Yorgun düşen bedenimi tamamıyla arkamdaki bedene yasladım.
Hala beni kavrayan eli midemin üzerinde iken, boşta kalan eli ile birkaç parça peçete koparttı duvarda ki peçetelikten.
Ağızınım kenarını nazikçe silerken, daha fazla rezil olamamak adına peçeteyi elinden aldım ve kendim halledebileceğimi söyledim.
Zor da olsa ayağa kalkıp sifonu çektim.
Bu iğrenç tat ağızımdayken tekrar kusabilirim.
Lavaboya yöneldiğimde, karanlıktan görmediğim ama halen yanımda hissettiğim bedeni arkamda bırakıp, ağızımı çalkalamak için lavaboya eğildim.
Ağızıma aldığım suyu, ağızımın içinde dolandırıp tükürüğüm de ensemde hissettiğim eller saçlarımı bir arada tutuyordu.
Bana sağladığı kolaylıktan yararlanarak, en az beş kere ağızımı çalkalayıp yüzümü de yıkadım.
Elimle duvarda aradığım havluyu, yüzümde hissettiğimde refleks olarak elimi havluya yönelttim.
Elimin altında hissettiğim el, elimi hafifçe itip yüzümü silmeye devam etti.
Karanlığa adapte olmuş gözlerim, parlayan bir çift göz gördüğünde tanımıştı hemen sahibini.
ChanYeol.
Havluyu tekrar yerine astıktan sonra, elini omzuma dolayıp beni kendine yaklaştırdı.
Yapışık gibi mutfağa ilerliyorduk.
Mutfak masasının sandalyesini çekip, omuzlarımdan tutup beni oturttu.
Üst dolabın birinden çıkarttığı mide hapıyla, bir bardak su alıp yanıma oturdu.
Hapı içip, bardaktaki tüm suyu da içince, her hareketimi dikkatle izleyen Chan'a baktım.
''iyi misin? Yüzün çok solgun görünüyor? Hastaysan doktora gidelim.''
Kafamı iki yana sallayıp tebessüm ettim.
Sessizdik.
Konuşmuyorduk.
Yan yana oturmuş sadece susuyorduk.
Yerinde kıpırdanarak, kulağıma ince bir çığlık gibi dolan sessizliği bozmuştu Chan.
''Baek susadığını söyledi, odadaki su bitmişti. Ben de uyuyamıyordum zaten o yüzden su almaya inmiştim ama seni öyle görünce, iyi misin gerçekten?''
Ben hiçbir şey sormamıştım ama o anlatmıştı.
Sorduğu soruya bu kez soğuk bir tebessümden daha sıcak bir gülüşle cevap verdim.
''İyiyim. Sadece biraz acıkmış olabilirim.''
Kıkırdadı.
Ellerini çırpıp, coşkulu bir şekilde konuştu:
''Bekle, şimdi sana çok güzel bir yemek hazırlayacağım.''
Kaşlarımı havaya kaldırmış ona 'emin misin?' bakışlarımdan atıyorum.
Anlamış olmalı ki gülerek konuştu tekrar,
''Ya, benden bahsediyoruz.''
''Peki, bekliyorum öyleyse.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİG GAME
Mystery / ThrillerBURADA ALIŞILAGELMİŞLİKLER YOK. 3 SEZONDA BİR HAYAT. 3 SEZONLUK BİR HAYAL DÜNYASI. 3 SEZONLUK BİR MACERA. FARKLILIK İSTEYENLER BURAYA!