Medya; Jeon Soyeon
♧
Bu dosyalarının Jungkook'da ne işi vardı? Bunlarla bir alakası var mıydı? Çabucak Jungkook'un ne iş yaptığını bilmem gerekiyordu. Hatta Jungkook ile ilgili bir çok şeyi öğrenmem gerekiyordu.
"Burada ne işin var?!"
Duyduğum tanıdık ses ile dosyayı hızlıca kapatıp arkamı döndüm. Tabii ya, bu oda Jungkook'a aitti ve benim-doğal olarak- burada olmamam lazımdı.
"Ben... ben üzgünüm. Yanlış odaya girmişim ve sadece bakmak istemiştim. Özür dilerim, çok çok özür dilerim." hızlı hızlı konuştuğumda büyük adımlarla yanıma gelip, tam karşımda dikildi.
Bakışları arkamı bulduğunda sinirle gözlerini yumdu.
"Nelere baktın?!" diye tısladı dişlerinin arasından. Sesi kısık çıkmıştı fakat oldukça katıydı, bu bile beni korkutmaya yetiyordu.
Dudaklarımı dişlerimin arasında ezmeye başladım ve bakışlarımı ondan çekip başka yerlere odaklanmaya çalıştım. Ne diye adamın özel eşyalarını karıştırırdım ki?!
"Hiçbir şeye. Sadece odada biraz gezdim." Anlamaması için yüzümü ifadesiz tutmaya çalışıyordum. Umarım inanır çünkü eğer bu odaya girmeme bile bu kadar kızıyorsa o dosyayı karıştırdığımı öğrenirse sadece bir bağırmayla kurtulamayabilirim.
"Odana git!" Dediğinde irkilip geriye şıçramıştım. Tamam, korkmaya gerek yok sesi hâlâ kısık. Belki hemen dediğini yapıp, buradan çıkarsam kurtulurdum.
Yüzüne bakmadan direkt yanından geçip kapıdan çıktım. Az önce hatırlamadığım odayı şimdi hatırlamama lanet edip içeri girdim. Gerçekten çok garip bir hafızaya sahiptim.
Camın önündeki kısa koltuğa oturdum ve dizlerimi kendime çekip geriye yaslandım. Evet yaptığım yanlıştı ama neden bu kadar kızmıştı?
Derin bir nefes alıp kollarımı da dizlerimin üzerine koyduğumda aklıma dosyadaki kişiler gelmişti. O dosyalar neyin nesiydi? Jungkook nasıl biriydi ki, o insanlarla ilgileniyor du?
Onu da şuçlayamazdım, kendimi de. Evinde kalmayı kabul eden bendim ama çaresiz olduğum için kabul etmiştim. Belki de Jungkook düşündüğüm gibi kötü biri değildir. Sadece işi gereği o dosyalar elindedir.
Acaba şu an ne yapıyordu? Umurumda olmaması lazımdı fakat elimde değildi.
İçimdeki meraka yenilip ayağa kalktım ve yavaşca kapıyı açıp kafamı dışarıya uzattım. Hol bomboştu ve odadın kapısı hafif aralıktı, sadece benim kapıya bıraktığım posetleri görebiliyordum.
Dışarı adımımı atıp aralık kapıyı biraz açarak poşetlerin yanına gittim. Ortalıkta durması iyi değildi. Jungkook'u hâlâ merak etsemde boş verip poşetleri elime aldım. Boş boş duracağıma kıyafetleri yerleştirmek en iyisiydi.
(Ne kadar 'boş' dolu bir paragraf, aynı benim gibi :) )
Teker teker hepsinin saplarını elime sığdırmaya çalışırken, başka bir kapının açılmasıyla korkup geri çekildim.
"Hâlâ yerleştiremedin mi?" Diye sordu sakince. Ama hâlâ korktuğum için cevap vermeyip kafamı iki yana salladım.
"Çabuk ol. Sonra da aşağıya, yemeğe in." Dedi. Az önce, o bana emir mi verdi? Bir şey dememe izin vermeyip merdivenlerden aşağı indiğinde tek kaşım kalkık bir şekilde gittiği yola bakıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴍʏ ᴘᴀsᴛ ᴀɴᴅ ᴍʏ ғᴜᴛᴜʀᴇ | Јєσn Јungӄσσӄ
Aksiyon"Geçmişin yeni bir hayat kurmana engelse, unut gitsin! Çünkü sen daha iyilerini hak ediyorsun." ❦ Mafia au!