5. Bölüm

48 5 7
                                    

Havaalanına iniş yapıp bir taksi bulmak üzere çıkışa doğru ilerlediğimde hâlâ arkamda hissettiğim adımların sahibinin babam olduğuna inanamamakta ısrarcıydım. Gerçekten bir çocukmuş gibi beni buraya kendi elleriyle yerleştirmekte o da benim kadar ısrarcıydı.

Havaalanından çıkarken aldığım tüm kıyafetleri sığdırmayı becerdiğim iki koca bavul ki teki hala babamdaydı buna rağmen taşıdığım bavula ne koyduğumu kafamdan tekrar tekrar geçiriyordum. Hani yanlışlıkla ceset falan olan farklı bir bavulla karıştı mı acaba diye.  Önden önden ilerlememe arkadan hafifçe koluma dokunmasıyla son verdi.

Artık aynı hizada yürüyorduk, yan yana sanırım daha iyiydi.

Yeni bir şehir, yeni insanlar ve birbirinden farklı yüzleri aslında biraz bunaltmıştı ama sadece biraz.

Yeni bir ben.Kendi tarih çizelgemde siyah keçeli kalemlerle üzerinde kalın bir çizgi oluşturulmuş bir gün. Kendi kendime gülümsedim. Samimiyetsizliğin kitabını yazarım konulu gülümsemeydi artık o da nasıl oluyorsa öyleydi işte. Babam yine koluma tüy kadar hafif dokunuşuyla beni birkaç metre ileride olan siyah araca yönlendirdi. Taksiyle gideriz sanıyordum muhtemelen şirket araçlarındandı. Kendi arabamı da en kısa sürede buraya göndereceklerdi. Bizi ilk gördüğü andan beri suratımıza gülücükler saçan arkadaş ve babam valizleri bagaja yerleştirirken ben de arabanın içindeki yerimi aldım. Bunaltıcı bir hava vardı belkide Ankara da alışık olmadığım nem yüzündendir. Bu şehre daha öncede çok defa geldim sadece tatil amaçlı kaldığım birkaç lüks otel dışında çevre hakkında bir fikrimin olmaması doğaldı ya da kendimi her zamankinden farklı hissedişimin nedeni her zamankinden farklı olmamdı. Bilemiyorum.

 Babam ve gülen çocuk arabada yerlerini aldıktan sonra evime doğru ilerlemeye başladık ben de geçtiğimiz yolların hafızamda yer etmesini umuyordum. Uzun binaların yanından da hızla geçtikten sonra daha az uzun olan binaların olduğu bir caddeden geçiyorduk. Çok sürmeden aracımız fazla büyük olduğunu düşünmediğim bir sitenin önünde durdu.

-“Burası kızım in bakalım”  yol boyunca gık ses çıkarmadığımızdan olsa gerek babamın sesi biraz boğuk çıkmıştı hatta hiç konuşmamasına şaşırdığım için bir ara acaba uyudu mu diye başımı yoldan ayırıp yüzüne bakmıştım. Her baktığımda da göz göze geldiğimiz için tekrar yüzümü cama çevirmek zorunda kaldım. Biliyorum istemiyordu ondan istediğim hiçbir şeyi yapmak istemiyordu ve ben belkide hayatımda ilk defa onları düşünmeden kararlar almıştım ve onları uygulamama istemeden izin veriyordu. Anneme karşı bile asla istememesine rağmen benim yanımda durmuştu. Bu sabah gelmeden annemle aramda düzeldi yani sonuçta ayrılıyorum yanından ve benim duygusal meleğim dayanamadı yine. Kızlarla bizde kaldığımız alışveriş gecesinde de tekrar tanıştım onlarla bu biraz saçma oldu. aslında komikti ama gülmedim eskiden olsa iyi dalga geçer baya şamata ederdim eskiden de böyle bir karar vermeye gerek duymayacağıma göre ? Derin bir iç çekip valizleri indirirken bana mal mal sırıtan çocuğa ifadesizce baktım hala sırıtıyordu. Uzun ve inceydi sarı saçları vardı ve beyaz bir teni aslında sırıtmasa uzaktan yakından fark etmez hastalıklı sanabilirdim. Sırıtması da pek bir şey değiştirmese de sürekli bu tiple etrafa bakmasına ve sanki kısa bir zaman önce hanemizde düğün dernek kurulmuşçasına çiçek saçan bir gülüşle çevremde geziniyor olması sinir uçlarımı yavaş yavaş uyandırıyordu. Valizlerle ilerleken babam bana siteyi anlatıyordu iki bloktan oluşan sitede toplam otuz iki daire vardı sadece. genelde ailelerin çoğunlukta olduğunu da yaptığı açıklamaya ekledi. Benim evimin bulunduğu ‘B’ bloğun apartman kapısından içeri girdiğimde ferah bir oda parfümü kokan ve her yeri parlak beyaz mermer karolarla döşenmiş olan bu apartman girişi fazla.. sıradandı. Sıradan ama sıcak oysaki ben hapishane koridorunu andıran koridorlara ve parmaklıklar ardındaymış gibi hissettiren girişlere sahip olan bir evde olmalıydım ki hayatımı kendime doruklarda zehir edebileyim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 28, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

LabirentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin