BİG GAME

UNKNOW (BİLİNMEYEN) 4.BÖLÜM

Kalakalmıştım. 

Bedenim uyuşmuştu.

Telefonuma gelen mesajla yerimde zıpladım.

Korkuyorum. 

Telefonu elime aylamaya dahi korkuyorum.

Titreyen ellerimle sıkıca kavradığım telefonun kilit tuşuna bastım.

Mesajı okumaya korkuyorum.

Gönderen: BaekPuppy'si ~

Gönderi: ''5 dakikaya kapıdayız, bekletme hava soğukkk~~~''

Ekranda gördüğüm yazıyla derin bir nefes verip arkama yaslanmıştım ki kapının büyük bir gümbürtü ile çalınması beni korkutmuştu.

Tiz bir çığlık kaçıverdi ağızımdan.

Ürkekçe yaklaştığım kapının deliğinden tereddütle baktım. 

Gördüğüm şey beni rahatlatmıştı.

Anahtarı üç kez çevirip kapıyı araladığımda, bana dimdik ve biraz üşümüş, biraz da sinirle bakan bir BaekHyun ve yanında elleri cebinde devi andıran ChanYeol'u gördüm.

Baek kapıyı itip girebileceği kadar boşluk açtıktan sonra söylenerek içeri geçmişti.

Ardından Chan'da içeri girdiğinde kapıyı kapatarak üç kez kilitledim.

Arkamı döndüğüm de ne yaptığımı sorgulayan bakışlarına ev sahipliği yapan koca gözlü Chan'la karşılaşmayı beklemiyordum.

Çıkardığım nida ile bir adım gerilediğimi gördüğün de endişeli bir bakış sunarak sordu:

''Neden bu kadar korktun ki? Ayrıca neden kapıyı bu kadar çok kilitliyorsun?''

'' Önlem.'' Diye kısa bir cevaptan sonra, boğazıma dizilen cipsi almış, iştahla yiyen Baek'in olduğu salona doğru ilerledim.

Baek'in yanında ki yerimi alırken sordum:

'' Neden geldiniz?''

Baek yandan bir bakış atarak çıkıştı.

'' Neden gelmeyelim?''

Göz devirip önümde duran sehpadan televizyon kumandasını alıp televizyonu kapattım.

Chan'da tekli koltukta yerini alırken dikkatini yüzüme daha doğrusu gözlerime vererek meraklı ve endişeli bir ses tonu ile bana, anlamasından çekindiğim ama anladığını belirten sorusunu sordu:

'' Ağladın mı sen?''

Sorduğu soru karşısında afallamış bana merakla bakan ikili arasında göz gezdiriyordum.

Tam yalanımı hazırlamıştım, ağızımı açıp konuşacaktım ki gelen mesaj sesi ile kelimeler boğazıma dizildi.

Cesaretsizce elime aldığım telefonuma bakarken, bir an nefessiz kaldığımı, güçsüzleştiğimi hissettim.

Dona kalan bedenimi hareket ettiremiyordum, okuduğumu idrak etmeye çalışıyordum sadece.

UNKNOW: ''Haberleri izledin mi? Senin için kurban vermekten çekinmiyorum. Çok cömerdim.''