❝one❞

906 79 145
                                    

Satır arası yorum yapmayı unutmayın lütfen, iyi okumalar💜

"Kimim ben?"

Sorduğum sorunun şaçmalığını fark edince, kolumu çekerek bir iki adım geriye gittim. Peki şimdi ne yapacaktım? Nereye gideceğim? Nasıl yaşayacağım? Bana ne olacak? Bu sorular yüzünden başım zonkluyordu âdeta.

"Sende kimsin?" Soruyu soran kişiye kaşlarımı çatarak bakmıştım. Benimde bilmediğim şey o işte sorup durmasalar olmaz mı?

"Bilmiyorum." Dediğimde ortamda uzun bir sessizlik olmuştu.

Çarptığım kişi, tekrar kolumdan tutup beni kendine çektiğinde güçsüz bedenimden dolayı, karşı koyamamıştım. Resmen beni çekiştirerek istediği yere sürüklüyordu ve ben engelleyemiyordum.

Bir arabanın yanına gelip durduğumuzda anca yeterince güc bulabilmiş ve kolumu yavaşca elinin arasından çekmiştim. Kaşlarımı çatıp, hafifçe geriye doğru bir kaç adım attım. Neden beni buraya getirmişti? Asıl soru, neden beni bir yere getirmişti?

"Korkma, sana bir şey yapmayacağım." Deyip bana yaklaştığında hareket etmedim. Fakat bu onu dinleyeceğim anlamına gelmiyordu. Daha ben kimim bilmiyorken öylece sokakta çarptığım birine güvenemezdim.

"Gitmeliyim." Dedim bakışlarımı yere çevirerek. Aslında gidecek hiçbir yerim yoktu varsa bile ben bilmiyordum. Gitme amacım sadece ondan kurtulmaktı. Arkamı döneceğim sırada elini tekrar koluma koymuş ve engel olmuştu.

"Nereye gideceksin?" Dediğinde sessiz kalmayı tercih ettim çünkü verecek bir cevabım yoktu.

"Gitme ve bana güven. Seni bu halde yalnız başına bırakamam." Dedi ve bedenimi süzmeye başladı. Kafamı eğip yere odaklandım bu sürede. Berbat göründüğümü biliyordum ve utanmıştım. İnsanların beni bu halde görmesi utanç vericiydi. İğrenilecek durumdaydım resmen.

(Kötü anlamda süzmüyor adam yanlış anlamayın.)

Kafamı kaldırdığımda bakışlarının suratıma çıkmış olduğunu gördüm. Bir kaç saniyenin ardından gözlerimi kaçırıp başka yerlere odaklanarak konuştum.

"P-peki ya ne yapacağım? Hiçbir şey bilmiyorum."

"Hatırlamıyorsun." Diyerek beni düzelttiğinde suratımı ona çevirdim. "Şimdilik benimle gel. Sana yardım edeceğim." Deyip elini uzattı.

Tereddütle uzattığı eline bakarken başka çarem olmadığından kabul etmek zorunda kaldım. Yavaşca sol elimi kaldırıp sağ elini tuttuğumda beklemeden ön koltuğuna oturmam için kapıyı açtı.

Yutkunup, çekingenlikle boş koltuğa oturdum. Şu an resmen birden fazla duygu yaşıyordum. Heyecan, utanç, endişe ve korku.

Bindiğimde kapıyı ardımdan kapatmış ve kendisi şöför koltuğuna geçmek için arabanın etrafını turlamıştı.

Arabaya girdiğimde ne kadar üşüdüğümü yeni fark etmiştim. Bedenim buz tutmuş gibiydi sanki. Ellerimi zar zor hareket ettiriyordum.

"Üşüyor musun?" Duyduğum sesle kafamı ellerimden çekip, bindiğini fark etmediğim yabancı bedene çevirdim.

"Hayır." Dedim ve ellerimi bacaklarımın üzerine koyup, karşıyı izlemeye başladım. Hâlâ korkuyordum ve çok fazla gergindim. Bir süre sonra araba çalıştığında, birazcık rahatlamıştım.

Dakikalarca dışarıyı izledim. Hiçbir şey düşünmeden, sadece geçtiğimiz ağaçlara baktım.

"Neden bu haldesin?" Dediğinde yavaşca kafamı ona çevirdim.

ᴍʏ ᴘᴀsᴛ ᴀɴᴅ ᴍʏ ғᴜᴛᴜʀᴇ | Јєσn ЈungӄσσӄHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin