmamıştı. Ütüyü fişten çekti ve meraklı bakışlarını dostlarımın üstüne dikti. Aynı zamanda benden açıklama bekliyor gibiydi.
"Feris, bu benim eski ev arkadaşım Haldiaro ve onun kız arkadaşı Fuliaz. Çocuklar bu da Feris. Biliyorsunuz zaten."
Hemen ekledim "ziyaretleri biraz habersiz olduğu için sana önceden haber veremedim, Feris. Umarım sorun değildir."
Gülümsemeye çalışarak "Hayır tabii ki. Hoşgeldiniz. Tanıştığımıza memnun oldum."
Fuliaz "ay biz de çok memnun olduk canım benim!" diyerek hızla Feris'e sarıldı. Feris de Fuliaz'ın sırtına pat pat diye eliyle vurarak geriye çekildi.
Feris ensesini kaşıdı "Ee şey o zaman ben odama geçeyim. Size iyi eğlenceler."
Tabii ki Fuliaz onu asla bırakmazdı. "Aa şekerim darılırım bak yoksa. Biz bu meymenetsiz Karien'i her gün görüyoruz zaten. Biz seninle tanışmaya geldik."
Sinirle inlememek için zor duruyordum. Feris de ne yapacağını bilemiyormuş gibiydi.
Fuliaz "ne çekingen şeysin sen öyle. Bak tatlı aldım. Erkekler geçsin otursunlar biz de tatlıları ayarlayalım. Hadi sen bana mutfağı göster." diye emirlerini yağdırdı. Feris Fuliaz'ı mutfağa götürürken aslında kendini büyük bir sorguya sürüklediğinden habersizdi. İçimden Feris'e sabır diledim.
Salona geçtiğimizde "Haldi, insan bir haber verir oğlum. Feris daha yeni atlattı bir şeyleri. Yeni kişilerle tanışmaktan hoşlanmıyor. Bana bile tahammül edemiyor. Görmüyor musun nasıl çekingen olduğunu."
Haldi de sıkıntılı görünüyordu. "Kusura bakma gerçekten. Fuliaz ısrar edince ne yapacağımı şaşırdım."
Daha fazla bir şey söylemeden sustum.
Dakikalar sonra kızlar tatlılarla beraber salona geldiler. Fuliaz, benim yanıma otururken Feris karşımızdaki tekli koltuğa geçmişti.
"Ee Feris, nasıl gidiyor okul?" diye sordu Fuliaz.
"İyi gidiyor."
"Sevgilin var mı?"
Feris, Fuliaz'ın bu kadar hızlı şekilde konuya girmesine şaşırmış olacak ki cevap vermek için birkaç saniye gecikti. "Yok"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FERİS
FantascienzaÖlümsüzlükten kurtulmak için ölümsüz olmadığı yıllara yolculuk eden bir adam ve peşinden sürüklenen sevdiği kadın... Fakat çocuk oldukları yıllara döndüklerinde bedenen de çocuk olmanın nasıl bir his olduğunu tahmin edemezlerdi. Geçmişi hoyratça de...